Remzi Kartal: Güven için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü sağlanmalı

img
ANKARA - KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, Kürt sorununun çözümü noktasında devletin güven vermesi gerektiğini belirterek, "Önder Apo özgür koşullarda olmalı ki devletin çözüme ikna ve kararlı olduğu inancı oluşsun" dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 28 Aralık'ta İmralı Adası'na giderek PKK Lideri Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Öcalan’ın 7 maddelik mesajı kamuoyuyla paylaşıldı. Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirilmesine vurgu yapan Abdullah Öcalan, tüm siyasi çevrelere "dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alın" çağrısı yaptı. DEM Parti İmralı Heyeti de bu kapsamda siyasi partiler ile görüşmelere başladı. 
 
KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, son gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
10 yılın ardından siyasetçilerin İmralı Adası'na gidişine olumlu yanıt verildi. DEM Partili bir heyet PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeyi yaratan koşullar nelerdi? 
 
Bunu yaratan koşulları hem içeride hem dışarıda çok net bir şekilde iyi analiz etmek gerekiyor. 2014'te Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararlar ve o kararların hayata geçirildiği; devletin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yeniden organize edildiği; Kürt sorununda topyekûn savaşın etkili bir şekilde amacına ulaşması için devletin bütün kurumlarıyla bu savaşın içinde yer aldığı; yasama, yürütme ve yargı sisteminin devre dışı bırakıldığı; muhalefetin tamamen bu sürece devlet konsepti şeklinde yer aldığı bu 10 yıllık süreci iyi analiz etmek gerekir. Türkiye'nin serbest piyasa ekonomisinden koparıldığı, bu çerçevede Merkez Bankası'nın da özel savaş merkezine dönüştürüldüğü bir sistem oluşturuldu. Bunlarla birlikte İmralı'da son 4 yılda tamamen mutlak tecrit, gerillaya yönelik yoğun bir savaş, siyasi partilere, halka, basına karşı hem Türkiye'de hem Güney Kürdistan'da hem de Rojava'da topyekûn bir savaş yürütüldü. Ancak bu topyekûn savaş konseptine rağmen sonuç alınamadı. 
 
Askeri olarak sonuç alma umutları kırıldı, ekonomik olarak çok büyük bir yıkım yaşandı. Son seçimde oraya çıkan tabloda, AKP-MHP'nin temsil ettiği iktidar bloku siyasi olarak da büyük bir yenilgi aldı. Ekonomik olarak anlaşılması açısından özellikle belirtmek istiyorum; Son 40 yılda Türk Devleti savaşa milyarlarca dolar harcadı. Tekniğe dayalı savaşın yürütüldüğü 2020-2024 yılları arasında bu rakam çok daha belirgin biçimde arttı. Bunun dışında bir de örtülü ödenekten savaşa büyük bir para harcandı. Onun için ekonomik boyutta Türkiye çok çok büyük bir kriz içerisinde.
 
Ekonomik krizin yanı sıra PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "3'üncü Dünya Savaşı" olarak nitelendirdiği ve şu an Ortadoğu'da yaşanan krizi de ekleyebilir miyiz? 
 
Türkiye, stratejik önemini dayatarak bölgede ve uluslararası alanda politika yürüten bir ülke. Nedir stratejik önemi? Eski Sovyet sisteminin komşusu olarak önemli bir coğrafyada yer aldığı için, uluslararası alanda, batı dünyasında, özellikle NATO ile ilişkilerde önemli bir ülke olarak rol oynadı. Fakat Sovyetlerin çökmesiyle de bu stratejik rol önemini kaybetti. Yine Ortadoğu'daki siyasal gelişmeler -yani İsrail'in Arap ülkeleriyle İbrahim Antlaşması'yla geliştirdiği ilişkiler- öyle bir düzeye geldi ki dolayısıyla Arap olmayan bir Müslüman ülke olarak da Türkiye önemini kaybetti. Bunun dışında Hindistan'dan başlayıp, Arap ülkeleri üzerinden Ürdün, İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan üzeri Avrupa'ya geçen stratejik enerji yolu da Türkiye açısından ciddi bir handikap oldu. Bu planlamayı yapan güçler, Türkiye'yi bunun dışında tuttular.
 
