İDLİB - Suriye gündemli trafik baş döndürüyor. ABD’nin “güvenli bölge” için Ankara ve Rojava’da yaptığı görüşmelerde şimdiye kadar sonuç çıkmazken, bu sürecin başında “ateşkes” ilan edilen İdlib’de ise Rusya atağa geçti.
Türkiye ve Demokratik Suriye Güçleri (QSD) arasında ABD arabuluculuğunda “güvenli bölge”nin kurulmasına ilişkin yapılan görüşmeler sürüyor. Son iki gündür Türkiye’de Türk yetkililerle ABD heyeti arasında yapılan görüşmelerde bir sonuç çıkmazken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Fırat’ın doğusuna gireceğiz” açıklamasına karşı ABD Savunma Bakanı Mark Thomas Esper’den “olası tek taraflı bir operasyonu engelleyecekleri” açıklaması geldi. İki gün süren görüşmeler sonrası ne Türkiye ne ABD tarafından görüşmenin neticesine ilişkin açıklama geldi. Bu durum halen ABD ve Türkiye’nin uzlaşmadığını gösterirken, Suriye savaşının diğer bir aktörü olan Rusya da devre girdi. “Fırat’ın doğusunda” yoğun bir askeri ve diplomatik faaliyet gerçekleşirken, Rus destekli Suriye rejim güçleri ile Türkiye destekli radikal gruplar arasında uzun bir savaşa sahne olan İdlib’de çatışmalar tekrar başladı.
İDLİB ÇIKMAZI
Aylardır süren İdlib’deki çatışmaların sahadaki aktörleri Suriye ordusu ve Heyet Tehrir El Şam (HTŞ/El Nusra) olurken, ordunun arkasında Rusya, HTŞ’nin arkasında ise Türkiye bulunuyor. Suriye iç savaşının son iki yılında büyük bir krize neden olan İdlib’de zaman zaman NATO ve Rusya da karşı karşıya geldi. Türkiye bugüne kadar hem Astana hem de Soçi anlaşmaları kapsamında orada bulunan HTŞ ve diğer irili ufaklı grupların bölgeden çıkarılması görevini üstlenmişti. Her defasında farklı bir politika izleyen Türkiye’nin bu tutumu bölgede şiddetli çatışmalara da neden oldu.
TÜRKİYE’NİN ROLÜ
En son İdlib’in güneyinde 15-20 kilo metrelik bir alanda radikal grupların çıkarılmasını görevini üstelenen Türkiye, bunu başarması halinde belirlenen bölge “silahsızlandırılmış” olarak ilan edilecekti. Ancak Türkiye’nin tam tersine orada bulunan güçleri desteklemesi ve silah sevkiyatı yapması üzerine Rusya ve Suriye rejimi bölgeye operasyonlar gerçekleştirerek, kimi yerleri HTŞ ve diğer gruplardan aldı. Aylarca süren çatışmalarda HTŞ de rejimden bazı yerler aldı.
‘GÜVENLİ BÖLGE’ VE İDLİB ATEŞKESİ
Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde oluşturulması planlan “güvenli bölge” meselesi ile Suriye’de gözler ABD, QSD ve Türkiye arasındaki görüşmelere çevrildi. “Fırat’ın doğusu” gündeme gelirken, Fırat’ın batısında ise yaşanan hareketlilik kısmi olarak azaldı. Fırat’ın batısında özellikle İdlib’de yaşanan çatışmalarda Suriye rejimi ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Ateşkesin neden yapıldığıyla ilgili farklı bilgilere yer verilirken, Rusya’nın hamle geliştirmeye çalıştığı aktarılıyor.
TÜRKİYE VE SURİYE ANLAŞTI MI?
Geçtiğimiz günlerde Suriye istihbaratının önemli isimlerinden Ali Memluki, Beşar Esad’ın danışmanı Buseyna Şaban ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Milli İstihbara Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın Moskova garantörlüğünde bir araya geldiği öğrenildi. Yapılan görüşmede bir anlaşmaya gidildiği belirtilirken, Türkiye heyetinin Suriye heyetine Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine yönelik operasyona ilişkin “Terörü temizleyip topraklarınızdan çıkacağız” şeklinde taahhüt verdiği kaydediliyor. Suriye’nin de Rusya’nın bilgisi dahilinde bunu kabul ettiği belirtiliyor. Rusya’nın bu şekilde Türkiye’ye kolaylık sağlayarak, NATO’yu daha fazla sıkıştırma yoluna gitmeye çalıştığına işaret ediliyor.
ATEŞKESTEN ÇATIŞAMLARA
Tarafların bu görüşmede anlaşmalı ayrıldığı ifade edilirken, Suriye rejiminin Türkiye heyetinin talebinden ötürü İdlib’de ateşkes ilan ettiği bildiriliyor. Ancak Türkiye’nin bölgeye ilişkin planları istediği gibi gitmeyince Suriye rejimi İdlib’de yeniden operasyonlara başladığını duyurdu. Fırat’ın doğusu ve batısının birbirini etkilediği Suriye sahasında diğer güç ve aktörler de sahaya kartlarını sürüyor. Yine bu kapsamda Rusya’nın Kuzey ve Doğu Suriyeli güçlerle de ilişkilenmeye çalıştığı gelen bilgiler arasında.
MA / Nazım Daştan