ANKARA - JIN TV’deki bir programa telefon bağlantısıyla katılan DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, PKK Lideri Öcalan’ın yapılacak ikinci görüşmede kadınlara özel bir çağrı yapacağını kaydetti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan, JIN TV’ye telefon bağlantısı gerçekleştirdi. 28 Aralık’ta PKK Lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdikleri görüşmeye dair değerlendirmelerde bulunan Buldan; yapılan görüşmelerin bir süreç olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
ÖNEMLİ SÜREÇTEN GEÇİYORUZ
Pervin Buldan şunları söyledi: “Önemli bir süreçten geçiyoruz. Yapılan görüşmeleri bir süreç olarak adlandırmak doğru olmaz. Hala bir arayışın olduğunu ifade etmek istiyorum. Hepinizin de bildiği üzere 28 Aralık tarihinde ben ve Sırrı Süreyya Önder İmralı Adası’nda Sayın Öcalan ile yaklaşık 3 saat bir görüşme gerçekleştirdik. Ve bu görüşmenin ana hatlarını yaptığımız açıklama ile hem de zaman zaman yapılan röportajlarda ifade etmeye çalıştık. Kulis haberlerde de geçti aslında bu görüşmenin ana hatları.
ÖCALAN ELEŞTİRİLERİN ÇOK KIYMETLİ OLACAĞINI İFADE ETTİ
Tabi bu bir arayış. Sayın Öcalan ‘bu mesele eğer çözülecekse Meclis ortamında çözülmesi ve çıkartılacak yasalarla desteklenmesi gerektiğini ama bunun öncesinde parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanların bu meseleye nasıl yaklaştıklarına ve görüşlerinin ve eleştirilerinin çok kıymetli olacağını ifade etti. Dolayısıyla biz o görüşmenin hemen ertesinde birkaç gün sonrasında bu görüşmeleri yaptık hemen hemen tamamladık sayılır. Siyasi partilerin genel başkanları ile görüşmeler yaptık. Fakat bir görüşmeyi de cezaevlerindeki arkadaşlarımız ile oldu. Hem Sayın Selahattin Demirtaş ile hem de Figen Yüksekdağ ile görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Şimdi bu görüşmelerin sonuçlarını Cuma günü kamuoyu ile paylaşacağız. Bununda açık ve şeffaf bir şekilde yürümesinde bir hassasiyetimiz var elbette. Dolayısı ile yapılan bu görüşmeleri de biz kamuoyu ile paylaşacağız ama muhtemelen İmralı Adası’na ikinci ziyaretimiz gerçekleşecek.
İKİNCİ GÖRÜŞMEYİ GERÇEKLEŞTİRMEYİ BEKLİYORUZ
Adalet Bakanı’nın bir açıklaması vardı, bir başvuru gerçekleşmediği için değerlendirmeye alınmadığına dair. Onlar bize başvuru yapın demeden başvuru yapmıyoruz çünkü tarih belli değil. Tarih belli olmadan başvuru yapmanın bir geçerliliği olmuyor. Dolayısıyla sizin aracılığınız ile bu çağrıyı da yapmak isterim, en kısa zamanda tabi ki İmralı Adası’na tekrar gidip ikinci görüşmeyi gerçekleştirmeyi bekliyoruz çünkü kamuoyunda bizim de böyle bir beklentimiz var ama ifade ettiğim gibi bu dönemin adı bu yapılan görüşmelerin adı bir süreç olarak değil, belki bir yol arayışı, bir arayış olarak değerlendirmek bence daha iyi olur diye ifade etmek isterim.
