Dünyanın dört tarafından silahlandırılmış, inanç olarak bilenerek Ortadoğu coğrafyasına gönderilmiş ve bölgedeki bütün halkların başlarına bela edilen DAİŞ, Kobanê’den başlayarak yenilgi sürecine girdi. Kuruluşu 2004 yılına dayandırılan ancak esas olarak Suriye savaşıyla 2012 yılından itibaren yıldızı parlatılan DAİŞ en son Kürtler öncülüğündeki güçler tarafından Rakka’da kesinkes yenilgiye uğratıldı. Elbette bu örgüt bitmedi ve belki de başka görüntüler altında başka alanlarda kendisini hissettirecek sansasyonel eylemlere başvuracak. Ancak DAİŞ, artık kadınları sokaklarda köle olarak satan, katar katar insanı katleden organizasyon ve saldırı gücünden mahrum bırakıldı. Dünya bunu da, Kürt kadınları ve gençleri öncülüğünde verilen mücadeleye borçlu. Üstelik bu direnişe gösterilen taktir sonucu 1 Kasım Dünya Kobanê Günü yani DAİŞ’e karşı mücadele günü ilan edildi. 

 

EN BÜYÜK BEDELİ ÖDEYEN KÜRTLERİ SUÇLAMAK

 

Kürtler bu mücadelede çok ağır bedeller ödedi, binlerce evladını kaybetti. Êzidî Kürt kadınlar kent kent köle pazarlarında satıldı. Ancak DAİŞ’i yenmek de yine Kürtlere nasip oldu. Bu duruma rağmen BBC’nin tam da DAİŞ, kendi başkentinde yani Rakka’da yenilgiye uğratılmasından hemen sonra servis ettiği, DAİŞ’i yenilgiye uğratmış olan Kürtleri ve müttefiklerini “DAİŞ ile pazarlık yapmakla” suçlayan haberin yayınlanması ve perde arkası dikkat çekiyor.  

 

ANTİ PROPAGANDAYA YÖNELİK BİR HABER 

 

İngiltere’de yayın yapan Morning Star Gazetesi’nin muhabiri Steve Sweeney, BBC’nin Rakka haberini ve İngiltere’de yarattığı etkiyi Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi. Sweeney, Türkiye’yi, Kürtleri ve Rojava’yı yakından takip eden deneyimli bir gazeteci. Liverpool doğumlu olan Sweeney, gülerek baba tarafının son günlerde Türkiye’de tartışma konusu olan Man Adası’ndan olduğunu söylüyor. Sweeney, BBC’nin Rakka haberinin beli bir amaca yönelik özenle hazırlanmış, son derece ilginç bir haber olduğunu şu sözlerle anlattı: “BBC bu haberi Prime Time’da verdi. Bayağı büyüttü, ilginç bir haberdi. ‘Rakka’nın kirli sırları’ diye iddialı başlıklar ve spotlarla yayınladı haberi. ‘İşte bakın ABD ve YPG güçleri yaklaşık 4 bin IŞİD militanını Rakka’dan çıkardılar’ şeklinde sundu haberi. Bunu kirli ilişkilerin bir kanıtı olarak verdiler. Fakat BBC’nin ne Rojava’ya dair ne Suriye’ye dair gelişmelere hakim olduklarını, orada yaşananları doğru analiz ettiklerini ve gözlemlediklerini düşünmüyorum. Bu haberi doğrulamak için verdikleri kanıtlarda zaten bir kaç kaçakçının konuşmasından ve bazı flu görüntülerden ibaretti. Bilinçli yapılan anti propagandaya yönelik bir haber gibi görünüyor. Bu haber ve bilgilerin servis edildiğini düşünüyorum.” 

 

BBC İNGİLİZ KARAR VERİCİLERİN SESİ

 

BBC’nin İngiltere’de bir kamu yayın kuruluşu olmasına rağmen özellikle savaş süreçlerinde ve kimi kritik dönemlerde hükümetlere ve İngiliz politika yapıcılara yakın durduğunu ve onların sözünü yansıttığını belirten Sweeney, “Şu an Suriye’de IŞİD büyük ölçüde yenildi. Suriye ve Kürtlerin geleceğinin ne olacağı meselesi masaya geldi. Bana kalırsa bu tartışmalar ve haberler YPG’yi silahsızlandırmaya yönelik planın parçası gibi duruyor. Bir süre sonra YPG’ye silah göndermeyi kesecekler, ABD’nin de yaptığı gibi. Bunun için de ‘YPG orada IŞİD ile işbirliği yapıyor aslında çok da YPG bildiğiniz gibi IŞİD’i yenilgiye uğratan bir güç değil’ gibi argümanları ileri sürüyorlar” dedi. Sweeney, bu planın bir süre önce İngiltere’de konuşulduğunu belirterek, “İngiliz hükümetine yakın akademisyenler ve düşünce çevrelerinden de buna benzer argümanlar duyuyoruz son dönemlerde. Bu haberler ve söylemler, buna yönelik bir nevi hazırlık” diye konuştu.

 

‘YENİ BİR İNGİLİZ OYUNU OLDUĞUNDAN ŞÜPHE YOK’

 

Kürtlerin İngilizlerin tarihsel rollerine ilişkin düşüncelerinden dolayı haksız olmadıklarının altını çizen ve “Kürtlere karşı yeni bir İngiliz oyunu olduğundan şüphe yok” diyen Sweeney, şöyle devam etti: “Kürtlere yönelik yine böyle bir oyun olacak gibi. İngilizler Kürtleri satabilir, çünkü kendi çıkarları için uğraşıyorlar. Bu bildiğiniz emperyalizmdir yani. Tarihsel olarak Kürtleri hep çıkarları için kullandılar ve yeniden bundan kaçınmazlar. 

 

TÜRKİYE’YLE TİCARİ İLİŞKİLERİ DAHA ÇOK ÖNEMSİYORLAR

 

Türkiye’yle ilişkileri düzeltmek için Kürtleri koz olarak kullanacaklar. Türkiye’yle ticari ilişkileri var. 80 milyar dolarlık ticari ilişkiden bahsediyoruz. İngiltere bu kadar büyük ticaretinin olduğu Türkiye’yi önemsiyor. Bu yıl Mart ayında İngiltere parlamentosunda Türkiye’ye ilişkin bir rapor görüşüldü. Bu rapor aslında içerik olarak Türkiye’deki ihlallere insan haklarına ve demokrasiye odaklanıyordu. Türkiye’nin Kürt bölgelerinde yaptığı katliamlar, göç ettirmeler vs. raporda vardı. Ama sonuç olarak şunu söylediler: ‘Yine de Türkiye’yle ilişkilerimizi iyi tutmamız lazım.’ 

 

İNGİLTERE ABD’YE BAKAR

 

ABD ile İngiltere’nin dış politikası özellikle Ortadoğu ve Rojava’da çakışıyor. İngiltere hükümeti aslında net değil. Ama bazı kesimler İngiliz politikasını bir yere çekiyor. Birde ABD’nin ne yapacağına bakacaklar. ABD ne yaparsa İngiltere de onu yapacaktır. Evet, geçmişte 1900 yılların başında bu inisiyatif İngiltere’deydi ama durum değişti.”  

 

MA / Kenan Kırkaya