CENEVRE – Avrupa Kürt Kadın Hareketi, PKK Lideri Abdullah Öcalan için organize ettiği “Tîrêjên Rojê” kampanyasını BM ofisi önünde başlattı. 

 

Avrupa Kürt Kadın Hareketi'nin (TJK-E) "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” hamlesi kapsamında 2 Eylül'de başlattığı “Tîrêjên Rojê” kampanyası İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) önünde deklare edildi.

 

YJK-S çağrısıyla BM Ofisi'nin yer aldığı Nations meydanında bir araya gelen kadınlar, açıklama yaptı. YJK-S adına Fransızca basın açıklamasını Helin Sağlam okudu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mücadele yaşamını aktaran Sağlam, “Abdullah Öcalan'ın Kapitalist Moderniteye alternatif olarak yarattığı kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik yaşam modeli hedef alınarak 25 yıldır tecrit uygulanıyor, 4 yılı aşkın süredir ise mutlak tecrit işkencesine tabi tutuluyor. Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü, Kürt sorununun barışçıl çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve bölge barışı açısından hayati önemdedir. Abdullah Öcalan, şiddete ve çatışmalara karşı müzakere ve diyalog yolundan yana politikalar üretiyor. Ataerkil baskıya karşı kadınların öncü olduğu yaşam modelini savunurken dünyadaki kadın hareketlerine ilham kaynağı olmaya devam ediyor” dedi. 

 

YETKİLİ KURUMLARA ÇAĞRI 

 

Sağlam, şöyle devam etti: “Abdullah Öcalan, demokratik konfederasyon felsefesi, yaşam biçimi olarak doğaya, topluma ve doğrudan demokrasiye dayalı bir dünya vizyonu sunmaktadır. Bu vizyon, Kuzey Doğu Suriye'de  yaşanılır kılındı. Tüm bu sebeplerden ötürü başta CPT, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlementosu, BM ve tüm yetkili kurum ve kuruluşlara çağrımızı yeniliyoruz. Kendi yasalarınızı uygulayın, Türk devletinin kendi yasalarını uygulaması için baskı ve diyalog yoluna gidin. Yine Türk devletimin insan haklarına ve uluslararası normlara saygı gösterilmesini garanti altına alın. Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür.”

 

KAMPAYA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI 

 

Ardından YJK-S Sözcüsü Selma Sürer “Tîrêjên Rojê” kampanyasına ilişkin bilgilendirmede bulundu. Sürer, bu kampanyanın  kapitalist sistemin yaratmış olduğu tüm karanlıklara ışık olarak tüm insanlık için, doğa, toplum ve kadınlar için kurtuluş imkanı olduğunu ifade etti. Kampanyanın 12 Ekim'e kadar aralıksız sürdürülecek olan eylem ve etkinliklerle devam edeceğini belirten Sürer, başta Kürt kadınları olmak üzere demokrasiden yana tüm kadınları bu kampanyaya sahip çıkmaya çağırdı.