'Barış ve halkların kardeşliği inşa edilmeli'

İZMİR - Bütçe görüşmelerine dair ortak açıklama yapan siyasi partiler, "Türkiye’nin dış politikası, savaş, silahlanma ve dış müdahale üzerine değil; barış, diplomasi ve halkların dayanışması üzerine inşa edilmelidir" dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir İl Örgütü, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi  (TÖP) İzmir İl Örgütü ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Konak Vapur İskelesi karşısında “Emek, barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadeleye” konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. “Ekmek ve barış için bütçe” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Asgari değil insanca ücret”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz” sloganları atıldı. DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk’un yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
 
Ortak hazırlanan basın açıklamasını okuyan TÖP üyesi Didar Gül, ülkenin en ağır siyasal, ekonomik ve toplumsal krizi yaşadığını belirterek, eleştiren her sesin susturulduğunu, gazetecilerin, sanatçıların, yurttaşların cezalandırıldığını ifade etti. Ekonomik krizin hayatın her alanında hissedildiğini söyleyen Didar Gül, "Kamu kaynakları halkın refahı için değil, sermaye gruplarının çıkarı için kullanılmaktadır.Emekçiler geçim mücadelesi verirken, kadınlar ve LGBTİ+’lar yaşam mücadelesi vermektedir. Kadın emeği görünmez kılınmakta, bakım yükü özel alanlara hapsedilmekte, siyasal ve ekonomik karar süreçlerinde eşit temsil engellenmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, yalnızca bir uluslararası sözleşmeden değil; kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam güvencesinden vazgeçmektir.Her gün işlenen kadın cinayetleri, artan nefret saldırıları ve cezasızlık politikaları, iktidarın ataerkil ve heteronormatif zihniyetinin sonucudur" dedi. 
 
'BÜTÇE SERMAYE LEHİNE KULLANMAYA AYRILMIŞTIR'
 
Bütçe görüşmelerine de değinen Didar Gül, "Emekçilere, emeklilere, çocuklara ayrılması gereken milyarlarca liralık bütçe kalemleri, yalnızca bir avuç zenginin sonsuz açlığına doyurmak adına sermaye lehine kullanılmaya ayrılmıştır.  Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi en temel kamusal alanlar için ayrılması gereken kaynaklar kısılırken; savaş, güvenlik harcamaları, ihaleler ve vergi afları ile zenginler için sınırsız bir finansman yaratılmıştır.  Bütün bir yıl boyunca ekmeğimizi belirleyecek olan Bütçenin belirlenmesine  seyirci kalmayacak, bütçeyi yaratan emekçiler ile sokaklarda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz" diye belirtti. 
 
'TÜM EZİLENLERİ MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ'
 
Yürütülen barış sürecine dikkati çeken Didar Gül, PKK'nin fesihine karşı iktidarın hala somut adım atmadığını anımsattı. Didar Gül, "Türkiye’nin dış politikası, savaş, silahlanma ve dış müdahale üzerine değil; barış, diplomasi ve halkların dayanışması üzerine inşa edilmelidir.Gerçek bağımsızlık, ancak halkların kardeşliği ve ortak çıkarı temelinde mümkündür. Birleşik mücadeleyle eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye’yi Kuracağız. Bizler biliyoruz ki bu düzen birkaç seçimle değil, örgütlü halk iradesiyle değişecektir. Bu nedenle işçileri, kadınları, gençleri, köylüleri, inanç topluluklarını, tüm ezilenleri dayanışmaya, mücadeleye ve umuda çağırıyoruz. Biz halkız. Biz bu ülkenin emeği, vicdanı ve umuduyuz. İktidarın değil, halkın çıkarlarını savunan gerçek bir demokrasiyi kuracağız" şeklinde konuştu.