Buldan: AKP'ye biat etmediğimizi 1 Mayıs alanlarında göstermeliyiz

img

KOCAELİ – Seçim çalışmaları kapsamında Kocaeli’nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, iktidara biat etmeyeceklerini söyledi. Buldan, "8 Mart'ta başardık, Newroz'da başardık, 1 Mayıs'ta da taçlandırmalıyız." dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve beraberindeki heyet, erken seçim çalışmaları kapsamında Kocaeli'ndeki ziyaretinin son ayağını gerçekleştirdi. Aralarında HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Garo Paylan, Müslüm Doğan ve Ertuğrul Kürkçü'nün yanı sıra HDP eski Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ile HDP MYK, PM ve Kadın Meclisi üyelerinin içinde yer aldığı heyet, Gebze'de bulunan Star Düğün Salonu'nda yüzlerce kişiyle bir araya geldi. 
 
'HARAMİLERİN SALTANATINI YIKACAĞIZ'
 
Baskılara rağmen yürüttükleri onurlu mücadeleyi zindanlarda olan yoldaşlarıyla sürdürdüklerini söyleyen Serpil Kemalbay, "Bütün tutsak yoldaşlarımızı özgürleştirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü onların inandıkları tüm ilkeler sahiplendiğimiz ilkelerdir. Demokrasi, barış, evrensel insan hakları, emeğin, doğanın savunuculuğunu yapmaktır. Bizler bunu yapıyoruz. Siz de bu mücadelenin en kıymetli unsurlarısınız. Bizler, siz var olduğunuz, örgütlü olduğumuz için güçlüyüz. Biliyoruz ki gelecek ancak bizlerin mücadelesi ile inşa edilebilir. Birlikte, örgütlenerek, dayanışarak inşa edeceğiz. Halkların Demokratik Partisi umudun, umuda yolcuğun partisi olarak yoluna devam edecektir. Bu haksız seçim dayatmasını bizler tersine cevireceğiz. Onlar yangından mal kaçırır gibi tek adamlığı inşa etmeye çalışyıorlar. Bizler ise, bu durumu halklar, ezilenler için fırsata çevireceğiz. 24 Haziran'da halklar gücünü birleştirerek, haramilerin saltanatını yıkacak" şeklinde konuştu.
 
Pervin Buldan, iktidarın baskı politikalarında Kocaeli'ye özel bir yaklaşımı olduğunu söyledi. Buldan, "AKP Hükümeti'nin vermek istediği, yapmak istediği özel bir mesaj var. Kürtlerin yaşadığı her coğrafyada olduğu gibi, iktidar Kocaeli ilimizde de aynı zorbalığı uygulamaktadır. Kocaeli başta seçim süreçleri olmak üzere partimizin almış olduğu kararlara uyan, eylem ve etkinliklerine katılan bir halktır. Özellikle Gebze ilçemiz bunu her zaman ispat etmiştir. Buraya ne zaman gelirsek hep böylesine coşku ile karşılandık. O yüzden Gebze'nin bizim yanımda çok farklı bir yanı var. Sizleri seviyoruz, iyi ki buradasınız" dedi.
 
'TÜRKİYE'NİN İYİ YÖNETİLMEDİĞİNİN KANITI'
 
AKP-MHP koalisyonu 24 Haziran tarihi ile baskın seçim kararını açıkladığını vurgulayan Buldan, bu kararın Türkiye'nin iyi yönetilmediğini göstergesi olduğunu söyledi. Buldan, "AKP, bu kararı almakla birlikte yıllardır uygulamış olduğu zulmün, şiddet ve baskı politikalarının bundan sonra da artarak devam edeceğinin göstergesidir. Bu politikaları sürdürmeyi, yanına milliyetçi bloğu alarak tercih etti. Zaten zihniyetlerinin aynı olduğunu biliyoruz. Herhangi bir fark olmadığını da biliyoruz. Bu blok, Türkiye'nin seçimler sonrasına nelerle ile karşı karşıya kalacağını, neler planladığını bugünden gösteriyor" diye belirtti. 
 