 
Ulus devletler küresel ekonomi açısından bir engel, bariyer konumunda. Bunu aşmak için coğrafyada yeni bir düzen oluşturan, İsrail'in güvenliğini esas alan yeni bir sistem oluşturuluyor. Türkiye bu anlamda büyük bir korku içerisinde. 
 
Hatta bu planlamayı boşa çıkartmak için Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik saldırılarının altında Türkiye'nin desteği olduğu söyleniyor. 'Çünkü 5 Ekim'de Hamas temsilcileri Türkiye'den gitti' deniliyor. Ve 2 gün sonra da bu saldırı yapıldı. Bu düzeyde ciddi iddialar var. Tamamen önemini yitirmiş bir ülke konumunda değil, ama eski stratejik önemini yitirdiğini gösteren bu gelişmeler çok önemli. Türkiye, İsrail-Filistin Savaşı'nda, Müslüman bir ülke olarak Hamas üzerinde etkisi nedeniyle sorunların çözümünde kendisine rol alabileceği bir misyon biçiyordu. Tabii hiç öyle bir şey olmadı. Üstelik Hamas ile olan ilişkileri, Türkiye açısından büyük bir dezavantaja dönüştü. 
 
NATO, Yunanistan'da önemli bazı yeni askeri üsler oluşturdu. En son süreçte de Kıbrıs'ta çok önemli, büyük bir askeri üs oluşturdu. Yani NATO askeri anlamda da Türkiye'ye olan ihtiyacını oldukça aza indirdi. Bu konuda alternatif oluşturdu. Bu noktada, Türkiye kendisini dayatan pozisyonunu kaybetti. Bölge yeniden dizayn ediliyor. 100 yıl önce Lozan'da, kapitalist emperyal sistem Osmanlı'yı parçaladı. 22 Arap Devleti ve Türkiye'yi oluşturdu. Bu, ulus devlet eksenli sistem içinde, kendi kapitalist ekonomisini geliştirmeyi ve piyasaya girmeyi hedefledi. Günümüzde ise artık tamamen var olan ulus devletler, küresel ekonomi açısından da bir engel, bariyer konumunda. Bunu aşmak için bunları yıkan ve coğrafyada yeni bir düzen oluşturan, İsrail'in güvenliğini esas alan yeni bir sistem oluşturuluyor. 
 
Tabii Türkiye bu anlamda büyük bir korku, panik içerisinde. Uluslararası güçler tarafından DAİŞ Ortadoğu'da ortaya çıkarıldığı tarihten itibaren, selefi grupların Türkiye üzerinden Suriye'ye gönderilmesi konusunda, Türkiye'ye bir misyon veriliyordu, ama ortaya çıktı ki bu stratejik bir misyon değil. 
 
 Türkiye'nin Suriye'deki "belirleyici" misyonunu da kaybettiği belirtiliyor, katılıyor musunuz?
 
Suriye'de rejim yıkılmış, yeni bir yapılanma gelişiyor. Hem Türkiye'ye bağlı çeteler hem de HTŞ'nin organize ettiği bir süreç var. Fakat HTŞ'nin koordinasyonunu sağlanması konusunda Türkiye bir misyon, rol beklerken tam tersine Suudi Arabistan'ın bu konuda görevlendirildiği ortaya çıktı. Yani burada da Türkiye devre dışı kaldı. Bütün bunlar, Türkiye açısından son derece olumsuz bir tablo. Uluslararası güçlerin, bu süreçte Kürt hareketiyle ilişkilenebileceğini, kendisi açısından olumsuz bir tablonun ortaya çıkabileceğini biliyor. 10 yıl önce de Arap Baharı'nda, Suriye'de DAİŞ durduruldu ve Rojava Devrimi çıktı. Bunun farkındalar. Bu iç ve dış gelişmelerle Türkiye, İmralı'da bulunan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın varlığı üzerinden İmralı kapılarını açıp, diyalog kurarak, kendi kontrolünde bir süreci geliştirmeyi daha uygun buldu. Çünkü çatışma sürecinin devamında uluslararası güçlerin, Kürt hareketiyle ilişkilenmesi gibi bir tabloyu ortaya çıkarabilir. 
 
Abdullah Öcalan 7 maddelik bir mesajı kamuoyuna yansıdı. Meclis'in çözüm noktasında daha fazla öne çıkması vurgulanıyor. Nasıl değerlendirirsiniz?
 
