İZMİR - Bergama’da cevher çıkarılması sonlandırılan Koza Altın Madeni, farklı madenlerden getirilen cevherin siyanürle işlenmesini sürdürüyor. Köylerin boşalmaya devam ettiği bölgede kanser vakalarında yaşanan ölümlerde artış olduğu belirtilirken, çevreciler bölgede sağlık taramasının yapılması gerektiğine işaret ediyor.
İzmir’in Bergama ilçesinde Ovacık, Kozak ve Gökçeağıl köylerinde bulunan Koza Holdinge ait Koza Altın Madeni, faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor. Kayyum atanmasının ardından Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu Raporu” da İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen madenin kapatılması beklenirken, üçüncü atık baraj gölü için yapılan ÇED başvurusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. Kayyum yönetiminde olmasına ve cevheri sona ermesine rağmen Bergama’daki Koza Altın Madeni’nde dördüncü atık depolama tesisi için yapılan başvuru ise, değerlendirme aşamasında. Siyanürlü ayrıştırma yöntemi ile altın ayrıştırması yapılan Koza Altın Madeni’nde cevher çıkarma çalışmaları son buldu ancak alan cevher ayrıştırma merkezi olarak kullanılıyor.
‘DEVASA ATIK TEPELERİ OLUŞUYOR’
Kozak ve Gökçeağıl’da bulunan madenlerden çıkarılan cevherin taşındığı Bergama’daki Koza Altın Madeni’ndeki siyanür havuzu da genişletildi. Her gün binlerce ton cevherin işlenmeye devam ettiği maden bölgesinde devasa bir çukurun yanı sıra devasa atık tepeleri oluştu. Harıl harıl çalışan iş makineleri, siyanür bölgesinden aldıkları atıkları peşi sıra orman olmaktan çıkarılan bölgeye taşıyor.
‘BERGAMA’DA YAŞAM HAKKI TANINMADI’
Bergama köylülerinden ve maden karşıtlarından Oktay Konyar, ilçede 17 köyün olduğunu, tarım ve hayvancılık ile uğraştıklarını belirtirken, madenin ilk açıldığı günler ile birlikte kendileri için yeni bir dönemin başladığını ifade etti. Köylülerin tarlaları ve ağaçlarının iş makineleri ile yok edilmeye başlandığına şahitlik ettiğini belirten Konyar, maden hakkında kapatılma kararı olmasına rağmen halen aynı faaliyetlerin devlet eliyle sürdürüldüğünü ifade etti. Siyanürün etkisi ile bölgede eskisi gibi tarım ve hayvancılık yapılamadığını belirten Konyar, ellerinde geriye zeytin ağaçlarının kaldığını ifade etti.
Şu anda çevrede bulunan köylerin birçoğunun boşalma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirten Konyar, köylerde sadece yaşlıların kaldığını ifade etti. Gençlerin başka şehirlere ya da şehir merkezine yerleşmeye başladığını belirten Konyar, altın madeninden kurtuluşun olmadığını gören bazı köylülerin de madende çalışmak zorunda bırakıldığını ifade etti. Siyanür nedeniyle bölgede verimsizliğin baş gösterdiğini belirten Konyar, siyanürlü atıkların söylendiği gibi depolandığı yerlerde kalmadığını, tüm Bergama’yı etkilediğini söyledi. Konyar, bugün gelinen noktada başka yerlerden getirilen cevher ile aynı çalışmanın sürdürüldüğünü belirtirken, Bergama halkına Bergama’da yaşam hakkı tanınmadığını ifade etti.
‘SAĞLIK TARAMASI YAPILMALI’
Köylüler özellikle bölgede 35-40 yaşlarındaki genç kadınların göğüs kanserinden yaşamlarını yitirmeye başladığını dillendirirken, Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise, siyanürün zararlarından bahsetti. Engel, Bergama’nın yok edilmesinin duyarlı kamuoyu dışında kimsenin umurunda olmadığını, tek amacın daha fazla rant elde etmek olduğunu söyledi. Bergama’da insanların kanser ölümlerinden daha fazla bahsetmeye başladığını belirten Engel, bölgede bu güne kadar bir sağlık taraması yapılmadığını söyledi. Bergama halkı ile birlikte Bergama’da yetiştirilen ürünlerin gönderildiği kentlerin de aynı kanserojen maddenin tehdidi altında olduğunu belirten Engel, bölgede acil bir sağlık taraması yapılması gerektiğini ve her türlü maden faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiğini ifade etti.