RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komploya karşı 24 yıldır kesintisiz bir şekilde devam eden eylemler, bugün "Öcalan'a özgürlük" şiarıyla devam ediyor.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan ve 25 Mart 2021 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat 1999'da gerçekleştirilen uluslararası komplonun üzerinden 24 yıl geçti. Bu süreçte komploya karşı eylem ve etkinlikler kesintisiz bir şekilde sürdü; 100'ü aşkın kişi bedenlerini ateşe verdi. Milyonlar, yürüyüş, imza kampanyası, açlık grevi ve kepenk kapatma gibi eylemlerle hep ayakta oldu.
TAŞ VE AKAR'IN EYLEMİ
Komploya karşı ilk büyük eylem, “Güneşimizi Karartamazsınız” eylemleri oldu. Mehmet Halit Oral’ın tutuklu bulunduğu cezaevinde 9 Ekim 1998 gecesi bedenini ateşe vermesiyle başlayan eylemler, tüm dünyaya yayıldı. 100’den fazla kişi bedenini ateşe verdi. Eylemlerde onlarca kişi yaşamını yitirdi.
2019 yılında Zülküf Gezen (17 Mart), Ayten Beçet (23 Mart), Zehra Sağlam (24 Mart), Medya Çınar (25 Mart), Yonca Akıcı (29 Mart), Siraç Yüksek (2 Nisan) ve Mahsum Pamay (5 Nisan), tutuklu bulundukları cezaevlerinde tecride karşı yaşamlarına son verdi. Aynı yılın 22 Mart'ında Uğur Şakar, Almanya'nın Krefeld kentinde yaşamına son verdi.
Öcalan'a dönük ağırlaştırılan tecride karşı en son, bu yılın başında Bubo Taş (12 Ocak) ve Mehmet Akar (16 Ocak) bedenlerini ateşe verdi.
'ÖZGÜRLÜK' NEWROZLARI
1999'da gerçekleşen Newroz kutlamalarına komplo damgasını vurdu. Kurdistan'ın birçok kentinde sıkıyönetim uygulamaları devreye konuldu. Buna rağmen Türkiye ve Kurdistan kentlerinde yasaklamalara aldırış etmeyen halk, Öcalan’a yönelik komployu protesto etti. 2000'lerden sonra yapılan her 21 Mart kutlamasında da Öcalan'a dönük komploya öfke büyük oldu. Alanları dolduran milyonların temel talebi Öcalan'ın fiziki özgürlüğü oldu.
CEZAVLERİNDE KAMPANYA
Cezaevlerinde, 10 Aralık 2001'de "Önderliği Sahiplenme ve Savunma Kampanyası" startı verildi. Tutuklular, kampanya kapsamında dönüşümlü açlık grevlerine girerek, açık görüşe ve revire çıkmama gibi eylemler gerçekleştirdi. Cezaevlerinde başlayan kampanya kısa sürede Kurdistan kentlerine yayıldı. Türkiye ve Avrupa kentlerinde de büyük yürüyüşler düzenlendi. Kürt kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütlerine komploya dair dosya sundu. Bu kampanya, 15 Şubat 2003 tarihine kadar devam etti.
RESMİ MAKAMLARA İLK MESAJ
2004 yılında "Öcalan'a özgürlük" kampanyası başlatıldı. Bağımsız Gençlik Hareketi (BAGEH), kampanyaya öncülük etti. Kampanya kapsamında toplanan yüz binlerce imza, Meclis'e teslim edildi. Verilen dilekçelerde Öcalan'ın "Halk Önderi" olarak kabul edilmesi talep edildi.
'İHBAR' KAMPANYASI
Bir diğer geniş katılımlı kampanya, "Önderliğe Özgürlük Kampanyası" adıyla başlatılan kampanya oldu. 1 Şubat-1 Mayıs 2004 tarihleri arasında her ilde komiteler oluşturularak, "Abdullah Öcalan Kürt halkının önderidir. Barış ancak onunla gelişebilir. Biz Öcalan'ız, Öcalan da halktır. Bizim irademiz tutsak edilmiştir. Benim iradem olmadan benim hiçbir anlamım yoktur. İrademe kavuşmak istiyorum" şeklinde ihbarlar yapıldı. Kampanya kapsamında Merdîn'de 3 bin 500, Nisêbîn'de 3 bin 600, Êlih'te 11 bin 180, Amed'de 30 bin 600, Wan'da 6 bin 500, Agirî'de 951, Adana'da 8 bin 600, Fransa'da bin 500, Silopiya'da 6 bin 85, Colemêrg'de 2 bin, Bismil'de 11 bin 541, Farqîn'de 7 bin 867, Kop'ta 10 bin 17 dilekçe verildi. Dilekçe verenlerin büyük bir kesimi hakkında soruşturma ve davalar açıldı. Tutuklular da Öcalan'ın yanına götürülme talebiyle başvurularda bulundu.
