Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan 2021’de başlattığı saldırılarda ilerleme sağlayamayan AKP-MHP, KDP’yi dahil ederek 17 Nisan’da Zap, Metîna ve Avaşîn’e kapsamlı saldırı dalgası başlattı. KDP’ye bağlı Zêrewanî, Gulan özel güçleri, Roj çeteleri, korucular ve Hançer Timi adlı paramilliter güçleriyle saldırılarını sürdürüyor. Verdiği kayıpları gizleyemeyen AKP-MHP-KDP üçlü ittifakı, bu kez “Eğit-Donat” programı kapsamında DAİŞ artıkları olan Türkmenistanlı ve Özbekistanlı çeteler ile “bekçilik” adı altında isimleri kaydedilen ve eğitilen Suriyeli genç mültecileri sınıra sürdüğü belirtildi. 

 

TÜRKİYE’DEKİ DAİŞ ARTIKLARI BÖLGEDE

 

Hakkari’nin Çelê (Çukurca) ve Şırnak’ın Qileban (Uludere) ilçeleri arasındaki sınır hattına, daha çok korucular ve yıllardır bölgede kaçırma, işkence, katliamlarla gündeme gelen paralı çetelerden oluşan Hançer Timi konuşlandırılırken, Federe Kürdistan Bölgesi iç alanlarında ise KDP’ye bağlı Zêrewanî, Gulan ve Roj çeteleri yerleştirildi. Bunun yanı sıra yıllardır Türkiye’de saklanan Özbek ve Türkmenistanlı DAİŞ artıklarının da saldırılarda yer aldığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödeneğiyle faaliyet yürüten SADAT bünyesinde eğitilen ve donatılan bu grupların, bölgeye özgü askeri üniformalarla Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yerleştirilmek istendiği belirtildi. 

 

‘BEKÇİLİK’ ADI ALTINDA MÜLTECİLER KAYDEDİLİYOR

 

Suriye’den Türkiye’ye göç eden gençler için 2021 yılının Eylül ayından bu yana “bekçilik” veya “güvenlik görevlileri” adı altında kayıtların başlatıldığı ve bu kişilerin “Eğit-Donat” programı kapsamına alındığı öğrenildi. Urfa’da TSK’ye mensup Mesut isimli subay ve Suriyeli olan Ebu Haris Reqawi isimli kişilerin öncülüğünde özellikle işsiz olan Suriyelilerin, aylık  bin 300 TL maaşla “bekçi” adı altında program kapsamına alındığı belirtildi. Ehrar El-Şam adlı paramiliter grubun güvenliğinden sorumlu, DAİŞ’in bulunduğu bölgeyi işgal ettikten sonra onlarla çalışmak istemeyerek Türkiye’ye kaçarak MİT ile çalışmaya başlayan Ebu Haris isimli çete mensubu, son yıllarda MİT ve SADAT’ın Suriyeli mülteciler üzerinde yürüttükleri karanlık tüm kirli işlerinde adı geçiyor. 

 

MÜLTECİLER SALDIRILARA SÜRÜLÜYOR 

 

İsmi geçen TSK subayı ve çete üyesi sorumluluğunda isimleri kaydedilen mülteci gençlerin, “Sadece Türkiye’deki kurum ve bölgelerde bekçilik ve güvenlik görevlisi olacakları” yönünde söz vermelerine rağmen “Eğit-Donat” programı kapsamında ağır askeri eğitimlerden geçirildikleri öğrenildi. Alınan bilgilere göre, eğitimleri sona eren bir grubun, “bekçilik” adı altında saldırıların sürdüğü Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine gönderildi. 

 

KAYIT DIŞI CEPHANE ZİMMETE GEÇİRİLİYOR!

 

Diğer bir iddia ise devletin özel operasyonlarıyla mafya ve çete gruplarından ele geçirdiği kayıt dışı cephane, silah ve askeri malzemelerin bu yol ve yöntem ile zimmete geçirilmek istendiği belirtildi. 

 

180 KİŞİNİN İSMİ GİZLENDİ

 

Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözleşmesi’ne göre, mülteci statüsünde olan kişi, bulunduğu ülkenin devlet kurumu, askeri ve sivil güvenlik güçlerine zorla alınması yasak maddesi kapsamında olmasına rağmen, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Urfa Ofisi’nde “bekçilik” için kayıt edilen 180 isminin gizlendiği belirtildi.

  

MA / Erdoğan Altan