Cenevre, Astana, Soçi, Riyad, Viyana: 'Kürtsüz' çözüm değil

img

ANKARA - Suriye savaşına “çözüm bulmak” iddiasıyla sürdürülen girişimler baş döndürücü bir hızla sürüyor. Cenevre, Astana, Soçi ve Riyad’da organize edilen, Viyana’da ise sürdürülmesi amaçlanan görüşmeler, “Kürtsüz olsun” dayatmaları nedeniyle başarısızlığa mahkum ediliyor. 

Suriye sorununa çözüm bulmak mı, Suriye sorununu içinden çıkılmaz hale getirmek için midir bilinmez, ama bu eksendeki trafik baş döndürücü bir hızda devam ediyor. Bir yandan İran, Türkiye ve Rusya arasında Astana görüşmeleri sürüyor, yetmiyor birde bu 3’lü Soçi’de bir araya geliyor. Arabistan, Astana’ya alternatif girişimi olarak Riyad’da Suriyeli muhalifleri bir araya getirmeye başladı. Suriye sorununa çözüm bulmak için yıllardır sürdürülen Cenevre görüşmeleri henüz bitmiş değil ve üstelik Rusya ve ABD, Suriye sorununa çözüm bulmak için Viyana’da bir dizi çalışma yürütme kararı da aldı. 
 
SURİYE TRAFİĞİNDE PANİK HAVASI
 
Bütün bu gelişmeler, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) öncülüğünde DAİŞ’in yenilgiye uğratılmasından sonra hız kazanmaya başladı. DAİŞ’in başkenti Rakka’nın QSD tarafından özgürleştirilmesinden sonra Rusya ve ABD, Suriye’de artık siyasi çözümün zamanının geldiğini beyan ederek harekete geçti. Ancak DAİŞ’in kendi başkentinde yenilmesi kimi güçleri de fazlasıyla rahatsız etti. Suriye sahasında zemin kaybettiğini düşünen bu güçler, mevcut gelişmeye karşı atağa geçmeye başladı. Bu baş döndürücü gelişmeler bir yanıyla Suriye özgülünde tarihin kendi akış yatağını bulması ve buraya doğru yol almasıyla, bir yanıyla da bu durum karşısında panikleyerek, buna müdahale etmek isteyenlerin girişimleriyle bağlantılı. Bu arayışlarda belirgin bir “panik havası” sezmek mümkün. 
 
BİRDEN FAZLA SOÇİ VAR!
 
Öncelikle Rusya’nın bu tür buluşmalara ev sahipliği yapan Soçi kentinde birden fazla toplantı var ve bunların birbiriyle yakından ilişkisi bulunuyor. Örneğin yarın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bir araya gelecek, istenilen sonuçların alınamadığı Astana süreciyle Suriye’deki gelişmeleri ele alacaklar. Erdoğan’ın Suriye savaşı başladığı günden beri “katil ve diktatör” ilan ederek, “gitmesini” şart koştuğu Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bu görüşmenin hemen arifesinde Soçi’de Putin ile bir araya geldi. Erdoğan hem Astana’da hem de Soçi’de zaten İran ve Rusya gibi Esad müttefikleriyle hareket ediyordu, ancak ilk kez Erdoğan ile Putin bu kadar yakınlaşmış oldu. Üstelik Erdoğan’ın Soçi’de Esad ile bir araya getirilip getirilmeyeceği ise önemli bir merak konusu. 
 
KÜRTLER GİDECEK Mİ?
 
Soçi’deki görüşmeler bununla da sınırlı değil. Rusya’nın daha önce yapmayı planladığı ancak 2 Aralık tarihine ertelendiği belirtilen “Suriye Ulusal Diyalog Kongresi” de yine bu kentte yapılacak. Üstelik daha önce bu toplantı için şimdiye kadar Suriye çözümü için gerçekleştirilen ve sonuçsuz kalan bütün uluslararası buluşmaların dışında tutulan PYD ve Kürtler de davet edilmişti. Türkiye, tıpkı daha önce Cenevre buluşmalarında olduğu gibi ısrarla Kürtlerin bu tür toplantılara katılmasını engellemeye çalışıyor. Uluslararası toplum ise, Kürtlerin yer almadığı bu tür organizasyonların sonuçsuz kalmaya mahkum olduğunu 5-6 yıllık savaş süresince fazlasıyla deneyimlediler. Dolayısıyla artık dünya “çözüm içeren hiçbir görüşmenin Kürtsüz olamayacağının” farkında. 
 
RİYAD TOPLANTISI
 
Yine eş zamanlı olarak Suriyeli silahlı muhaliflerin de katıldığı ancak İran, Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde yapılan Astana görüşmelerinin de sürdürülmesi amaçlanıyor. Ancak tamda bu düzlemde Suriye savaşına daha önce Türkiye ile ortak bir şekilde müdahil olan Arabistan da farklı bir açıdan harekete geçti. Arabistan da yarın Riyad’da Suriyeli muhalifleri bir araya getirmeye çalışıyor. Son dönemlerde “Vehhabîlik ve Selefilikten vazgeçtiğini, reform yapmaya çalıştığını” açıklayan Arabistan’ın girişimi, bölgedeki Sünni gruplar üzerinden gerçekleştirilmek istenen düşünsel bir dönüşüme de işaret ediyor. Yine Arabistan özellikle İran ve Türkiye’nin oluşturduğu dengeye karşı kendi ağırlığını sahada hissettirmek istiyor.
 
VİYANA ÖNEMLİ
 
Soçi, Astana, Riyad, Cenevre derken asıl önemli buluşma eğer gerçekleşirse Viyana’da olacak. ABD ve Rusya’nın “Siyasi çözüm için uzlaştık” diyerek işaretini verdikleri buluşma için hazırlıklar sürüyor. Bütün bu buluşmaların Viyana görüşmesi için bir ön hazırlık olduğu ve tarafların bu masada elini güçlendirmeye çalıştığı görülüyor. Bu buluşmaların hiçbirinde yer verilmemesine rağmen Suriye sorunun çözümünü arayacak masanın en önemli bileşeni kuşkusuz Kürtler ve Kuzey Suriye’deki müttefikleri olacak. Kürtler de bunun için hazırlıklarını sürdürüyor. Kendilerine karşı yapılan operasyonlara rağmen sahadaki kazanımlarını masaya taşırma niyetinde olan Kürtler ve dostları, kendi alternatiflerini de elden bırakmıyor. Adım adım kendi yönetim modelini oluşturan Kuzey Suriye yönetimi de, toplantılarını hızlandırmaya başladı. Bölgede yaşayan bütün grupların temsilcileriyle bir araya gelecek olan Kuzey Suriye yönetimi masaya sadece Kürtlerin temsilcisi olarak değil Kuzey Suriye bölgesinin temsilcisi olarak gitmeyi amaçlıyor. 
 
‘KÜRTSÜZ’ DAYATMASI ÇÖZÜMÜ ENGELİYOR
 
Bu süreci sabote etmeye yönelik girişimler akamete uğratılabilirse, Viyana’da yapılacak görüşmelerle çözüm için nihai adımlar atılabilecek. Ancak Türkiye’nin “Kürtsüz çözüm” dayatması ile diğer güçlerin öncelikleri bu süreci sıkıntılı ve sancılı bir hale dönüştürüyor.