Liberalizmi de yedekleyen AKP ve Gülen Cemaatinin ortaklaşa kurduğu siyasetin en temel argümanlarından biri, “siyaseti sivilleştirmek, siyaset üzerindeki askeri vesayete” son vermekti. 2002 yılından beri iktidarda olan AKP’nin en çok propagandasını yaptığı konuların başında da bu geldi. “Sivil anayasa”, “Sivil siyaset”, “Sivil akademi” gibi kavramlar dolaşıma sokuldu. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliği referandumunun en büyük sloganlarından biri de yine “askeri vesayete son” sloganı oluşturuyordu. 

 

VESAYETİN BİTTİĞİNİ İLAN ETMİŞTİ

 

Nihayetinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan daha sonra “Allah’ın lütfu” olarak değerlendireceği 15 Temmuz 2016 tarihindeki başarısız askeri darbe girişimi öncesinde askeri vesayeti bitirdiklerini açıklamıştı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçileceği 2014 seçimleri öncesinde 4 Ocak 2014 tarihinde 24 TV’nin programına katılarak, vesayete ilişkin soruları cevaplandırmıştı. Erdoğan, “Askeri vesayet bitti mi” sorusuna, “Askeri vesayet ile ilgili olarak böyle bir dönem artık büyük ölçüde yok diyorum. Ama şunu bilmek gerekir. Vesayet bağıra bağıra gelmez. Vesayet adeta bir sır zinciridir ve bunun içinde tahakkuk eder. Ondan sonra sizi o zincir ile bağlar” değerlendirmesinde bulunmuştu. 

 

‘ASKERİ VESAYETİ BİTİRDİK’ PROPAGANDASI

 

Başbakan Binali Yıldırım, son dönemlerde katıldığı hemen hemen pek çok programda, AKP’nin en büyük icraatı olarak “askeri vesayeti bitirmiş olması” olarak açıklıyordu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 4 Ocak 2017 tarihinde yaptığı açıklamada, “Bu ülkede vesayet rejimi vardı. Topluma ayar vermeye çalışırlardı. Siyasi irade bir şey yapmaya çalıştığı zaman buna engel olurlardı. Faili meçhulleri onlar işlerdi. Seçilmiş insanlara olan güvensizliği arttırıp ihtilallerle ocaklarını başlarına yıkarlardı. Bu vesayet rejimi hakkından bizler iktidar olarak geldik. O vesayet rejimini bitirdik” diyerek, daha çok da askeri vesayete işaret ediyordu.

 

KÜRT SİYASETİNİ SİLAHLI VEYASETTEN KURTACAKLARDI!

 

2009 yılında KCK operasyonları yapıldığında AKP ve Cemaat basını, “Kürt siyaseti üzerinde bir PKK/KCK vesayeti vardı ve yapılan operasyonla Kürt siyaseti özgürleşiyordu” iddiasını ileri sürdüler ve bu söylem liberallerden de destek gördü. Aynı şekilde MHP’nin de “militarist” bir siyaset yürüttüğünü savunan AKP çevreleri, Devlet Bahçeli’nin “ülkücüleri sokaktan” çekme girişimini, “MHP siyasetinin sivilleşmesi” olarak nitelendiriyorlardı. 

 

ÇİLLERİN ÇIKARDIĞI KAMUFLAJLARI AKP’LİLER GİYİYOR

 

Bu kadar ciddi bir biçimde “sivil siyaset” savunuculuğu yapan AKP, Efrin savaşıyla birlikte aslında içinde yatan güçlü “askeri siyaset eğilimi” de dışa vurdu. Askeri vesayetin adeta “tanrı kelamı” sayıldığı 1990’lı yıllarda yani Tansu Çiller’in askeri kamuflajla siyaset yaptığı yıllara döndü, askeri vesayeti bitirdiğini ileri süren AKP. Son iki ay içerisinde bunun pek çok örneği yaşandı. 

 

ASKERİLEŞEN AKP

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, her gün organize edilen “Reis bizi Afrin’e götür” sloganlarına karşılık olarak, “Sefer görev emri çıkar çıkmaz hep birlikte gideceğiz” diyerek, aslında bütün bir memleketi askerileştirmekten bahsediyor. Yine Erdoğan, Efrin’e yönelik saldırı başladıktan 6 gün sonra askeri kıyafetlerle, Hatay’daki Operasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Onun çıkardığı askeri üniformayı daha sonra Başbakan Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AKP’liler giydi. Binali Yıldırım, 25 Şubat tarihinde askeri üniforma ile AKP Kocaeli İl Kongresi’ne katılırken, salonu dolduran AKP’lilere de askeri elbise giydirildi. Yine özellikle son günlerde yapılan bütün AKP il-ilçe kongrelerinde askeri semboller ön plana çıkarılıyor. Dün yapılan AKP Bolu İl Kongresi’nde 16-17 yaşındaki gençlere mavi bereler giydirildi. Yine aynı yaşlardaki gençler tek tip eşarpla kongreye dahil oldu. Dağ Komando Tugayı’nın bulunduğu Bolu’da mavi berelerle AKP salonunu dolduranların Rabia işareti ise ilginç bir şekilde “Hitler selamına” dönüşmesi objektiflere yansıdı. 

 

AKP’NİN SİVİL SİYASETİNİN GELDİĞİ AŞAMA

 

Yine kısa süre önce AKP’nin Meclis’teki grup toplantısına askeri kıyafetler giydirilmiş 15 yaş altı bir grup çocuk getirilerek slogan attırıldı. Tamda bütün bunlar yaşanırken, Erdoğan’ın 26 Şubat tarihinde Maraş’ta yaptığı mitingde askeri kamuflaj ve bordo bere giydirilmiş bir küçük çocuğu sahneye çıkararak, “Her şeyi hazır, işte bayrağı da cebinde eğer şehit olursa bayrağı üzerine örteriz” sözleriyle çizdiği tablo, AKP sivil siyasetinin geldiği aşamayı göstermesi açısından son derece çarpıcıydı.