Suriye’de 7 yıldır devam eden savaş ve iki ülke arasındaki gerginlikten en çok etkilenen Hatay’da bugüne kadar görülmemiş ekonomik kriz yaşanıyor. Sanayiciden nakliyecisine, ithalat-ihracatçısından turizm firmaları ve tarım sektörüne kadar herkes bu krizden etkileniyor. Savaştan ve gerilimden etkilenen sektörlerden biri de bölgenin en eski ve önemli geçim kaynaklarından biri olan ipek dokumacılığı. 

 

Eski dokumacılardan biri olan Ali Arat, Hatay’ın Samandağ ilçesinde yıllardır atkı, bere, gömlek ve kravat dokuyarak aile geleneğini ve mesleğini sürdürüyor. Türkiye’de ipek dokumacılığının neredeyse Hatay ile sınırlı kaldığını belirten Arat, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Efrin operasyonuyla birlikte yanı başlarında yıllardır sürdürülen savaşın iyice tırmandırıldığını belirtti. 

 

GEZİLER İPTAL EDİLDİ

 

Bu savaş halinin ipek sektörünü de ciddi anlamda etkilediğini vurgulayan Arat, özellikle son dönemlerde bölgeyi ziyaret eden turist sayısında bir hayli düşüş olduğunu aktardı. Arat, “İpek sektörü Suriye savaşından kaynaklı sekteye uğradı. Turistlerin ilgisini çeken bir yer olan bu bölgeye daha önce binlerce turist geliyordu fakat artık hiç turist gelmiyor. Suriye savaşından önce kaymakamdan bir günde 8 bin turistin geldiği bilgisini alıyorduk. Günde 10-12 otobüs turist gelirken, şimdi ise ayda ancak 1 otobüse düştü. Reyhanlı’ya atılan bombalar turistlerin sanki tüm Hatay’da savaş varmış gibi bir algıya girmesine neden oldu. Bundan dolayı yapılan gezilerin büyük bir çoğunluğu iptal oldu. Esnaf çok zor durumda. Ancak bu işi seviyoruz her ne olursa sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. 

 

‘ESKİDEN 90 TON ÇIKARDI’

 

Henüz 14 yaşındayken ailesinin koza yetiştiriciliği ile geçimini sağladığını ve kendisinin de o dönemlerde bu meslekle tanıştığını dile getiren Arat, 2013 yılından bu yana aktif bir şekilde aile geleneğini sürdürdüğünü söyledi. Yıllarca ipekçilik, dokumacılık, kozadan ipe çevirme ya da boyama gibi işleri yaptıklarını belirten Arat, “Eskiden Hatay’da ipek böceği 90 ton kadar çıkardı şuan ciddi oranda düşüş var diyebilirim” diye belirtti. Günümüzün koşullarından kaynaklı da insanların artık koza besiciliğini pek tercih etmediğini kaydeden Arat, koza besiciliğinde kullanılan dut yaprağının da azaldığını dile getirdi. 

 

Muğla Dalaman Çiftliği’nden 140 bin dut ağacı fidanı getirdiklerini ve hepsini tek tek diktiklerini ifade eden Arat, şöyle dedi: “Ancak fidanların hepsi kesildi. Yetkililere ‘Hazine alanlarına dut ağaçları dikerek eski haline getirebiliriz’ dedik ama hiçbir cevap gelmedi. İpek işinin geri kazanılması için hazine arazisinin üzerine besicilik için bir yapı inşa edilmeli.”