Anlaşılan devlet, 2013-2015 sürecindeki gibi Kandil'in de içinde olduğu bir süreci kendi çıkarları açısından uygun görmüyor, görmedi yani. Zaten 2013-2015 sürecinde devletin çözüm niyeti yoktu. Nefes almak ve yeni bir savaş sürecine hazırlamak için süreci yürüttü. Sonunda da Erdoğan'ın müdahalesiyle süreci bir tarafa bıraktılar, masayı devirdiler. Ama şimdi koşullar farklı. Şimdi kendi inisiyatiflerinde bir süreci başlattılar. Bunun için de tamamen Türkiye'de, İmralı'da ve oradaki görüşmeler üzerinden Meclis'in de dahil olacağı bir çalışma var. Onun için Kandil'i dışarıda bırakan, daha çok etkili olmaya çalışacakları bir tarzda bir süreç geliştirmek istedikleri anlaşılıyor. Tabii anlaşılıyor ki bu süreç başlatılmadan önce Önder Apo ile yoğun bir görüşme süreci olmuş.
 
Önder Apo'yu istedikleri bir noktaya getirme noktasında yoğun bir çaba sarf etmişler, ama onun bu konudaki tecrübesi ve söz konusu gelişmelerden dolayı süreç farklı ilerledi. İmralı'daki sınırlı imkanlar dahilinde bile sorunları çok iyi anlayan birisi. Önder Apo, devletin nasıl bir sıkıntı içerisinde olduğunu çok iyi biliyor. Onun için ortaya çıkan tabloyu çözüm sürecine doğru geliştirme, devlete adım attırma konusunda tecrübesini en üst boyutta kullanıyor. Önüne çıkan fırsatları asla elinin tersiyle itmez. Onun için de o yoğun tartışmaların, görüşmelerin sonucunda, böyle bir sürecin içine girdi. Şimdi öyle anlaşılıyor ki devlet ile Önder Apo arasında İmralı'da varılan bir çerçeve var.
 
Hükümetin bu konuda tek başına kalmaması, muhalefetin de sürece girmesi, kamuoyunun yaratılması, bu sürecin uygun bir şekilde geliştirmesi açısından öncelikle parlamento boyutunu ele aldılar. Bu çerçevede heyet ziyaretlerine başladı. Bu temelde de artık meselenin yasal bir planlamaya kavuşturulması esas alınıyor. Onun için geçmiş süreçten farklı. Evet, geçmişte de Meclis'te böyle bir hazırlık yapılmıştı. Ama gerçekten çözüm eksenli bir hedefleri olmadığı için geliştirilmedi.
 
Abdullah Öcalan “Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım" mesajı da verdi. Devletin de gerekli adımları atmasına dönük mesajlar var. Ancak diğer taraftan tecrit sürüyor. Bir çelişki değil mi?
 
Evet tabii ki bu bir handikap. Önder Apo bütün mücadele sürecinde her zaman hareketiyle bir diyalog içerisindeydi. Hareketini, sürece katma tarzını her zaman esas aldı. Geçmişteki diyalog süreçlerinde de öyleydi. Şimdi de Önderlik bunu yine sağlayacaktır. Bu süreç tecritle gelişmez. Önder Apo'nun hem hareketiyle hem kamuoyuyla iletişiminin olması gerekiyor. Tecrit kabul edilmez. Kürt sorununun çözümünde en temel sorun nedir? Biz diyoruz ki 'Bugüne kadar Kürt sorununu, Kürt halkının varlığını kabul etmeyen, Kürt halkına yönelik inkar ve imha politikalarında ısrar eden devlet politikalarıdır.' Sorun budur. Kürt sorununun adı budur. 
 
 
Önder Apo'nun önünün açılması gerekiyor. Önder Apo'nun fiziki olarak özgür koşullarda olması gerekiyor ki devletin çözüm noktasında kararlı olduğu inancı oluşsun. 
 
Şimdi eğer çözüm noktasında bir güven yaratılacaksa devletin bu politikalarından vazgeçtiği noktasında bir güven vermesi gerekiyor. Yani bu açıdan da 'Kürt sorununa yaklaşım, Önder Apo'ya yaklaşımdır' biçiminde ele alınması gerekiyor. Önder Apo'ya tecritle veya farklı biçimlerde yaklaşım varsa o zaman Kürt sorununda çözüm noktasında yeterli güven oluşmaz. Hareketimiz ve halkımızda yeterli güven oluşmaz. Bunun için Önder Apo'nun önünün açılması gerekiyor. Yalnız tecrit değil, Önder Apo'nun fiziki olarak da daha özgür koşullarda olması gerekiyor ki hareketimizde ve halkımızda devletin bilinen yüzyıllık politikalardan çıkmaya, çözüm için ikna olduğu ve bu konuda kararlı olduğu noktasında bir inanç oluşsun.
 
