Astana'da uzlaştılar, Efrin'de direnişe çarptılar

img

EFRİN - 38 gündür süren Efrin savaşının perde arkasında yürütülen tüm hesap ve planlar altüst oldu. Ne Türkiye ne Rusya ne ABD, hiçbiri direnişi hesaba katmadı. Astana’dan bugüne üzerinde uzlaşılan planlar boşa çıktı; Suriye'nin kaderi artık direnişin elinde.

Geçtiğimiz yılın Haziran sonunda gerçekleşen Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğündeki Astana toplantılarının 6'ncısında alınan Suriye'de "çatışmasızlık bölgeleri" oluşturma kararının ayrıntılarından birinin de Efrin'e yönelik operasyon olduğu netleşiyor. 
 
ASTANA’DAN EFRİN ÇIKTI 
 
Söz konusu toplantıdan sonra Rusya uçaklarının "çatışmasızlık bölgeleri" üzerinde uçmayacağı beyan edilirken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu tarihten sonra Efrin'i sürekli gündem yaparak, "Bir gece ansızın gelebiliriz" demeye başladı.
 
“Çatışmasızlık bölgeleri” adı altında Türkiye'ye İdlib'de 8 nokta tahsis edilirken, bunlardan sadece Efrin'in batısındaki Atme ve Şêx Berekat'ın da aralarında olduğu 4 nokta karargaha çevrildi. Erdoğan da Efrin'e yönelik operasyon söylemini her geçen zaman daha da üst perdeden dillendirmeye başladı. 
 
ABD-RUSYA UZLAŞTI 
 
Astana'da alınan kararlar ilk ABD'ye onaylatıldı. ABD ve Rusya uzlaştı. Uzlaşmaya göre, Suriye topraklarının kontrolü için Fırat'ın batısı Rusya’ya, Fırat'ın doğusu ise ABD’ye bırakıldı. Anlaşmanın bir diğer önemli ayağı ise, ABD doğuda çıkardığı petrolü Rusya'nın denetimiyle Akdeniz'e ulaştıracaktı. 
 
RUSYA KÜRTLERE NEYİ DAYATTI?
 
ABD-Rusya uzlaşmasından sonra Rusya yetkilileri, Kürtlere “Efrin'i Baas Rejimi'ne devretme” dayatmasında bulundu. Kürtler kabul etmeyince Türkiye üzerinden Efrin'i zorlamaya başladı. Rusya yaptığı hesapta Türkiye üzerinden ÖSO gruplarını İdlib'e (Efrîn batısına) taşıyacak, hem bu grupları Türkiye eliyle zayıflatacak hem de Kürtleri teslime zorlayacaktı. 
 
TÜRKİYE’YE EFRİN ONAYI
 
Rusya Kürtleri ikna edemeyince Türkiye'nin çok istediği Efrin'e saldırı kararına da onay verdi. Rusya’nın hesabı şuydu: Efrin'e saldıran ÖSO grupları daha hızlı yok olacak, İdlib'te rejimi zorlayacak Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) güçleri zayıflayacak, bunun yanında Türkiye üzerinden doğal gaz taşıma projesi, Nükleer Santral projeleri ve S-400 füze anlaşması imzalanacak, Türkiye'nin NATO'dan kopma süreci hızlandırılacaktı.
 
HESAPLAR DİRENİŞE ÇAPRTI 
 
Çok yönlü kazanma planları yapan Rusya, Türkiye'ye hava sahasını açarak Efrin saldırısına onay verdi. Tüm hesaplar, halkın Efrin'i boşaltması ve TSK ile ÖSO'nun kısa sürede zaferi üzerine kurulmuştu. Efrin'de Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve halkın direnişi saldırıları sınır hattına tıkayınca, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri Fırat'ın batısını bıraktıkları Rusya'ya karşı homurdanmaya başladı. Rusya bu direniş üzerine hava sahasını kapatmak zorunda kaldı. Hava sahasını kapatma karşılığında yeniden Dêra Zor hesaplarına dönen Rusya, ABD'den beklemediği bir saldırı gördü ve bunun üzerine yeniden Türkiye'ye sınırsız kredi verdi.
 
YENİ HESAPLAR DA BOZULDU 
 
Rusya Türkiye'den işini en hızlı biçimde bitirmesini istedi. Yeni hesaba göre, Türkiye Efrin'i alacak ve bir süre sonra rejime devrederek, bölgeden çıkacaktı. Efrin halklarının QSD ile dünyaya mal olan direnişi, yeni hesapları da bozdu. TSK sınır hattını 38'inci günde de aşamadı. Sınırda çakılan Türkiye, Ezaz'dan İdlib'e hilal çizerek sınır hattını almayı önüne hedef olarak koyarken, Rusya'da bir taraftan Kürtleri rejime teslim olmaya, diğer taraftan da bozmak istemediği Türkiye ilişkilerini korumak adına Birleşmiş Milletler kararıyla ateşkes kararını uygulamaya koymayı önüne koydu.
 
ABD VE RUSYA’NIN ÇIKMAZI 
 
Rusya, gelinen noktada Efrin direnişine katılan YPG güçlerinin boşalttığı Halep'teki 7 mahalleyi rejimin almasını sağlarken, kentteki Şêx Maqsud ve Eşrefiye'nin de rejime teslim edilmesini istiyor.
 
Uzlaşmadan kaynaklı Efrin’e sessiz kalan ABD ise Minbic hesaplarında açmazı yaşıyor. Israrla YPG güçlerinin çekilmesini dayatan Türkiye'ye karşı, ABD Minbic Askeri Meclisi üzerinden çözüm arıyor. 
 
ÇÖZÜM DİRENİŞİN ELİNDE 
 
Kürtler ise Efrin'de sınır hattı dahil olmak üzere Minbic'te de bir metre dahi toprağı bırakmak niyetinde değil. Bunu da her gün büyüttükleri direnişleriyle ifade ediyorlar. Bu gelişmelerle dengeler yeniden şekillenirken, Suriye'de çözümün kaderi QSD'nin direnişinin elinde. 
 
MA / Erdoğan Altan