SÜRECE YAKLAŞIMDA BAZI SIKINTILAR VAR
Sayın Öcalan ile yaptığımız görüşmede bu meselenin demokratik yöntemlerle çözülmesi bir barış bir kardeşlik bir demokratikleşme sürecinin başlatılması için en azından kendisinin kararlı olduğunu ifade etmekte fayda var. Ancak sizin de söylediğiniz gibi iktidar tarafında bir kararlılık olsa bile dil konusu, üslup meselesi, sürece yaklaşım konusunda hala bazı sıkıntıların olduğunu bende söyleyebilirim. Birçok konuda iktidarın hala bu meselede yalpaladığını ifade etmekte fayda var. Oysa Sayın Öcalan’ın konuya yaklaşımını, kendileri de biliyor. Meseleye nasıl baktığını, onlar da biliyorlar. Bu konuda ki kararlılığını ve tutumunun net olduğunu hem bizim yapmış olduğumuz açıklamada hem de kendileri ile yaptığımız görüşmelerde ifade ediyoruz. Dolayısıyla ikinci görüşme ne zaman gerçekleşir bilmemekle birlikte en azında ikinci görüşmeden sonra herkesin kendi hassasiyetini elbette dikkate alarak, yani her iki taraf açısında da söylüyorum. Herkesin hassasiyeti var. İktidarın hassasiyetinin olduğu kadar Kürt halkının, Kürt tabanının da birçok meselede hassasiyeti var dolaysıyla bu konularda daha dikkat edilmesi, sürecin daha sağlıklı ilerleyebilmesi adına en azında böylesi bir şeye dikkat edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
ÖCALAN KADINLARA ÖZEL ÇAĞRI YAPACAK
Temkinli olmak her iki taraf için de geçerli. Herkes meseleye temkinli yaklaşıyor. Bu Sayın Öcalan için de geçerli, iktidar için de geçerli. Çünkü ikinci ve üçüncü görüşmelerden sonra nelerin olabileceğini hiç birimiz bilmiyoruz. Bir çağrı yapılacağı ifade ediliyor, Sayın Öcalan bunu kendisi de söyledi bunu ve bu çağrının yankılarını, nasıl karşılık bulacağını, bütün bu süreci hepimiz yakından takip edeceğiz. Ancak ben kadınların sesi olan bir televizyondan konuşuyorum; en azından şunu ifade etmek isterim. Sayın Öcalan’ın ikinci görüşmede kadınlara özel bir çağrısı olacak. Çünkü ben ilk görüşmede hem kadın hareketimizin hem de gençlik yapısının Sayın Öcalan’a özel selamlarını ilettiğim zaman, ikini görüşmede hem gençlere hem kadınlara özel çağrı yapacağını kendisi ifade etti. Dolayısıyla JIN TV aracılığı ile bunu da duyurmuş olalım.
ELBETTE Kİ UMUTLUYUZ
Biz elbette ki umutluyuz. En azında bu süreçte bu kadar kararlı görünen, her iki açıdan da bunun böyle olduğunu söylemek mümkün ama bu sıkıntıları bir kenara bırakarak, sürecin doğru ama aynı zamanda başta Kürtler olmak üzere Türkiye halklarına bir barışın bir demokrasinin, bir de özgürlüklerin getirilmesini temenni etmek istiyorum. Herkesin gözünün kulağının bu meselede odluğu bir dönemde herkesin elini taşın altına koyması gerektiği bir süreçte, herkes bu konuya kilitlenmişken, böylesi iyimser bir atmosfer de soluk alırken, en azında ikinci ve üçüncü görüşmenin gerçekleşmesini ve bunun sonucundan da onurlu bir barışın ve aynı zamanda bir kardeşliğin gerçekleşmesini umut ediyoruz. Bu konuda hiç kimsenin şundan şüphesi olmasın; yani bir pazarlık asla söz konusu değil. Hiçbir tarafla pazarlık yapılmıyor. Kürt halkının hassasiyetleri elbette ki göz önünde bulunduruluyor. Yine kadınların gençlerin talepleri göz önünde bulunduruluyor. Bu hassasiyetleri en azında bilerek bu konuya yaklaşıyoruz.”