2013-2015 sürecinde "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" Resmi Gazete'de yayınlandı. Ancak sonrasında bir değişiklik olmadı. Çok sayıda siyasetçi yargılandı. Heyette yer alan isimler de tutuklandı. Bu süreç de benzer bir şekilde yürütülebilir mi? 
 
Yürütülemez. Devletin çözüm niyeti olmadığı için öyle bir yasal süreci de geliştirmediği açıktır. Biz de biliyorduk, Önderlik de biliyordu. Peki neden sürdürdük süreci? O iki buçuk yıllık bir süreç içerisinde Rojava Devrimi ortaya çıktı, büyük bir gelişimeydi. Rojava Devrimi gündemde olduğu için bütün imkanlar oraya seferber edildiği için bizim açımızdan sorun yoktu. O zaman çözüm niyeti olmayan devlet, savaşa kendisini hazırlıyordu. Onun için de bir yasal sürece ihtiyacı yoktu. Ama şimdi devlet farklı bir boyutta. Bu 10 yıllık süreci yaşadı. Devlet bunu tecrübe etti. Yani inkar ve imha politikalarını yüzyıldır sürükleyen bu rejim, tekniğe dayalı bu savaşta sonuç almak için her şeyini seferber etti. Onun için şu andaki devletle 10 yıl önceki devlet arasında fark var. Onun için de devlet artık bunu çözümsüz bırakamaz. Devlet, bir biçimde kendi kontrolünde, Önderlikle anlaşarak, tartışarak, büyük yoğunlaşmalar, büyük tartışmalar, büyük pazarlıklar sonucu bir süreç geliştirme noktasına geldi.
 
 
Bu sürecin gelişmesi için birinci adım yasal süreçtir. İnsanlar, İmralı'ya gidip geldikleri için yargılandılar. Yarın insanların başına bir şey gelmemesi için sürecin yasal temelde geliştirilmesi gerekiyor. 
 
Bu sürecin gelişmesi için şu anda birinci adım yasal süreçtir. İnsanlar, İmralı'ya gidip geldikleri için yargılandılar. Yarın öbür gün yine insanların başına bir şey gelmemesi ve bu sürecin yasal temelde geliştirmesi gerekiyor. Bu şu andaki gelişmeler bunu zorunlu dayatıyor. Yanlış anlaşılmasın; bu devlet yine elinden geldiğince az vermeye, kendisini dayatmaya, olabildiği kadar sınırlı bazı haklarla bu işi geçiştirmeye çalışacaktır. Ama bu bir mücadeledir. Böyle okumak gerekiyor. Onlar öyle uğraşırken, özgürlük mücadelesi güçleri, mücadele yürütecektir. Bu mücadele sürecinde içte ve dışta, uluslararası alanda birçok boyutu var. Mücadelenin geliştirmesiyle kalıcı bir çözüme kavuşturan koşulları oluşturulacaktır.
 
 Görüşmelerden bu yana hareketiniz ile bir temas kuruldu mu? 
 
Muhakkak hareketimizle bir iletişim ve ilişkinin olması gerekiyor. Belki sürecin hassasiyetiyle devletin, kamuoyunu ve siyasi güç dengelerini kontrol altında tutma amacıyla İmralı esas alınarak Türkiye'nin içindeki bir çalışma çerçevesinde el alındı. Ama muhakkak Kandil'le bir biçimde bir ilişkilenme, bilgilendirme olmalıdır. Şu anda bize ulaşan bir bilgi yok. Ya da konunun hassasiyeti açısından deklare edilmedi. Ama muhakkak bir biçimde bunlar formüle edilir. Direkt bir Kandil'e gidiş olmasa da bir biçimde onların da bu sürecin gelişmesi noktasında desteklerinin olması söz konusu. Zaten KCK Yürütme Konseyi tutumlarını kamuoyuna açıkladı. Önder Apo'nun geliştireceği bir sürece her türlü desteği verileceğini belirtti. Ama tabii ki yani PKK ile bu konuda örgütsel boyutta kendilerini ilgilendiren birtakım konular dahilinde bir ilişki geliştirilebilir. Herhalde önümüzdeki süreçte bu konuda Önder Apo, görüştüğü devlet güçleriyle birlikte ortaklaşarak bunlara uygun formüller geliştirebilirler.
 