AMARA YÜRÜYÜŞLERİ
Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ı kutlamak amacıyla 2004 yılında Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) öncülüğünde yürüyüşler başlatıldı. Öcalan’ın doğum günlerinde yüzbinlerce insan yönünü Amara'ya çevirdi. Engellemelere ve saldırılara rağmen yapılan 2009 yürüyüşünde Mahsum Karaoğlan ve Mustafa Dağ katledildi. Sonraki yıllarda yapılan yürüyüş ve etkinliklerde Öcalan'ın fiziki özgürlüğü haykırıldı.
TUHAD-FED, 31 Aralık 2004 tarihinde yeni yıl dolayısıyla Öcalan'ın tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nin kapatılması için 550 milletvekiline yılbaşı kartı gönderdi.
3 MİLYON İMZA
Temmuz 2005 ile Mayıs 2006 tarihleri arasında Özgür Yurttaş Hareketi tarafından "Öcalan Siyasal İrademdir Kampanyası" adıyla yeni kampanya organize edildi. Bu kampanya kapsamında, "Ben bir Kürdistanlı olarak Abdullah Öcalan'ı Kürdistan'da siyasi bir irade olarak görüyor ve kabul ediyorum" diyen 3 milyon 243 bin kişiden imza toplandı. Kampanya süresince yüzlerce kişi gözaltına alındı. Toplanan imzalar 20 Ekim 2006 tarihinde Ankara Dedeman Otel'de düzenlenen bir toplantı ile kamuoyuna açıklandı.
GEMLİK YÜRÜYÜŞLERİ
Öcalan’a yönelik tecride karşı 4 Eylül 2005’te Gemlik Yürüyüşü düzenlendi. Farklı kentlerden binlerce kişinin yürüyüşü Bursa’nın İnegöl ilçesinde asker ve polislerce durdurulması sonrası oturma eylemi başlatıldı. Engellemelerle karşılaşan yürüyüş konvoyu, birçok yerde saldırı ve linç girişimlerine maruz kaldı. Saldırılarda çok sayıda kişi yaralandı.
Gemlik Yürüyüşleri sonraki süreçlerde de devam etti. DÖKH öncülüğünde 2012 yılında “Öcalan’a özgürlük, siyasi soykırıma son” kampanyası kapsamında kadınlar, Bursa’nın Gemlik ilçesinde oturma eylemi gerçekleştirdi.
Komplonun 13’üncü yıl dönümü olan 9 Ekim 2011'de TUHAD-FED öncülüğünde ikinci “Gemlik Yürüyüşleri” başlatıldı. “Öcalan’a Özgürlük” şiarıyla gerçekleştirilen yürüyüşe, 100 bin kişinin katılması hedeflendi. Türkiye ve Kurdistan'dan 5 koldan yüzlerce otobüs ve çok sayıda özel araçla binlerce insan harekete geçti. Yürüyüşler, bazı kentlerde hareket edilen noktalarda, kimi yerlerde ise yol güzergahlarında engellendi.
12 Haziran 2022'de "Tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz" şiarıyla yeni bir "Gemlik Yürüyüşü" başlatıldı. Birçok kentten Gemlik'e gitmek için açıklamalar yapılırken, yol buyunca birçok araç bağlandı, yüzlerce kişi gözaltına alındı. Gemlik'e gidişlere izin verilmezken, İstanbul Kadıköy'de tüm sokaklarda Öcalan'ın özgürlüğü haykırıldı.
PKK Lideri'ne dönük uluslararası komplonun 24’üncü yılı dolayısıyla bu yılın 6 Şubat’tın da “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla iki koldan Gemlik'e yürüyüş başlatılacak.
ZİNCİR EYLEMİ
Amed'te Barış Anneleri, 23 Şubat 2006 tarihinde Öcalan’a yönelik tecrit uygulamasını protesto etmek için ellerini zincirle birbirine bağlayarak eylem yaptı.
