İşçi kadınların mücadelesi: 8 Mart’ın direnişini geleceğe taşıyoruz

img

İSTANBUL - Flormar Kozmetik’te hakları için 297 gün direnen, şimdi ise Corazon Endüstriyel Ambalaj Fabrikası’nda eylemde olan Meral Akdaş, 8 Mart’ın mücadele geleneğini direnişle geleceğe taşıdıklarını söyledi. 

Türkiye’de 2021 yılı, işçi direnişlerine sahne olan ve eylemlerin tüm kentlere yayıldığı bir yıl oldu. Emeklerinin karşılığını alamayan işçiler, fabrikalarda, sokaklarda hakları için direndi. İşçi direnişlerinde yer alan kadınlar, “eşit işe, eşit ücret” başta olmak üzere tüm özlük hakları için fabrika önleri ve sokakları terk etmedi. Ücretsiz izin dayatması, esnek güvencesiz çalışma, işsizlik ve ağır çalışma koşullarına karşı seslerini yükselten kadınların direnişi, tüm emekçilere ilham verdi. Tıpkı, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde bulunan Corazon Endüstriyel Ambalaj Fabrikası’nda çalışan ve maaşlarını alamadıkları için iş bırakan işçi kadınlar gibi. İki yıldır maaşları geç ödenen ve son 4 ayda da maaşları ödenmeyen işçi kadınlar, 4 Şubat’ta iş bıraktı. 
 
İlk günden itibaren direnişteki yerini alan kadınlardan biri de 43 yaşındaki Meral Akdaş. Akdaş’ın emek mücadelesi ise ilk değil. Daha önce Flormar Fabrikası’nda işten çıkarılan Akdaş ve arkadaşlarının hakları için verdiği mücadele zaferle sonuçlandı. Şimdi ise Corazon Ambalaj Fabrikası’na karşı özlük hakları için mücadele veren Akdaş, 18 yaşından bu yana verdiği emek mücadelesini anlattı. 
 
18 YAŞINDA BAŞLAYAN MÜCADELE 
 
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde dünyaya gelen Akdaş, 18 yaşına geldiğinde fabrika da işçi olarak çalışmaya başladı. Kozmetik, çuval, kruvasan üretimi veya ambalaj yapan birçok firmada çalışan Akdaş, o yıllarda hak gaspına karşı daha çok bireysel bir mücadele verdi. Şuan evli ve 3 çocuğu olan Akdaş, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (GOSB) Flormar Kozmetik Fabrikası’nda 5 yıl çalıştı. 
 
297 GÜNLÜK DİRENİŞ
 
Ücretlerin düşük olması ve çalışma koşullarına karşı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Petrol-İş Sendikası’nda örgütlendi. Ancak sendikaya üye olduğu için Akdaş, 132 işçiyle birlikte 2016 yılında işten çıkarıldı. Bunun üzerine arkadaşlarıyla 15 Mayıs 2018 tarihinde fabrika önünde eylem başlatan Akdaş, eylemini her gün 09.00 ile 17.00 saatleri arasında fabrika önünde sürdürdü. Büyük bir kararlılıkla devam eden eylem, taleplerin karşılanmasıyla 297’nci gününde kazanımla sonuçlandı. İşçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra 16 maaş “kötü niyet” tazminatı ödendi. İşten atılan işçilerin çıkarılma maddeleri değiştirilerek, alamadıkları işsizlik maaşlarının da önü açıldı. Kadınların öncülük ettiği Flormar direnişi, işçi direnişlerinin simgesi oldu. 
 
KADINLAR KAZANDI 
 
Flormar’da verdikleri mücadeleye değinen Akdaş, eylemi zor şartlar altında sürdürdüklerini belirterek, “Maaşlarımız düşüktü. Evimizi geçindiremiyorduk. Haklarımızı talep ettik ama kabul edilmedi. Biz de sendikalaştık. Sendikalaştıktan sonra ise işten atıldık. Eyleme geçtik ama bir çadırımız bile yoktu. Çünkü valilik çadır kurulmasına izin vermiyordu, soğukta battaniyeler altında direndik ve biz kazandık. Ancak işveren, haklarımızı verdikten sonra bizimle çalışmak istemedi” diye belirtti. 
 
Flormar direnişinin arkasında güçlü bir kadın hareketinin olduğunu söyleyen Akdaş, bu nedenle direnişin uzun soluklu olduğunu dile getirdi. 
 
FLORMAR’DAN CORAZON’A 
 
Flormar direnişinden sonra yine Gebze’de bulunan ve çalışanların çoğunun kadın olduğu Corazon Endüstriyel Ambalaj Fabrikası’nda işe başlayan Akdaş, mesai arkadaşlarıyla birlikte mobbing ve ücretlerinin ödenmemesine karşı 2021 yılının Aralık ayında iş bırakma eylemi başlattı. Akdaş, kadınları iş bırakmaya götüren süreci şöyle anlattı: “Her gün bizden daha fazla adet yapmamız isteniyordu. Herkesin bir kapasitesi var ama her gün daha fazlası için baskı uygulanıyordu. Bir gün 500 adet yapıyorsanız ertesi gün sizden 600 adet isteniyordu. Her gün bu sayılar katlanarak atıyordu. Üstlerimiz, ‘istenilen adeti yapmazsanız sizi kapıya koyarız’ şeklinde tehdit ediyordu.”  
 
Baskının artması üzerine iş bırakma kararı aldıklarını söyleyen Akdaş, direnişlerinin devam ettiğini aktardı. İş durdurma eylemiyle birlikte baskıların devam ettiğini ifade eden Akdaş, eylemi sonlandırmaları için patronun teklif verdiğini ancak emeklerini karşılamadığı için teklifi kabul etmediklerini kaydetti. Akdaş, “Sunduğu teklifler mağduriyetimizi giderecek teklifler değildi. Kabul etmedik. Bize ‘birkaç gün düşünün gelin’ dediler. Düşündük ama kabul edilecek bir yanı yoktu. 4 Şubat’ta iş akdimizi tek taraflı fesh ettiler. Patron, ‘Param yok, ödeyemiyorum’ diyordu ama bitmiş işler müşterilere gitmeye devam ediyordu” diye belirtti. 
 
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET 
 
Erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha düşük ücret aldıklarını söyleyen Akdaş, “Erkeklerle aynı işi yapıyoruz ama daha az ücret alıyoruz hatta daha fazla çalıştığımız zaman oluyor. Bunu sorguladığımız da ‘Erkekler ev geçindiriyor’ yanıtı veriliyordu. Bizde ev geçiniyoruz. Aynı performansı gösteriyorsak ve daha az alıyorsak burada bir eşitsizlik vardır. Bu eşitsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.
 
8 MART ÇAĞRISI
 
“Sendikal çatı altında direniş yürütmekle, destek olmadan direniş yürütmek aynı değil” diyen Akdaş, kadın dayanışması güçlü olduğu sürece direnmeye devam edeceklerini dile getirdi. Kadın özgürlük mücadelesinde önemli bir tarih olan 8 Mart’ta sokaklarda olacaklarını ifade eden Akdaş, “8 Mart kadınların daha iyi çalışma koşulları için başlattığı grev ve onlarca kadının yakılması bakımından çok önemli. Biz de bugün burada direnerek, aslında bu direniş ve mücadele geleneğini geleceğe taşıyoruz. Bu anlamda tüm dünyada ve Türkiye'de çeşitli sektörlerde kötü çalışma şartlarına maruz kalan kadınların 8 Mart’ta direnişimize destek vermelerini bekliyorum” çağrısında bulundu.   
 
MA / Esra Solin Dal