30 yıldır saçlarına kına yakıp Newroz’a katılıyor

img

ŞIRNAK - Şırnak’ta 1992 Newrozu'nda ağır yaralanan Zehra Hazar, 30 yıldır hala aynı heyecanla Newroz’u karşılıyor. Hazar, ellerine ve saçlarına kına yakarak Newroz’a katılacak. 

Kürtler için zulme karşı direnişi simgeleyen Newroz, 1990’lı yıllarda Botan halkının büyük direnişlerine sahne oldu. Bu serhildanların en büyüğü 1992 yılında Şırnak, Cizre ve Nusaybin’de yaşandı. Günler öncesinden Newroz’a hazırlık yapan halk, 21 Mart sabahı kadınların öncülüğünde sokaklara çıktı. Newroz’u kutlamak için sokaklara çıkan halkın üzerine ateş açıldı. Kadın, çocuk ve yaşlıların katıldığı Şırnak ve Cizre’deki kutlamalarda resmi rakamlara göre 57, tanıklara göre ise, 100’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Yaralananlar oldu ve çok sayıda kişi de gözaltına alındı. 
 
Ağır yaralananlar arasında Şırnak’ta yaşayan 5 aylık hamile olan 21 yaşındaki Zehra Hazar da vardı. Birçok noktada olduğu gibi Şırnak’ta da büyük bir heyecanla beklenen Newroz’a hazırlık yapan Hazar, saçlarına ellerine kına yakar. Şırnaklı diğer kadınlar gibi en güzel kıyafetlerini hazırlar. 92’nin 21 Mart sabahında sokaklara çıkan halkın içinde yer alan Hazar, Newroz’un coşkusuna tahammül edemeyen güçlerin hedefi olur. Hazar gibi onlarca insan saldırı sonucu katledilir, yaralanır ya da gözaltına alınıp tutuklanır. 
 
Şu an 50 yaşında olan Zehra Hazar, 30 yıldır her Newroz’a 1992 Newroz’una hazırlandığı gibi hazırlanıyor. 92 Newroz’unda yaşananları anlatan Hazar, 200’e yakın kadının direndiği Newroz’un kanlı bittiğini hatırlattı. 
 
AĞIR YARALANDI 
 
Zırhlı araçlarla mahallelere giren asker ve polislerin halkın üzerine rast gele ateş açtığını belirten Hazar, “Ben de çenemden vuruldum. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldım. Durumum ağırlaştığı için Diyarbakır’a sevk edildim. Hastanede tedavim sona erince gözaltına alındım. İki gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldım” dedi. 
 
KIZLARINA BİŞENG VE BİNEVŞ ADINI VERDİ 
 
Hazar, saldırıdan 4 ay sonra doğum yapar. Bir kız çocuğu dünyaya getirir. Kızına, devlet güçlerinin 1992 yılında Şırnak'ta Newroz kutlamalarına yönelik saldırıları sonrasında gözaltında işkence edilerek katledilen Bişeng Anık'ın adını verir. Bir diğer kızına da Cizre’de örgütleme çalışması yapan ve tüm Botanlı kadınları etkileyen 16 Ocak 1989 yılında bir eve düzenlenen operasyonda yaşamını yitiren Binevş Agal’ın (Berivan) adını verir. 
 
'GÜNLER ÖNCESİNDEN HAZIRLANDIK'
 
92’deki saldırı sonucu aldığı yaraların izlerini yıllarca bedeninde taşıyan Hazar, o gün birçok eve de cenaze gittiğini ifade etti. Birkaç saat önce halaya duran, zılgıt çeken insanların birkaç saat sonra cenazelerinin kaldırıldığını dile getiren Hazar, “Newroz’dan birkaç gün önce hazırlıklarımızı yapmıştık. Ben saçlarımı ve ellerime kına yakmıştım. Elbiselerimi hazırlamıştım. O gün sabahın en erken saatinde uyandık. Çünkü o Newroz’du ve biz çok heyecanlıydık. Newroz alanına kitlesel yürüyerek gitmek istedik. Herkes halaylar çekerek zılgıt çekiyordu. Bir direniş vardı” diye anlattı. 
 
'GÖKTEN KURŞUN YAĞIYORDU'
 
Halk alana varmadan zırhlı araçlardan üzerlerine ateş açıldığını söyleyen Hazar, “Biz daha alana varmadan silahlarla saldırı oldu. Sanki gökten kurşun yağıyordu. Biz çocuklarımızı nasıl kurtarabiliriz diye düşünüyorduk. İnsanlar kaçarken izdiham oldu. Binalara askerler yerleştirilmişti. O esnada binalara yerleştirilen askerlerin silahından çıkan kurşunla yaralandım. Yerde onlarca cenaze vardı. Ben de ağır yaralandım. Yaralıydım ama gördüğüm manzara karşında şok yaşıyordum. O nedenle yaralandığımın farkında bile değildim. Üzerimde beyaz bir fistan vardı. Kana bulanmıştı. Daha sonra beni hastaneye götürdüler. Şırnak Devlet Hastanesi’nde yerlerde cenazeler vardı. O cenazeleri görünce daha çok kötü oldum. Durumum ağırlaşınca beni Diyarbakır’a sevk ettiler. Kendimde değildim. Delirmiş gibiydim. O günden sonra iyi olamadım” sözleriyle yaşadıklarını anlattı. 
 
'KADINLARI HEDEF ALINARAK KATLEDİLDİ'
 
Hazar, Newroz’da onlarca kadının hedef alınarak katledildiğini ifade ederek, “Newroz’a gelenlerin hemen hemen hepsi kadınlardan oluşuyordu. Katledilenler de hep kadındı. Erkekler kaçabilmişti. Ama kadınlar kaçamadıkları için kaldı. Dört tarafımız kuşatılmıştı. O saldırıda birçok arkadaşım öldürüldü. Birlikte halay çektiğim insanlar gözümün önünde öldürüldü. Halayda el ele idik. Daha sonra ellerimiz ayrıldı. Birimiz öldürüldü, birimiz de yaralandı. Orada tanık olduklarım vahşetti. Ben sağ olduğum sürece o günü unutmayacağım. Orada katledilenlerin hepsi benim kardeşim, arkadaşlarımdı” ifadelerini kullandı. 
 
AYNI HEYECANLA HAZIRLANIYOR
 
Çenesinden yaralanan ve hala konuşmakta ve yemek yemekte zorlandığını söyleyen Hazar, tüm yaşananlara rağmen 1992’den 2022’ye her Newroz günü aynı heyecanı yaşadığını söyledi. Her yıl Newroz’a birkaç gün kala saçlarına ve ellerine kına yapıp Newroz elbiselerini hazırladığını belirten Hazar, 30 yıldır Newroz’a katılıp halaya durduğunu ifade etti. 
 
YİNE CİZRE’DE OLACAK 
 
“Her yılı 92’nin direniş ruhuyla karşılıyorum” diyen Hazar, 30 yılda sadece 2021’in Cizre Newroz’una katılamadığını belirtti. Hazar, yine bir Newroz’a hazırlandığını dile getirerek, şunları söyledi: “Ben her yıl Newroz’lara gidiyorum. Geçen yıl rahatsız olduğum için gidememiştim. Bu beni çok üzmüştü. Newroz’a 3 gün kala Cizre’ye gidiyorum. ‘Newroz’a gelmeyeceğim’ diyenleri ikna ediyorum. Gelin Newroz hepimizin diyorum. Onları da Newroz’a götürüyorum. Bu yıl da Cizre Newroz’unda olacağım.”
 
MA / Zeynep Durgut