MA / Fırat Can Arslan

Diğer başlıklar

21:43 Trump’tan Suriye açıklaması | YENİLENDİ
21:18 Gazeteci Derya Ren serbest bırakıldı
21:12 Afyon'da kadın cinayeti
21:09 Dîlok’ta kadın öğrencilerden ulaşım protestosu
21:04 '#HaburSinirKapisiniAc' çağrısı: Yas tutma hakkına zulmetmeyin
20:02 Seyithan Durdu’yu öldürmekten tutuklanan üsteğmen tahliye edildi
19:57 Qoser’de ihraç edilen İpek’in istifası istendi
19:51 Şirnex’te TUİK’in enflasyon verileri protesto edildi
19:33 Êlih’te tutsaklara para gönderildi
19:18 30 yılın ardından tahliye edilen Mustafa Karatepe’ye kitlesel karşılama
19:08 Gençliğe dönük saldırı ve tutuklamalar protesto edildi
18:57 ABD ve AB ülkeleri Suriye için toplanıyor
18:28 Kuzey ve Doğu Suriye halkı yarın Tişrîn’e yürüyecek
18:17 Katledilen gazetecilerin aileleri: Cenazelerimizi biran önce bize teslim edin
18:10 JINNEWS muhabiri Derya Ren gözaltına alındı
18:04 DEM Parti İmralı heyeti ile Yeniden Refah Partisi görüşmesi sona erdi
17:59 Emeklilerin eylemi 2’nci gününde: İtaat etmiyoruz
17:41 Kayyımın işten attığı işçilerin eylemi 5’inci gününde
17:39 Qelqelî’de Halk Lokantası açıldı
17:21 Habur Sınır Kapısı’nda engel sürüyor: Heyet 24 saattir keyfi bekletiliyor
16:14 İmralı heyeti ile Yeniden Refah görüşmesi başladı
16:03 Almanya Büyükelçisi’nden DEM Parti’ye ziyaret
15:48 Foza Yusif: Suriye’nin geleceği Özerk Yönetim modeliyle inşa edilebilir
15:44 İran uranyum tesisi yakınında tatbikat düzenledi
15:41 TJA Paris ve Silopiya’da katledilenleri andı
15:40 Memur konfederasyonları 13 Ocak'ta iş bırakıyor
15:35 Sınırdaki direnişte sürüyor: Gazetecilerin cenazelerini teslim edin
15:25 Sağlıkçıların eylemi ikinci gününde: Kararlıyız
15:20 Sırrı Süreyya Önder: Yeni bir İmralı görüşmesinde Ahmet Türk de olacak
Ali Babacan: Erdoğan nerede durduğunu netleştirmeli
14:40 KNK heyeti KDP-İ ile bir araya geldi
14:39 En düşük emekli maaşı 14 bin 469 TL oldu
14:34 Yeniköprü Tüneli'nin açılmasını istediler
14:33 İhraç edilen eşbaşkan Meclis toplantısıyla protesto edildi
14:23 MKG 2024 yılı raporu: 8 kadın gazeteci tutuklu
13:38 Kobanêlilerden sınırda eylem: Kürdistan birdir
13:34 Prof. Dr. Ekinci'ye beraat ve tahliye
13:18 Zeynep Celaliyan’dan ‘Öcalan’a özgürlük’ kampanyasına çağrı
13:16 İmralı Heyeti ile DEVA Partisi görüşmesi başladı
13:00 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin sayısı 154’e yükseldi
12:59 Erdîş’te 3 gazeteci gözaltına alındı
12:56 İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde binlerce işçi iş bıraktı
12:55 KDP ve YNK hükümet görüşmeleri için bir araya geldi
12:49 Özgür Özel'den 'komisyon' önerisi
12:43 Tülay Hatimoğulları: Kürt sorununa doğru yaklaşım herkesi büyütür
12:33 Gazetecileri almaya giden heyet: Sadece bizim geçişimiz engelleniyor
12:29 DFG: Gazetecilerin cenazesinin verilmesi keyfi engelleniyor
12:21 İstanbul Barosu yöneticileri ifade verdi: Soruşturma usule aykırı
12:10 DBP’den gazetecilerin cenazelerine yönelik engele tepki
12:06 Çevre örgütleri: Afşin yeni bir kömürlü termik santral kaldıramaz
