Hasankeyf’te yapılacak olan ‘büyük atlayış’a çağrı

img

BATMAN / DİYARBAKIR - Batman ve Diyarbakır'da bulunan ekoloji örgütleri 14 Temmuz'da gerçekleştirilecek olan “Dicle'ye büyük atlayış” etkinliği için çağrı yaptı. 

 
Hasankeyf İnisiyatifi, 14 Temmuz günü gerçekleştirecek "Dicle'ye büyük atlayış" etkinliğine ilişkin basın açıklaması düzenledi. Bahar Kültür Merkezi'nde yapılan açıklamaya Hasankeyf için mücadele eden kurumların Hasankeyf İnisiyatifi adı altında toplandıkları deklare edildi. 
 
'EKOSİSTEM TEHLİKEDE'
 
İnisiyatif adına açıklama yapan Melek Atalay, Hasankeyf'in binlerce yıldır kesintisiz Dicle Nehri kıyısında insan ve canlı yaşamı için mekan olduğu ve 20'den fazla medeniyete ev sahipliği yaptığı hatırlatmasında bulundu. İnsanlığın derin hafızası niteliğinde olan Hasankeyf'in canlı yaşamı ve tarih için ise açık hava müzesi olduğunu ifade eden Atalay, "Türkiye'de Ortaçağ’a ait bütünlüğünü koruyan tek kent olma özelliği taşımaktadır" dedi. Dicle Vadisi'nin içinde barındırdığı ekosistemi ve benzersiz biyo çeşitliliğiyle çok önemli bir doğal mirasa sahip olduğunu vurgulayan Atalay, "Baraj gölü oluşursa büyük bir bölgede iklimin değişmesi ve daha dengesiz bir yağış rejimi olması ve bu değişimden dolayı sağlık sorunları artması beklenmektedir" şeklinde konuştu.   
 
'DESTEĞE ÇAĞIRIYORUZ'
 
Baraj kapaklarının kapanması durumunda 80 bin insanın evsiz kalacağına dikkat çeken Atalay, yaşanacak göçün yoksulluğa da sebep olacağını söyledi. Tarihi kente son bir kaç yıldır tarihi eserlerin taşınması ve kayaların sağlamlaştırılması adı altında fiziki müdahalelerin olduğuna vurgu yapan Atalay, “Hasankeyf'te halen kurtarabileceğimiz kültürel miras çok daha fazladır. Kent suçlarının, talan ve tahribatın eksik olmadığı Hasankeyf için bu kritik dönemde Türkiye ve dünya kamuoyu desteğe çağırıyoruz” diye konuştu. 
 
'GEÇ DEĞİL'
 
Avrupa ve dünyanın birçok yerinde akarsuların korunması için duyarlı insanların "Büyük Atlayış" adı altında etkinlik yaptıklarını söyleyen Atalay, 14 Temmuz'da Dicle’ye yapacakları büyük atlayışa katılım çağrısında bulundu. 
Atalay,  “Hasankeyf için geç değil diyerek tarihi kentin savunmasında yanında olduğumuzu mücadele edeceğimizi ve bu süreçlere tüm desteklerimizi sunacağımızı buradan bir kere daha belirtiyoruz” dedi.
 
DİYARBAKIR 
 
Diyarbakır’da Ekoloji Derneği, Mezopotamya Kültür Merkezi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, Hasankeyf'in durumuna dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Sur ilçesinde bulunan On Gözlü Köprü’de düzenlenen basın açıklamasına HDP Milletvekilleri Musa Farisoğulları, Remziye Tosun ve HDP ve DBP’li yöneticiler katıldı. Kitle adına açıklamayı Ekoloji Derneği üyesi Vahap Işıklı okudu.   
 
‘ILISU BARAJI YIKIMA NEDEN OLACAK’
 
Işıklı, 12 bin yıllık antik kent Hasankeyf'i, 199 köyü ve Dicle Vadisi'ni sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı Projesinde sona yaklaşıldığını belirtti. Işık, Dicle Nehri üzerinde yapılan Ilısu Barajı’nın sadece bölge halklarına ve Türkiye halkları için değil  Irak ve Suriye halklarına yönelik de yıkım anlamına geldiğini söyledi. Hükümet yetkililerinin 10 Haziran 2019 tarihinde Ilısu Barajı'nda suyun tutulacağı açıklamasını yaptıklarını hatırlatan Işıklı, “Yerel halk ve dünyanın farklı yerlerinde çok sayıda grup, 20 yıldır bu projeye karşı eylem yapmıştır. Bu kampanyalarla kazanımlar elde edilse bile devlet yetkilileri kör, sağır ve dilsiz rolünü oynayarak yasaları değiştirmiş ve yeni kaynaklar bulup projeye devam etmiştir. 2017 yılından beri kültürel varlıklar doğal ortamlarından yapay alanlara taşınmış, vadi ve mağaralar milyonlarca metreküp dolgu ile doldurulmuş, kayalar patlayıcılarla düşürülmüş ve restorasyon adı altında tahribatlar yapılmıştır. Su tutulmasıyla beraber Dicle Nehri'nin doğal ekosistemi yüzlerce kilometrelerce boyunca bozulacaktır. Bölgede yapılan diğer baraj projelerinde deneyimlendiği ve görüldüğü üzere; Ilısu Barajı Projesi de sosyal, ekonomik, kültürel ve ekolojik kırımlara neden olacaktır” şeklinde konuştu. 
 
