STÖ'lerden çağrı: Gündüz sandık başına akşam sandık peşine

img
İSTANBUL - Sandık güvenliğine ilişkin bir araya gelen sivil toplum örgütleri, seçmenlere “Gündüz sandık başına, akşam sandık peşine" diye çağrı yaptı. 
 
Demokrasi İçin Birlik (DİB), Diyalog Grubu, Hak ve Adalet Platformu ile Yurttaş Girişimi, sandık güvenliğine ilişkin "Gündüz sandık başına, akşam sandık peşine" başlığıyla Point Otel'de basın toplantısı düzenledi. 
 
Toplantıya, HDP İstanbul milletvekili adayı Oya Ersoy, oyuncular ve çok sayıda kişi katıldı. Açılış konuşmasını DİB üyesi Nesrin Nas yaptı.
 
16 Nisan referandumunun sağlaması olarak adlandırdığı 24 Haziran seçimlerinin Olağanüstü hal (OHAL) koşullarında yapılacağını hatırlatan Nas, “Toplumu ancak kutuplaştırarak kitlelerde yarattıkları öfke, korku ve coşku ile bazen ölümü kutsayarak bazen kitleleri ‘idam isteriz’ diye bağırtarak yönetmeye soyunanlar dünyanın her yerinde çıkar. Böyle yönetilmenin barış ve huzur getirdiği tek bir ülke yok” dedi. 
 
‘DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİNİ KURACAĞIZ’
 
Kurumlar adına ortak açıklamayı oyuncu Ayşe Nil Şamlıoğlu yaptı. “Barış toplumuna yürüyoruz” diyerek sözlerine başlayan Şamlıoğlu, “24 Haziran seçiminin son dönemecinde, eşitsiz seçim ortamına rağmen, Türkiye’nin bu seçimden zaferle çıkacağına inanıyoruz. 22 aydır süren OHAL altında, yakın tarihin gördüğü en adaletsiz koşullarda, ülkenin geleceğini belirleyecek kader seçimlerine gidiyoruz. Seçimde iktidarın belirlenmesinin ötesinde, A’dan Z’ye yeni bir rejim ve sistem değişikliği oylanacak” dedi. Ülkenin yol ayrımında olduğunu ifade eden Şamlıoğlu, “Ya kendini milletin yalnızca temsilcisi değil, sahibi olarak gören tek adam egemenliğine evet diyeceğiz ya da egemenliği yeniden Meclis’e vererek çoğulcu demokratik hukuk devletini kuracağız” diye konuştu. 
 
‘HDP YENİLİRSE TÜM MUHALEFET YENİLECEK’ 
 
24 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin geleceğinin oylanacağını söyleyen Şamlıoğlu, şöyle devam etti: “Bu nedenle, toplumsal barıştan ekonomiye kadar, önümüze konan acı ilacı içmeyeceğiz! 24 Haziran’da hepimizin eşit yurttaşlar olarak oy kullandığı, hiç kimsenin temsil hakkının engellenmediği demokratik bir seçim istiyoruz!” 
 
Katıldığı son seçimde 6 milyona yakın seçmenin oyunu alan HDP’ye yönelik operasyonları hatırlatan Şamlıoğlu, “HDP’nin baraj altına itilmeye çalışılması, halkın verdiği temsil yetkisinin gasp edilmesi girişiminden başka bir şey değildir. HDP yenilirse, tüm muhalefet yenilecek, sistem AK Parti’ye 60’ın üzerinde milletvekili hediye etmiş olacaktır” dedi. 
 
‘OYUNU HALK BOZACAKTIR’
 
İktidar partisinin, Meclis çoğunluğunu ele geçirebilmek için sergilediği kirli oyunu bozacak olanın halkın iradesi olduğuna dikkat çeken Şamlıoğlu, “Ezberleri bozarak ittifak kurmayı başaran muhalefet partilerine ve HDP’ye büyük bir toplumsal sorumluluk düştüğünü biliyoruz. Haziran 2015 seçiminde yaşananların bir daha tekrarlanmaması için, sivil toplum ve muhalefet partileri, bu kez daha örgütlü ve kararlı. Dört muhalefet partisi Adil Seçim Platformu’nu kurarak eşgüdüm içinde çalıştıklarını açıkladılar. Seçim öncesi kurulan işbirliğini, seçim sonrasında Meclis’te devam ettirecekleri, olağan rejime geçiş ve normalleşme koşullarını birlikte sağlayacakları güvencesini topluma vermeleri, seçmende karşılığını bulacak, değişimi oluşturacak gücün dinamosu olacaktır” ifadelerini kullandı. 
 