11:46 İHD: Gazetecilerin cenazeleri için yapılan başvuruya dönüş sağlanmadı
11:30 Mesrur Barzani, Erdoğan ile görüşmek için Ankara'da
11:26 Bahçeli: Kronik sorunlar çözülecek
11:16 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:37 DEM Parti İmralı heyeti ile Özgür Özel görüştü
10:35 Tutsakların sevk edilmesine tepki: Amaç delilleri karartmak
10:14 Karasu: Önder Apo 'çatışmasız ve şiddetsiz sorunu çözelim' diyor
09:35 Avukatlar Elçi davasında cezasızlığa karşı mücadeleyi sürdürecek
09:28 Saldırı ve direniş sürüyor
09:20 Êlih kayyımı belediye taşınmazlarını satışa çıkardı
09:18 9 yıldır dinmeyen acı ve adalet mücadelesi
09:18 Yazar İmrek: Çözüm için emekçiler olarak güçlü bir harekete ihtiyacımız var
09:17 Peköz: Öcalan demokratik çözümü, iktidar 'tasfiyeyi' ön planda tutuyor
09:13 Leyla Şaylemez’in babası: Katliam aydınlatılana kadar suçlu Fransa’dır
09:11 İddiaların odağındaki yurt idaresi sorulara yanıt vermedi
09:08 Akil İnsanlar Heyeti'nden Özgen: Devlet adım atmaktan kaçınıyor
09:07 Kırıklar Cezaevi’nde bir ayda ikinci gıda zehirlenmesi
09:00 07 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:44 Cenazeleri almaya giden heyet 16 saattir sınırda bekletiliyor
08:20 Çin'de 7.1 büyüklüğünde deprem
08:19 Meteoroloji’den sağanak uyarısı
06/01/2025
22:53 Türkiye Silêmanîye’ye uçuş yasağını 6 ay daha uzattı
22:45 Gazetecilerin cenazesini almaya giden heyete engel sürüyor
22:24 Donald Trump’ın başkanlığı resmileşti
20:21 İran’da bir yılda 31 kadın idam edildi
19:41 Gazetecilerin cenazesini almak isteyen heyet sınırda bekletiliyor
18:12 DEM Parti İmralı heyeti ile Özel yarın görüşecek
18:07 İstanbul’da bir kadın katledildi
17:49 Paris ve Silopiya katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı
17:38 Kadınlardan ‘38 kuruş’ tepkisi
17:29 Macron'dan Rojava açıklaması: Özgürlük savaşçılarını yalnız bırakmayacağız
17:13 Kobanê köyleri bombalandı
17:05 Önder: Barışı el birliğiyle tesis edeceğiz
Arıkan: Destek olmaya çalışacağız
17:03 Ayşegül Doğan: Öcalan demokratik çözüm için sorumluluğa davet ediyor
16:39 Habur Sınır Kapısı'nda park ücretlerine zam
16:25 Destar Kadın Dinlenme Evi’nin açılışı yapıldı
16:16 Kadınlardan bakanlık önünde '38 kuruş' protestosu
15:51 10 barodan açıklama: Rojin Kabaiş dosyasındaki kısıtlılık kararı kaldırılsın
15:36 İmralı Heyeti ile Saadet Partisi görüşmesi başladı
15:31 Saliha Aydeniz: Öcalan özgür olmalı ki barış sağlansın
15:15 Sınırdaki direniş 15'nci gününde: Rojava barış için modeldir
15:10 DEM Parti-AKP görüşmesi: Gerekli açıklama yapılacak
15:06 Karadeniz'de ormana maden, denize dolgu yapılacak
14:50 Kapatılma kararı verilen şirket okullara hala yemek dağıtıyor
14:42 Kanser hastası tutsak 30 yılın ardından tahliye oldu
14:30 Öğrenciler Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş için yürüdü
14:27 Emeklilerden zam oranlarına tepki
14:17 Gülistan Doku’nun ailesi savcıyla görüştü
14:13 Vakıf ve barodan çağrı: Elçi’nin katilleri yargı önüne çıkarılmalı
13:59 Polonez işçilerinin direnişleri kazanımla sonuçlandı
13:56 Eylemdeki aile hekimlerinin talepleri
