ANKARA - HRW, Türkiye'nin on binlerce Afgan'ı İran sınırından düzenli olarak geri ittiğini açıkladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), “Kimse Bana Afganistan'dan Neden Ayrıldığımı Sormadı" başlıklı 79 sayfalık bir rapor yayınlayarak, Türkiye'nin Ağustos 2021'de Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesinden bu yana geri itme ve Afganistan’a sınır dışı etme işlemlerini artırdığını açıkladı. HRW, Türkiye'deki Afganların uluslararası koruma için kayıt yaptırmalarının engellendiğini ve sınır dışı edilmekle karşı karşıya olan Afganlara sığınma başvurusunda bulunma fırsatı verilmediğini tespit etti.
SON BİR YILDA YÜZDE 150 ARTIŞ
20 Ekim itibariyle Türkiye İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı (GİB), 2022 yılı ülkeye girişi engellenen düzensiz göçmen sayısının 238 bin 448 olduğunu açıkladı. Pek çoğu Afgan olan düzensiz göçmenlerin 44 bin 768'i 2022 yılının ilk 8 ayında hava yoluyla Kabil'e geri gönderildi. Bu rakam 2021 yılının ilk 8 ayına göre yüzde 150'lik bir artışa işaret ediyor.
'GERİ GÖNDERMELERE SON VERİLSİN'
HRW Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Bill Frelick, "Türkiye dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olsa da aynı zamanda çok sayıda Afgan'ı sınırlarından geri itiyor ya da uluslararası koruma taleplerini kısmen inceleyerek veya hiç incelemeden Afganistan'a sınır dışı ediyor" dedi. Frelick, “Türkiye, Afganların sınırlarından düzenli olarak geri gönderilmesine derhal son vermeli ve sınır dışı edilmekle karşı karşıya kalan tüm Afganlara iltica başvurusunda bulunma fırsatı tanımalıdır” şeklinde konuştu.
Türkiye, 3,9 milyon kişi ile dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke. Bunlardan 3,6 milyonu geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 320 bini ise çoğunluğu Afgan olan diğer göçmenlerden oluşuyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, 68 Afgan ile görüştü, görüşülenlerden 38'i Ocak 2021 ile Nisan 2022 arasında yaşanmış 114 geri itme olayını anlattı.
ŞİDDET VE KÖTÜ MUAMELE
Rapora göre, HRW'nin görüştüğü ve yanlarında kadın bir aile üyesi olmadan seyahat eden tüm erkekler Türk yetkililerin kendilerini veya beraberlerindeki diğer kişileri darp ettiğini veya bu kişilere başka şekillerde kötü muamelede bulunduklarını ya bizzat yaşamış ya da buna tanık oldu. Bunların birçoğu da Türkiye'nin İran sınırına yaklaştıklarında ya da bu sınırı geçmeye çalıştıkları sırada Türkiyeli sınır yetkilileri tarafından kendilerine ateş açıldığını bildirdi. HRW'nin görüştüğü ve Taliban'ın iktidarı ele geçirmesinden bu yana yanlarında aileleri olmaksızın Türkiye'ye gelmiş Afgan erkeklerin hiçbiri İl Göç İdaresi Başkanlıklarına (İGİB) uluslararası koruma başvurusunda bulunmadı. Kendilerini kadın ya da çocuklardan oluşan bir aile grubunun parçası olarak tanıtmayan erkeklere düzenli olarak, girmek istedikleri İGİB ofisinin kapalı olduğu, ofisin Afgan erkeklerden başvuru almadığı söylenmiş ya da aylar sonrasına randevu verildi. Geri geldiklerinde ise başvuru yapmaları yine mümkün olmadı.
Raporda, “Taliban, yönetimi ele geçirdikten sonra Afganistan’ın tamamında ciddi kısıtlamalar getirdi, intikam cinayetleri, eski hükümet yetkilileri ile güvenlik güçleri personelinin zorla kaybettirilmesi, gazetecilerin gözaltına alınıp dövülmesi ve IŞİD tarafından hedef alınan etnik Hazaralar gibi grupları korumakta yetersiz kaldı” tespitlerine yer verildi.
KORUMA KAYITLARI KABUL EDİLMEYECEK
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Şubat ayında bir açıklama yaparak, Ankara, İstanbul ve 14 diğer ilde uluslararası koruma kayıtlarının alımının kabul edilmeyeceğini belirtti. Çataklı, ayrıca, nüfusun yüzde 25 veya daha fazlasının yabancılardan oluştuğu mahallelerde yabancıların ikamet izni başvurularının kabul edilmeyeceğini de söyledi. Çataklı, Türkiye genelinde yabancıların sayısının yerel nüfusun yüzde 25'ini aştığı mahallelerde kayıtların yabancılara kapatılmış olduğunu bildirdi. Haziran ayında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 1 Temmuz 2022 itibariyle söz konusu oranın yüzde 20'ye düşürüleceğini ve kayda kapatılan mahalle sayısının 1,200'e çıkarılacağını açıkladı.
ZORLA GERİ GERİ GÖNDERME
HRW sınır dışı edilmek üzere olan birçok Afgan’a sığınma talebinde bulunma veya sınır dışı edilmeye itiraz etme fırsatı verilmediğini ve gönüllü geri dönüş formlarındaki imza veya parmak izlerinin genellikle zorla veya hileyle alındığını veya bunların sahte olduğunu tespit etti.
TÜRKİYE KRİTERLERİ KARŞILAMIYOR
HRW'ye göre Türkiye makamlarının sığınma hakkına erişimi engellemesi, sığınma talebinde bulunacağı anlaşılan kişileri geri göndermesi ve göçmenler ile uluslararası koruma talep eden kişilere yönelik başkaca hak ihlallerinde de bulunması nedeniyle, Türkiye, AB hukukunda, AB Sığınma Prosedürleri Direktifi’nin 38. Maddesinde belirlenen güvenli üçüncü ülke kriterlerini karşılamıyor.
GÖÇ YÖNETİM DESTEĞİ HATIRLATILDI
Frelick, “AB üyesi hiçbir ülke, Türkiye'nin kendileri için güvenli bir üçüncü ülke olacağı bahanesiyle Afganların ya da diğer ülke vatandaşlarının iltica talebini reddetmemelidir. AB'nin Türkiye'ye verdiği göç yönetimi desteği, bu desteğin insanların sığınma haklarının ellerinden alınmasına ya da hayatlarının veya özgürlüklerinin tehdit altında olacağı yerlere geri gönderilmelerine katkıda bulunmayacağına dair açık ve fiili güvenceler verilmesi koşuluna bağlanmalıdır” dedi.