‘BARIŞ TOPLUMUNA YÜRÜYELİM’
 
Şamlıoğlı, “Çoğulcu demokratik hukuk devletinin temellerini sağlamlaştıracak, kuvvetler ayrımını yeniden tesis edecek, parlamenter sistemi güçlendirecek, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, yargı bağımsızlığını sağlayacak, anayasal ve yasal düzenlemeleri yapacak yeni bir Meclis’i ve bu iradeyle birlikte hareket edecek yeni bir Cumhurbaşkanı’nı seçmeye sadece bir adım mesafesindeyiz.  Tüm muhalefet partileri bu sorumlulukla hareket ettiklerinde, içinde bulunduğumuz ağır toplumsal ve ekonomik krizi en az hasarla atlatarak, yeni bir Türkiye hikâyesi yazmak mümkün olacaktır” diyerek, 24 Haziran’da, bir arada yaşama ve demokrasi için, daha büyük bir uzlaşmanın kapılarını açmak için hep birlikte barış toplumuna yürüme çağrısı yaptı.
 
‘OYLARA SAHİP ÇIKALIM’
 
Ardından söz alan KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır da, “Araştırma dediğimiz şey, o ana ait bir fotoğraf gösterir, sonuç göstermez. Kan tahlili olarak bakın. Asıl ilacı yazacak olan siyasetçilerdir. Sayılara takılmayın” uyarısında bulundu. 
 
Yeniden bir barış toplumu inşa etmek gerektiğinin altını çizen Ağırdır, “Kim olursak olalım ülkenin geleceğini inşa etmek gerekir. Hepimiz bir araya gelmezsek inşa edemeyiz. Hepimiz bunu yapabiliriz” dedi. Ağırdır, “Türkiye yaşadığı sorunların yanı sıra dehşet bir demokrasi krizi yaşıyor” diyerek oylara sahip çıkma çağrısı yaptı.
 
‘HDP’NİN İTİFAK İÇİNDE OLMASI BARIŞI SAĞLAYACAKTIR’
 
Seçimlerin Türkiye’nin kaderini belirleyeceğine dikkat çeken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen de, “Bu seçimlerin diğer seçimlerden 2 farkı var. Bu statüko devam ederse, Türkiye’de sadece bir iktidar belirlemesi olmayacak, bir rejim değişikliği olacak. Bütün demokrasiyi, ortadan kaldıran ve özgürlüklerin sınırlandığı karanlık bir süreç başlayacak. Hiçbir dönem, iktidar bu kadar değişikliğe yakın olmadı” dedi. 
Muhalefet blokunu meydana getiren 4 partinin seçim öncesi yaptığı işbirliğinin seçim sonrası da devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Türmen, “Bu siyasi partiler, ortak açıklama yapmalıdır. Bu kararsızları da etkileyecektir. Saadet-İYİ parti, CHP, HDP’nin bir olması toplumsal uzlaşıyı sağlıyor. Bunların bir arada olması önemlidir.  Bunun ikinci ayağı, Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesidir. HDP’nin ittifak bloku içinde olması önemlidir. HDP’nin içinde olduğu bir ittifak, Türkiye’yi hem içeride hem de dışarda barışı sağlayacaktır” diye konuştu.  
 
CHP’Lİ ESKİ VEKİL HDP’NİN SANDIĞINI KORUYACAK
 
CHP eski milletvekili Prof. Dr. Binnaz Toprak da çoğulcu bir yapının yaşanmadığı rejim içinde olunduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “HDP’nin barajı geçmesi şart. Hatta Kılıçdaroğlu da bunu dille getirdi. Dile getirmesi ne anlama geliyor bilmiyorum; ama muhtemelen CHP’li aileler, HDP baraj altında kalmasın diye oy verecektir. 2011’de maalesef MHP içinde yapılmıştı böyle bir şey. Öte yandan böyle bir işbirliği, bütün adayların ikinci tura kim kalırsa ona destek vermesini sağlıyor. Bir kısmı, direk bir kısmı dolaylı söyledi. Bu önemli.” 
 
Seçim müşahitliği için CHP’ye başvurduğunu söyleyen Toprak, “CHP’nin İstanbul’da ihtiyacı yok denildi; ama isterseniz başka partiden olabilirsiniz denildi. HDP’nin görevlisi olacağım” dedi. 
 
‘PLAJA GİDİP BOY VERME, SANDIĞA GİDİP OY KULLAN’
 
Hak ve Adalet Platformu imzacısı Nurten Ertuğrul da, “Toplumun farklı kesimlerini tanışık kılmak, ‘etle tırnak gibiyiz’ hikayesini cilalamaktan vazgeçip kardeşlik hukukunu yeniden inşa ettirmek, bunun için yeni şeylere ihtiyaç var. Birbirimizin yüreğine itmeden kırmadan bakabilmeliyiz. Aynı masa etrafında büyük saygıyla oturabilmenin mücadelesini verebilmeliyiz. Bu dinin mensupları olan bizlerden nasıl böyle riyakar toplum çıktı diye sorgulamalıyız. Birbirimizin sözünden beslenmeli ve birbirimizden güç almalıyız” diye seslendi.
 
Konuşmaların ardından seçimlere ilişkin oyuncuların oynadığı kısa filmler izletildi. 
 
Filmde yer alan sanatçılar adına sahneye çıkan 3 oyuncu, bir ağızdan “Plaja gidip boy verme, sandığa  gidip oy ver” diye çağrı yaptı.