13:34 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesi başladı
13:23 Tülay Hatimoğulları’ndan çarpıtılan sözlerine dair açıklama
12:45 Darp edilen kadın tutsaklar farklı cezaevlerine sevk edildi
12:28 Rojnews editörü Ahmet hakkında tahliye kararı
12:27 Önder: Demirtaş ziyareti sonrası kapsamlı açıklama yapacağız
12:20 Barış Annesi Bedriye Demir anıldı
12:08 Katledilen gazeteciler için cenaze töreni
11:51 80 barodan Tahir Elçi açıklaması
11:15 Sağlıkçılar 3’üncü kez iş bıraktı: Halk sağlık merkezlerine erişemiyor
11:05 DEM Parti İmralı heyeti ile Davutoğlu görüşmesi başladı
10:56 DEM Partili Celal Fırat: Kuzey Doğu Suriye Arap Alevileri için bir referanstır
10:52 İzmir'de ekmeğe zam
10:49 Belediyeden kadın hakları için eğitim programı
10:48 Amed’den 'çözüm' haritası: Yasal zemin hazırlanmalı, Öcalan özgür olmalı
10:45 Remzi Kartal: Güven için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü sağlanmalı
10:38 Xwebûn ‘2025 yılının haritasını belirledi’ manşetiyle çıktı
10:33 DEM Parti MYK Öcalan’ın mesajlarını değerlendirmek üzere toplandı
10:32 İsrail, Hamas'ın rehine listesini onaylama iddiasını reddetti
10:12 Ekolojistler: Rojava devrimini sahipleneceğiz
09:56 'Ne Erdoğan ne Bahçeli biz Abdullah Öcalan’a güveniyoruz'
09:40 Av. Tamur: Gazetecilere saldırıyla Cenevre Sözleşmesi ihlal edildi
09:30 Sigaraya zam
09:28 İkinci Dünya Savaşı’nda Kürtler: Siyabendov’un ailesine mektup
09:26 Wan'da 493 mahallenin yolu ulaşıma kapandı
09:06 Abdullah Öcalan: Kadının özgürleşmesi Sakine’nin mücadelesidir
09:02 TOD-DER Başkanı Kan: Öcalan’ın çağrısına kulak verilmeli
09:00 06 OCAK 2025 GÜNDEMİ
05/01/2025
21:37 Qamişlo’da halk saldırılara karşı öz savunma taburları kurdu
20:46 Almanya Suriyeli mültecilerin durumunu inceleyecek
20:20 Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş için eylem: Vazgeçmiyoruz
19:51 Bina iş makinesinin üzerine çöktü
19:34 HPC üyeleri seferberliğe katıldı
18:24 Bir çocuk korucu silahıyla yaşamını yitirdi
18:11 DEM Parti eş genel başkanlarından Özgür Basın’a sansüre tepki
17:26 'Sağlıklı bir süreç için Öcalan özgür olmalı'
17:13 Gülistan Doku'nun ablası: Dosyada yeni gelişmeler var
16:56 Ekolojistler Qamişlo sınırında: Rojava Ortadoğu için çözüm modeli
16:36 Ürdün Dışişleri Bakanı Ankara’ya geliyor
15:06 30 yıllık tutsak Gürgin Oktar tahliye edildi
14:54 Emine Şenyaşar sınırda: Kobanê için adalet
13:34 DBP mevcut eş genel başkanlarla yola devam edecek
13:24 'Gücümüz Abdullah Öcalan’ın paradigmasından geliyor'
13:08 Tülay Hatimoğulları: Barışın koşulu Öcalan’ın özgür olmasıdır
12:34 Şam'daki 'adalet bakanı' kadın katili çıktı
12:17 Avusturya Başbakanı istifa kararı aldı
12:00 Elçi davası Anayasa Mahkemesi'ne taşınacak
11:47 MA, JINNEWS ve Yeni Yaşam’ın X hesaplarına erişim engelli
11:24 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Çözüm İmralı kapılarının açılması
Keskin Bayındır: Özgürlüğe kadar mücadele sürecek
11:06 Gülistan Doku paylaşımı: Adalet sağlansaydı Rojinler, Narinler yaşıyor olacaktı
10:01 Rojin Kabaiş’in ailesi: Katlettikten sonra suya attılar