'KÜRTLER ZULMÜ HER DÖNEM YAŞADI'
 
AKP'nin Türkiye toplumuna acıdan, kandan, zulümden başka bir şey vermediğini de aktaran Buldan, bu uygulamayı şimdi milliyetçi kesimle yapma kararı aldığını belirtti. Kürtlerin, AKP'nin uyguladığı zulmü, baskı ve şiddet politikalarını yalnızca bu dönem görmediğini aktaran Buldan, "AKP kurulduğu günden bugüne kadar Türkiye toplumuna ne bir huzur verdi ne de bir umut vaat etti. Kendi yandaşlarına para vermekten, onlara kazandırmaktan başka hiçbir işe yaramadı. AKP Hükümeti'nin Türkiye'de başta Kürtler olmak üzere diğer etnik kesimlere mezheplere yaklaşımı da hep aynı oldu. Kürtlere daha önce de zulüm yapılıyordu. Bu ülkeyi kim yönettiyse, herkesin ilk aklına gelen 'Kürtleri nasıl tasfiye, imha ederiz?' hep bunun hesabını yaptılar. AKP de 7 Haziran'da Ermeni'nin Süryani'nin sol ve sosyalist kesimlerin bir çatı altında toplandığı HDP'ye bakış açısı da farklı olmadı. Biz 7 Haziran seçimlerinde bu kadar güçlü bir temsiliyetle parlamentoya girdikten sonra şunu anladılar: 'Kürtler yanına diğer kesimleri de aldılar bu mücadeleleri büyüyor' Onun için 7 Haziran seçimlerine darbe yaparak ülkeyi bir kez daha seçime götürdüler. Ve o tarihlerden sonra sokağa çıkma yasakları ilan ettiler, Şırnak'ta Sur'da Nusaybin'de katliamlar, insanların evini yakıp yıktılar. 'Biz buraları yıkarak Kürtleri başka yere sürgün ederiz' mantığını uyguladı ama Kürtler bunun karşısında kenetlendi ve yaşadığı toprakları terk etmedi" şeklinde konuştu. 
 
7 Haziran'dan sonra Suruç'ta Ankara'da bir "katliam" gerçekleştirildiğini de hatırlatan Buldan, "Çünkü Suruç'ta Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olmak isteyen halklar vardı. Bundan korktular. Ankara'da demokrasi, özgürlük isteyen insanların üzerine bombalar yağdırdılar. Bunu Kürt halkı ile Türk halkının birleşmesini engellemek, kendi iktidarlarını, koltuklarını korumak için yaptılar" dedi. 
 
'BU HALK DİZ ÇÖKMEYECEKTİR'
 
Baskın seçim için Türkiye'nin her yerini karış karış dolaşmak için yola çıktıklarını ifade eden Buldan, "Kürt ve Türk halklarının birlikteliğinin göstergesini de 24 Haziran'da sandıklara yansıtacağız. Bizler, cezaevlerinde olan yoldaşlarımıza söz verdik: Bu mücadele iki günlük bir mücadele değil, 40 yıllık bir mücadeledir. Bu mücadelenin onurlu bir geçmişi var. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun devam edeceğini ifade etmek isterim. Kürtler, Süleyman Demirel'i, Tansu Çiller'i Kenan Evren'i tanıyan bir halktır. Bu isimlerin önünde diz çökmediler. Kürtler hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğini 40 yıldır söyleyen bir halk. Bundan sonra da Recep Tayyip'in önünde de asla diz çökmeyecektir" diye konuştu.
 
'8 MART VE NEWROZ'LA 1 MAYIS'A'
 
Buldan son olarak şunları söyledi: Türkiye toplumunun dışarda ses çıkarmasını, sokağa çıkmamızı engelliyorlar. Ancak, Türkiye toplumu özellikle son dönemde 8 Martlarda, Newrzolarda alanlara çıktı ve korkmadığını bir kez daha ispat etti. Önümüzde 1 Mayıs var. 1 Mayıs'ta Kocaeli'nin, özellikle ihraç edilen, işinden atılan emekçilerin alanlarda olunması gereken bir gün. Biz korkmadığımızı ve AKP'ye biat etmediğimizi alanlarda göstermek zorundayız. 8 Mart'ta başardık, Newroz'da başardık, 1 Mayıs'ta da taçlandırmalıyız. Hepimiz 1 Mayıs'ta alanlarda ve meydanlarda olacağız."