Işıklı, 14 Temmuz’da “Dicle’ye büyük atlayış” yaparak insan zinciri oluşturacaklarını söyledi.  
 
ANKARA
 
Demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, dernekler, sendikalar ve çeşitli ekolojik örgütlerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında Ankara Hasankeyf Koordinasyonu kuruluşu ilan etti. 
Mülkiyeler Birliği’nde yapılan toplantıda koordinasyon adına ortak açıklamayı Hakların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara İl Eşsözcüsü Fatma Kılıçarslan, Hasankeyf’in tarihini anlattı. Kılıçarslan, “Açık hava müzesi olan Hasankeyf, Anadolu ve Yukarı Mezopotamya’da Orta Çağ’a ait bütünlüğünü koruyabilen tek kenttir” dedi.  
 
‘80 BİN İNSAN EVLERİNDEN AYRILMAK ZORUNDA KALACAK’
 
Ilısu Barajı’nın su tutmasıyla beraber yaklaşık 80 bin insanın evlerinden ayrılmak zorunda kalacağına dikkat çeken Kılıçarslan, “Ilısu Barajı’nın akış aşağı bölge üzerinde çok olumsuz etkileri olacaktır; özellikle Bağdat ve Musul gibi çok sayıda Irak şehrinin içme suyu temininde ciddi sorunlar çıkacak ve büyük oranda nehirlerden sulamaya dayalı Irak tarımı büyük risk altına girecektir”  ifadelerini kullandı.
 
‘HASANKEYF KENTİNİ KURTARABİLİRİZ’
 
Bir an önce Ilısu Barajı Projesi’nin iptal edilmesi gerektiğini aktaran Kılıçarslan, şunları söyledi: “Hasankeyf Koordinasyonu olarak da Hasankeyf’in ve Dicle Vadisi’nin kurtarılması için, Ilısu Baraj Projesi bitmiş olsa bile, su tutulmasına karşı durmak ve su tutulsa bile baraj havzasından suyu boşaltmak için mücadelenin genişletilerek devam ettirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Dicle Vadisini ve en az 11 bin 500 yıllık tarihe sahip Hasankeyf kentini kurtarabiliriz. Bu sorumluluğu alacak herkesi de Hasankeyf Koordinasyonu içinde yer almaya davet ediyoruz.”
 
‘KAVAKLIK İÇİN GEÇ DEĞİL’
 
Koordinasyon içerisinde yer alan Kavaklık Direnişi’nden Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Umut Hasanoğlu da, “Nasıl ki Hasankeyf için hala geç değilse kavaklık için de geç değil. Oradaki kavaklık köklerinin tekrar çıkarak ormana dönüşeceğini biliyoruz. Rant ve talana karşı biz de Hasankeyf’in yanındayız. Hiçbir şey için geç değil. Bu talancı yaklaşıma karşı mücadelemiz devam edecek” diye belirtti.
 
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise, Anadolu’nun her bir metre karesinde bulunan doğal, kültürel varlıkları korumanın herkesin görevi olduğuna vurgu yaparak, “Hasankeyf farklı kültürlerin barış içerisinde nasıl beraber yaşadıklarının göstergesi. Bunun korunup geliştirilmesi yayılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
Hakların Demokratik Partisi (HDP)  Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni de Hasankeyf için geç olmadığını, ama acele edilmesi gerektiğini söyledi. 
 
 Konuşmaların ardından 14 Temmuz günü, Hasankeyf’te gerçekleştirecek "Dicle'ye büyük atlayış" etkinliğine katılım çağrısı yapıldı.
 
VAN
 
Van'da da HDP ve birçok sivil toplum örgütünün katılımıyla basın açıklaması yapıldı. HDP il binası önünde yapılan açıklamada konuşan İl Yöneticisi Erol Gönülçeken, "Devlet yetkililerinin iddia ettiği ' Ilısu barajı yereldeki halka sosyo-ekonomik yararı' olacağı tamamen bir aldatmaca ve yalandır.  Öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki her şeyi rant olarak görüyorlar, Hasankeyf'te bunun sonuçlarından biridir" diye konuştu. 
 
Hasankeyf'in toplumun geçmişi, bugünü ve geleceği olduğunu belirten Gönülçeken, "12 bin yıldır aralıksız bir şekilde bir çok medeniyete ev sahipliği yapan, tarih ve kültürle şekillenen tarihi  Hasankeyf'in yıkımına dönük politikaların devamı olarak 'yeni' diye tabir edilen fakat hafızası olamayan bir yerleşke inşa edilmiştir. Hasankeyf için geç değildir. Bu güne kadar yürütülen mücadeleyi yılgınlığa kapılmaksızın inatla sürdürmeye devam edeceğiz. Bu mücadelenin biran önce başarıya ulaşması, Ilısu baraj projesinin durdurulması için duyarlı çevrelere bu mücadeleye güç katmaya davet ediyoruz. Hasankeyf kültürümüz, Dicle doğamızdır. Tarihimizin, kültürümüzün talan edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.