Suriye sınırına yığınak: ABD gerilimi canlı tutup çizgisini dayatıyor

img

GIRÊ SPÎ - Kuzey ve Doğu Suriye sınırına yığınak yapan TSK'nin, saldırı gücünden çok ABD'nin yönlendirmesiyle yığınak yaptığı ileri sürülüyor. ABD'nin, Türkiye ve QSD'yi karşı karşıya getirerek, iki gücü de kendi çizgisine çekmek istediği ifade ediliyor.  

Suriye iç savaşının çözümünde üçüncü yol olarak şekillenen ve Kürtlerin öncülük ettiği demokratik özerk devrim, 7'nci yılını geride bıraktı. Rojava Devrimi olarak başlayan, kantonlarla devam eden, bölge meclislerine ve son olarak Kuzey ve Doğu Suriye özerk yönetimine evirilen model, komşu Türkiye tarafından sürekli tehdit olarak algılanıp hedef kılındı. Bu güne kadar bölgeye girebilmek için her türlü askeri, siyasi ve diplomatik yolu deneyen Türkiye, sonuç elde edemedi. Arayışlarını sürdüren Türkiye, şimdi de Kuzey ve Doğu Suriye’de oluşturulacak güvenli bir bölgede yer alabilmek için askeri hareketliliğini arttırdı. Türkiye bölgeye saldırı planları yaparken, bu süreçte arabuluculuk görevi üstlenen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey başkanlığındaki ABD heyeti Ankara’ya geliyor. Temel gündemin Kuzey ve Doğu Suriye’de oluşturulacak "güvenlikli bölge" olması beklenirken, bölgeyi yakından takip eden uzmanlar, ABD’nin iki gücü de çatışma senaryolarıyla kendi gündemine taşımak istediğini dile getiriyor.
 
TÜRKİYE SINIRDAKİ HAREKETLİLİĞİ
 
Türkiye'nin 30 kilometre, Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) 5 kilometre olarak tasavvur ettiği bölge için, QSD bölgenin yerel askeri meclislere devredilmesini ve Efrîn’de ki durumun düzeltilmesi karşılığında bölgede atılacak devriyelere Türkiye’nin de dahil olmasına olumlu bakıyor. İki güç arasında arabuluculuğu ABD yaparken, Türkiye; istediğini elde etmemesi halinde bölgeye saldırmakla tehdit ediyor. Bu kapsamda Kobanê, Girê Spî ve Serêkanîyê gibi kentlerin sınırına askeri yığınak yapan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) söz konusu yerlerin sınırına hendekler kazıyor. Özellikle Girê Spî sınırında askeri hareketlilik görülürken, kentin sınır hattının hem sağına hem de soluna tank ve obüsler konuşlandırılmış. Yine diğer ağır silahlar da sevk ediliyor ve sınırın sıfır noktasında keşif uçakları yapılıyor.
 
QSD DE HAREKETLENDİ
 
Burada yaşanan askeri hareketlilik kısmi olarak Serêkanîyê hattına da yansıyor. Kobanê’nin batısında bulunan Şêxler hattına da ağır silahlar konuşlandırıldı. Türkiye'nin bu hareketliliğine karşılık QSD güçleri de hazırlıklılarını yapıp, sınır hattındaki mevzileri güçlendirmiş ve bölgeye ağır silahlar taşımış.
 
ABD DENGESİ
 
Fırat’ın batısında İdlib’te Suriye rejim güçleriyle selefi gruplar arasındaki çatışmalar da sıkışan Türkiye, Fırat’ın doğusuna dair emellerini tekrar gündeme getirip pazarlık masasına elini güçlendirmek istiyor. ABD'nin NATO müttefikliğinden kaynaklı vazgeçmediği Türkiye ile Suriye politikasını dayandırdığı Kuzey ve Doğu Suriye arasında izlediği denge politikası ise geçerliliğini koruyor.
 
SAVAŞA ONAY VERİLMEZ
 
Hem iç hem de dış politikada sıkışmış Türkiye’nin operasyon yapabilme gücü tartışılırken, Federe Kürdistan Bölgesi ve İdlib’te savaşırken Fırat’ın doğusuna yapılan sevkiyatın ABD'den bağımsız olmadığı ele alınıyor. Var olan dengeler ve Suriye’de bulunan diğer tarafların da durumu göz önüne alındığında, Türkiye’nin bölgeye olası bir operasyonuna Arap dünyasının (Suudi Arabistan, BAE ve Mısır) onay vermeyeceği, bazı batılı güçlerin de politikalarına ters göreceği belirtiliyor. ABD’nin de çatıştırmaktan ziyade her 2 gücü karşılıklı mevzilendirerek kendi çizgisine çekmek istediği ifade ediliyor.
 
ABD NE YAPIYOR?
 
Pazartesi yapılması beklenen ABD–Türkiye görüşmesinde, heyetin bu temelde hareket edeceği aktarılıyor. Türkiye’nin oluşturulacak bölgede saf dışı bırakılmasının gündeme getirileceği, QSD’ye ise Türkiye’nin bölgeye saldırmaya hazır olduğu mesajının verildiği belirtiliyor. ABD’nin bu yaklaşımının Türkiye’yi bölge sınırına askeri sevkiyat yapmaya ittiği dillendirilirken, krizin derinleşmesinin ABD’nin politikalarından kaynaklandığı belirtiliyor. Yapılacak görüşmede ABD’nin Türkiye’yi olası kontrolsüz bir saldırıdan uzak tutmanın yollarını arayacağı ifade ediliyor.
 
RUSYA RAHATSIZ
 
Avrupalı ve Arap güçlerin yanı sıra Rusya’nın da Türkiye’nin bölgeye olası bir saldırısından rahatsızlık duyduğu ileri sürülüyor. Bu kapsamda Rusya’nın İdlib’teki saldırıları artırarak Türkiye’yi orada sıkıştırmaya başladığı konuşuluyor. Rusya, ABD'nin Türkiye ve QSD'yi çizgiye çekme arayışını çıkarlarına ters görüyor.
 
HALK ÖZERK YÖNETİMİN YANINDA 
 
Bölge halkları ise, askeri ve siyasi temsilcileri ile öz gücüne dayanarak politika geliştiriyor. Tüm ihtimallerin yanında olası bir savaşa karşı da hazırlıklı olan bölgede, halk özerk yönetimle birlikte hareket ediyor. 
 
MA / Nazım Daştan