HABER MERKEZİ - Avrupa Yeşilleri Partisi, Türkiye’de demokratik değişim isteyenlerle dayanışma içerisinde olduklarını belirterek, iktidarın seçim sürecine müdahale etmekten kaçınmaya ve özgür, adil seçimlere bağlı kalmaya çağırdı.
Avrupa Yeşilleri olarak da bilinen Avrupa Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Mélanie Vogel, Avrupa Yeşiller Partisi Komite Üyeleri Mina Jack Tolu ve Vula Testsi, seçimlere ilişin yazılı açıklama yaptı. Türkiye’nin 20 yıllık AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “rejimi” altında özellikle son 10 yılda “otoriterleştiğini” belirtilen açıklamada, 14 Mayıs’ta demokratik değişimden yana olanları desteklediklerini ifade etti.
‘ERDOĞAN SİSTEMATİK İNSAN HAKLARI İHLALLERİYLE ANILIYOR’
Kürtlere yönelik saldırıların devam ettiği vurgulanan açıklamada, “Siyasi muhaliflere, bağımsız medyaya, akademik özgürlüğe ve kadın haklarına yönelik baskıları Türkiye'yi Avrupa'nın en sistematik insan hakları ihlalleriyle anılır hale getirdi. Erdoğan'ın ekonomiyi kötü yönetmesi, hangi göstergeyi kullanırsanız kullanın Türkiye'yi OECD ülkeleri arasında en alt sıralara itti. Enflasyon tavan yaptı ve nüfusun giderek artan bir kısmı gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerini karşılayamaz hale geldi. Hükümetin buna yanıtı çok çeşitli sosyal grupları karalamak oldu: gazeteciler, akademisyenler, kadınlar… Liste uzayıp gidiyor. Kutuplaşma aşırı ve dayanılmaz hale geldi. Ve son olarak ama kesinlikle en az değil: Erdoğan'ın yönetimi, kişisel çıkarlar için doğanın ve kamu varlıklarının acımasızca yağmalanması ve sömürülmesi de dahil olmak üzere, yaygın yolsuzluk ve kayırmacılık ile karakterize edilmiştir. Bu durum en trajik şekilde Şubat 2023 depremindeki şok edici hazırlıksızlık ve beceriksizce yönetilen kurtarma çalışmalarıyla örneklendi. Türkiye'de 50 binden fazla insan hayatını kaybetti ve yüz binlerce insan hala yaralı veya yerinden edilmiş durumda” denildi.
‘DEĞİŞİM İSTEYENLERLE DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ’
Açıklamanın devamında, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle açılan dava, seçim öncesi HDP ve Yeşil Sol Parti üye, yönetici ve aktivistlerine yönelik gözaltı ve tutuklamalar işaret edildi ve şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye'de demokratik değişim isteyen vatandaşlar ve siyasi partilerle dayanışma içindeyiz. Demokratik bir Türkiye'nin gerekli, mümkün ve arzu edilir olduğuna inanıyoruz. Kamuoyu yoklamaları sürekli olarak çoğunluğun Erdoğan'ı ya da müttefiklerini desteklemediğini göstermektedir. Bu seçim her şeyden önce Türkiye'de demokrasinin yeniden tesis edilmesiyle ilgilidir.”
‘SALDIRILAR DEMOKRATİK SÜRECE YÖNELİK’
Gözaltı ve tutuklamaların kınandığı açıklamada, “Şunu açıkça ifade etmeliyiz: bu saldırılar sadece tek tek vatandaşlara ve adaylara yönelik değil, demokratik sürece yönelik saldırılardır.”
‘YENİ BİR SAYFANIN AÇILMASINI UMUYORUZ’
Türkiye’deki yetkililere de çağrı yapılan açıklamanın sonunda şunlar yer aldı: “Son dönemde yaşanan siyasi baskılar, temel demokratik kuralların yıllarca bariz bir şekilde göz ardı edilmesinin ardından gelmiştir. Türkiye İçişleri Bakanlığı, Yeşiller Partisi'nin kazandığı birçok davaya rağmen partiyi tescil etmeyi reddetmiştir. Bugün Türkiye özgür ve demokratik bir ülke değildir, ancak değişim ufukta görünmektedir. Türkiye vatandaşlarının demokratik haklarını kullanmak ve Pazar günü sandığa gidip oy kullanmak üzere olağanüstü bir seferberlik başlatmasını bekliyoruz. Türk makamlarını seçim sürecine müdahale etmekten kaçınmaya ve özgür ve adil seçimlere bağlı kalmaya çağırıyoruz. Demokratik, ekolojik, kadın hakları temelli ve özgür bir Türkiye için çalışan ortaklarımıza ve dostlarımıza desteğimizi gönderiyoruz. Türkiye ve Avrupa'nın geri kalanı için yeni bir sayfa açılmasını umuyoruz. Bunu birlikte yazmayı dört gözle bekliyoruz.”