'SAĞLIĞI SAĞLIMIZDIR'
Öcalan'ın avukatları, 1 Mart 2007 tarihine Roma'da yaptıkları bir basın toplantısında, müvekkillerinin sistematik olarak zehirlendiğini açıkladı. Kürtlerin yaşadığı her yer, açıklama sonrası eylem yerine döndü. Yüz binlerce kişi, "Öcalan'ın sağlığı sağlığımızdır" şiarıyla yeni bir kampanya başlattı. Eylemler Avrupa kentlerine de sıçradı. Yanıt alamayan Kürtler daha sonra süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlattı.
11 Nisan 2007'de Fransa'nın Strasbourg kentinde 18 kişi süresiz-dönüşümsüz açlık grevi başlattı. Öcalan'ın eylemcilere "Yaşayarak direnin" mesajı göndermesi üzerine açlık grevi eylemi 39'uncu gününde sonlandırıldı.
CPT'YE İMZA
Dönemin Avrupa Parlamentosu Milletvekili Feleknas Uca ve 7 vekil, Öcalan'ın bağımsız bir heyet tarafından sağlık kontrolünden geçirilmesi talebiyle imza kampanyası başlattı. Bir hafta sonra toplanan 103 bin 417 imza, 11 Mayıs 2007'de CPT Yönetim Kurulu Sekreteri'ne teslim edildi. Kampanya, Türkiye'de de büyük ilgi gördü. Êlih, Amed, Bazîd, Şirnex ve İstanbul'da dönüşümlü açlık grevleri düzenlendi. Yapılan bu eylemler hem Avrupa'da hem de Türkiye'de amacına ulaştı. CPT'den bir heyet, İmralı'ya giderek Öcalan'ın koşullarını inceledi.
'ÊDÎ BES E' HAMLESİ
Öcalan'ın sağlık koşullarının düzeltilmesi talebiyle 15 Aralık 2007'de startı Amed'de verilen ve 900 mektupla başlayan kampanya kapsamında, birçok il ve ilçeden yüzlerce insan Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Avrupa Konseyi (AK) İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa İşkenceyi İzleme Komisyonu'na (CPT) mektup gönderildi. 2007 yılında Demokratik Toplum Partisi (DTP) “Onurlu Bir Yaşam İçin Êdi Bes e” diyerek bölge kentlerinde yüzbinlere ulaşan miting düzenledi. Mitingde bir araya gelen yüzbinler, Öcalan’a özgürlük taleplerini haykırdı.
'SAYIN ÖCALAN' KAMPANYASI
Abdullah Öcalan'a "Sayın" diye hitap edildiği için verilen cezalar ile açılan dava ve soruşturmalara karşı, 23 Mayıs 2009 tarihinde "Sayın Öcalan demek suçsa ben de bu suçu işliyorum ve kendimi ihbar ediyorum" kampanyası başlatıldı. En büyük "ihbar" eylemi olarak tarihe geçen kampanya ile Amed, Şirnex, Wan, Mêrdîn, Colemêrg, Agiri, Mûş, Bedlîs, Çewlig, Dêrsim, Riha gibi Kurdistan illeri ve Türkiye kentlerinde yüzbinlerce kişi kendini ihbar etti. Sadece 48 günde 36 bin kişi kendini "ihbar" etti. Kendini "ihbar" edenlerden 495'i gözaltına alındı, bin 350'si hakkında soruşturma başlatıldı. Kitleselleşen eylemin önüne geçmek için dilekçeler savcılar tarafından kabul edilmezken, yurttaşlar posta yolu ile savcılıklara dilekçelerini göndererek kendini ihbar etti. Sonraki süreçlerde de bu konu çokça gündeme geldi. En son Öcalan'a "Sayın" demek suç olmaktan çıkarıldı.
715 STÖ’DEN GÖRÜŞME BAŞVURUSU
Kürt sorunun çözümü için bölgedeki 715 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu heyet, 30 Kasım 2011 tarihinde Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’ndan randevu istedi.
Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından yürütülen “Öcalan’ın özgürlüğü” kampanyası kapsamında 19 Eylül 2011 tarihinde Ankara’ya, “Savaş bitsin bu coğrafyaya barış gelsin” şiarıyla yürüyüş başlatıldı. Öcalan için toplanan 100 bin imza Meclis’e sunuldu.
AKP BİNALARINA SİYAH ÇELENK
9 Ekim 2011 tarihinde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul il ve ilçe örgütleri, komployu protesto etmek için Fatih, Bağcılar ve Kartal ilçelerinde AKP binalarına siyah çelenk bırakma eylemi gerçekleştirdi.
BİNLERİN KATILDIĞI AÇLIK GREVLERİ
12 Eylül 2012 tarihinde Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması için cezaevlerinde bulunan tutuklular açlık grevine girdi. Eylem 68’inci gününde Öcalan’dan gelen mesaj üzerine eylemin amacına ulaşması üzerine sonlandırıldı.
