Nusaybin Davası beşinci günde sona erdi: Cezaevinde can güvenliğimiz yok

img

MARDİN – 5’inci gününde bir kişinin tahliye edilmesiyle sonra eren Nusaybin Davası’nın 2’nci duruşmasında savunma yapan tutuklu Resul Ergün, tutuklu bulundukları cezaevinde darp edildiklerini ve can güvenliklerinin bulunmadığını aktardı. 

 
Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği 26 Mayıs 2016 tarihinde tahliye edildikten sonra tutuklanan 50 kişi hakkında açılan davanın 2’nci duruşması beşinci gününde sona erdi. Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın duruşması, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü binasında ayrılan bölümde görüldü.
 
‘CEZAEVİNDE CAN GÜVENLİĞİM YOK’
 
Duruşmanın öğleden sonra görülen bölümü tutuklu Resul Ergün’ün savunması ile başladı. Tutuklu bulunduğu Erzincan Cezaevi’nde 3 Mart tarihinde 50’ye yakın gardiyan tarafından darp edildiklerini açıklayan Ergün, can güvenliğinin bulunmadığına dikkat çekti. “Sadece benim değil Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde kalan tüm tutsakların can güvenliği yok” diyen Ergün, “İşkenceye karşı, 'insanlık onuru işkenceyi yenecek, direne direne kazanacağız' dedik. Bize işkence yapıldığına dair hastaneden rapor aldık. 8 arkadaşımız rapor aldı. Bir arkadaşımız da duyma yetisini kaybetti. Ancak buna rağmen bir müdahalede bulunulmadı. Dün rahatsızlandığım için hastaneye gittim. Doktor, 'hiçbir şeyin yok’ dedi. Doktora karşınızda sağlıklı bir insan duruyor mu diye sorduğum da ise, ‘evet duruyor’ yanıtı aldım” sözleri ile maruz kaldığı muameleyi anlattı. 
 
Türkiye’deki yargı bağımsızlığı üzerinde duran Ergün, "Özgürlüğün kokusu Rojava'dan buraya kadar geliyor" diyerek savunmasını sonlandırdı. 
 
MAHKEMEDEN SAVUNMAYA MÜDAHALE
 
Ardından savunma yapan tutuklu MLKP'li Süleyman Göksel Yerdut ise, halkın insanca yaşama hakkını talep ettiğini vurgulayarak, “Bu resmi ideoloji altında bu yargı nasıl bağımsız olabilir?” diye sordu. Mahkeme Başkanı, Yerdut'un savunmasına, “on kere söyledin yerine geç” diye müdahale etti. 
 
‘NEYİN NASIL YAPILDIĞI İDDİANAMEDE YOK’
 
Duruşma, tutuklu İlyas Doğan ve İbrahim Halil Kaya'nın avukatı Seher Acar’ın savunması ile devam etti. İddianamedeki yetersizliklere dikkat çeken Acar, “Nusaybin’de, 'bu kadar vaka olmuş, bunlarda buradan çıkmış o zaman bunlar yapmış' diye ifadeler var. Ama neyin nasıl yapıldığı iddianamede yok” dedi. Antimon elementi üzerinde müvekkilleri hakkında “suç” üretildiğini söyleyen Acar, “Masumiyet karinesi nerede kaldı?" diye sorarak, tahliye talebinde bulundu. 
 
Tutuklulardan Mehmet Faruk Engin’in sabahki oturumda, tutuklu bulunduğu Osmaniye 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden duruşma için Mardin’e getirilecekleri sırada gardiyanın saldırısına maruz kaldıklarına dair açıklamalarını hatırlatan avukat Erdal Kuzu da, "Bu açıkça bir suç ihbarıdır" dedi.  Kuzu, söz konusu durum için Osmaniye Başsavcılığı’nın bilgilendirilmesini ve ifadelerin gönderilmesini talep etti. 
 
Savunmaların ardından duruşmaya bir saatlik ara veren mahkeme heyeti, tutuklu Azize Yıldırım’ın tahliyesine, diğer tutukluların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. 
 
Duruşma, 9 Temmuz tarihine ertendi.