ÖCALAN İÇİN 10 MİLYON İMZA
Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Barış İnisiyatifi organizasyonu ile 6 Eylül 2012 tarihinde dünya çapında “Öcalan’a özgürlük” kampanyası başlatıldı. Startı Belçika’nın başkenti Brüksel’de verilen kampanya kapsamında 10 milyondan fazla imza toplandı. Toplanan imzalar Avrupa Konseyi’ne sunuldu. Aralarında aydın, yazar, kanaat önderleri, akademisyen ve sanatçıların da bulunduğu 127 kişinin imzasıyla 15 Şubat 2014'te "Öcalan'a özgürlük" kampanyası başlatıldı. Kampanya kapsamında toplanan milyonlarca imza ilgili yerlere gönderildi.
ÖZGÜRLÜK NÖBETİ
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen askeri kalkışma sonrasında Öcalan’dan haber alınamaması ve yaşamı ile ilgili ortaya atılan iddialar halkta yoğun kaygıya neden oldu. Amed, Adana, Riha, Hatay gibi birçok kent ve ilçede “Öcalan’a özgürlük” nöbet eylemleri başlatıldı. Yine Öcalan’dan haber alınamaması nedeniyle bu dönemde cezaevleri de olmak üzere sayısız eylem, protesto, yürüyüş ve açıklama yapıldı.
Eylül 2016 tarihinde Öcalan ile görüşme talebiyle DTK, HDK, KJA, DBP ve HDP öncülüğünde, 5O gönüllü kişinin katılımıyla Amed'te süresiz- dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlatıldı. Açlık grevinin 8’inci gününde Mehmet Öcalan İmralı'yı ziyaret etti. Sonrasında eylem sonlandırıldı.
200 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ
8 Kasım 2018 tarihinde Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde açlık grevi eylemi başlatıldı. Greve binlerce tutuklu dahil oldu. Grev, Öcalan’ın avukat görüşünün sağlanması ve gelen mesaj üzerine 200’üncü gününde sonlandırıldı.
Tutuklular, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 27 Kasım 2020 tarihinde yeni bir süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. 107 cezaevinde 2 binden fazla tutuklunun katıldığı eyleme, Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda ve Maxmur Kampı’nda kalanlar da destek verdi. Tutukluların 290 gün süren açlık grevi eylemi 12 Eylül 2021 tarihinde sonlandı.
344 STÖ’DEN DEKLARASYON
21 ilden 344 sivil toplum örgütünün yer aldığı Bölge Demokrasi Platformu, 25 Şubat 2021 tarihinde Amed'te Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açıklama yaptı.
768 HUKUKÇUDAN KAMPANYA
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 25 Mayıs 2021'de Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için 768 avukat ve hukukçu ile imza kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesinin önünü açılması çağrısında bulunuldu.
ULUSLARARASI EYLEM
Fransa’nın Strasburg kentindeki Avrupa Konseyi (AK), Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve CPT binalarının bulunduğu meydanda 25 Haziran 2012’de "Abdullah Öcalan’a Özgürlük Nöbeti" eylemleri başlatıldı. Haftanın 7 günü 08.30-17.00 saatleri arasında gerçekleşen eylem, çeşitli kesimlerin katılımı ile devam etti. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğünün sağlanması eylemin temel talebi oldu. Eylem halen sürüyor.
Öcalan için uluslararası kampanyalar son yıllarda arttı. 2015 yılında İtalya’nın Palermo kentinde Öcalan’a fahri vatandaşlık verdildi. Palermo’dan sonra Napoli de Kürt halkı ile dayanışma kapsamında Öcalan’a fahri vatandaşlık verdi.
Britanya’nın en büyük sendikaları Unite The Union ve GMB, Nisan 2016’da “Freedom for Öcalan” (Öcalan’a Özgürlük) kampanyası başlattı.
20 Eylül 2016 tarihinde aralarında Nelson Mandela’nın avukatı Essa Mossa’nın da bulunduğu Uluslararası İmralı Heyeti üyeleri, CPT'den acilen İmralı'yı ziyaret etmesini istedi.
Aynı yılın 21 Eylül'ünde Belçika’nın başkenti Brüksel’deki AP binası önünde Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) öncülüğünde eylem başlatıldı. "Önderliği ve özgürlüğü için kadınlar eylemde" şiarı ile düzenlenen eylemde, yüzlerce kadın AP önünde bir araya gelerek Öcalan'a özgürlük talebinde bulundu.
CPT ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ
23 Ekim 2017 tarihinde CPT önünde süresiz oturma eylemi başlatıldı. Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’daki halk ve inançları temsilen 63 kurumun desteği ile başlayan eylemin talebi, CPT’nin İmralı’ya giderek Öcalan’ın durumunu yerinde incelemesi oldu.
'DERHAL HAREKETE GEÇ'
Güney Afrika Kürt Çalışma Grubu (KHRAG) ve Güney Afrika Sendikalar Konfederasyonu (COSATU), 11 Ocak 2021'de “Zamanı Geldi: Türkiye’de adil bir barış için Abdullah Öcalan’a özgürlük” şiarıyla kampanya başlattı. Birleşmiş Milletler’i (BM) harekete geçirmeyi amaçlayan kampanya kapsamında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e Avrupa’nın birçok ülke ve şehrinde Öcalan için “Derhal harekete geç” çağrısıyla binlerce mektup ve e-mail gönderildi.
Güney Afrika’dan startı verilen bu girişime birkaç gün sonra Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avukatlar Birliği (ELDH), New World Summit (Yeni Dünya Zirvesi) ile Uluslararası Hak ve Özgürlükleri Savunma İttifakı (AIDL) katıldı. Kampanyaya daha sonra Ganalı ACCP (Alliance Creative Community Project - Yaratıcı Toplumsal Projelerin Birliği) de BM’ye mektup göndererek katıldı. Finlandiya’da Solcu Gençlik Hareketi de (Vasemmistonuorte) kampanyaya katıldığını duyurdu.
İsviçre’nin Cenevre kentinde BM ofisi önünde 25 Ocak 2021 tarihinde oturma eylemi başlatıldı. Her Çarşamba eylemciler bir araya geliyor.
ÖCALAN DEKLARASYONU
15 Şubat 2021 tarihinde dünyaca tanınmış yüzden fazla sanatçı, gazeteci ve yazar, “Abdullah Öcalan’a özgürlük” başlığıyla bir deklarasyon yayımladı. Aralarında gazeteci yazar Janet Biehl, ses sanatçısı ve çocuk kitabı yazarı Leon Rosselson, müzisyen ve yazar David Rovis, senaryo yazarı Atiha Sen Gupta, grafist Jonathan Chadwick’in de bulunduğu isimler, “20 yıldan fazla bir zaman geçti ve artık Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması gerekiyor” açıklaması yaptı.
ÖZGÜRLÜK GEMİSİ
Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin organizasyonuyla Latin Amerika’dan İspanya, İngiltere, Fransa ve İtalya’ya kadar birçok ülkeden 40’ın üzerinde akademisyen, sanatçı, siyasetçi, yazar ve kadın hakları savunucusu, 9 Kasım 2021 tarihinde Yunanistan’ın başkenti Atina’dan gemi ile hareket etti. Gemi, Öcalan’ın 12 Kasım 1999’da Roma’ya gidişinin yıl dönümünde İtalya’nın Napoli kentine demir attı.
2021 yılında Öcalan’ın avukatları Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AKBK) AİHM’in Öcalan lehine verdiği kararları uygulanması için başvuruda bulundu. Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Konseyi önünde 1 Aralık 2021 tarihinde başlattığı ve 17 Aralık tarihine kadar süren “Özgürlük Kazanacaktır, Öcalan İçin Harekete Geç” şiarıyla nöbet eylemi başlattı. Eyleme çeşitli kesimlerden destek geldi.
2022'DE 'ÖZGÜRLÜK' TALEBİ
Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için 2022 yılında da birçok eylem ve etkinlik organize edildi. 8 Mart ve Newroz etkinliklerinde alanlara çıkan milyonlar, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü istedi.
BİN 888 AVUKATTAN İMRALI BAŞVURUSU
Öcalan ile İmralı Cezaevi'nde tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım'dan haber alınamaması nedeniyle CPT başta olmak üzere birçok uluslararası hukuk örgütüne başvuru yapıldı. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP milletvekilleri, Asrın Hukuk Bürosu, ÖHD Şubeleri, barolar, Avrupa ve Ortadoğu'dan yüzlerce avukat, başvuru yapanlar arasında yer aldı. Başvuru yapan avukatların sayısı bin 888'i geçti.
2023 YILI NÖBETLE BAŞLADI
2023 yılı da PKK Lideri Abdullah Öcalan için yapılan kampanyalarla başladı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Meclis önünde Adalet Nöbeti başlattı.
MA / Müjdat Can
Yarın: Her yeni tipte tecrit derinleşti