ŞIRNEX - Erkek egemen sistemin, mücadelelerini tehdit gördüğü için öncülerini hedef aldığını belirten kadınlar, Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın bıraktığı mücadele mirasının dört parça Kürdistan’a yayıldığını söyledi.
Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır’ın ölümünün üzerinden 9 yıl geçti. Kısacık ömürlerine kocaman bir mücadele sığdıran 3 kadın, geriye özgürlük tutkusunu miras bıraktı.
SÊVÊ DEMİR
Genç yaşlarda mücadelede yer almaya başlayan Sêvê Demir, uluslararası komployla 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye’ye teslim edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için birçok eyleme katıldı. HADEP'ten başlayarak birçok siyasi partinin çalışmalarında yer aldı, Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nin (DÖKH) kuruluşuyla kadın özgürlük mücadelesinde yer almaya başladı. İmralı tecridine karşı cezaevlerinde 2012’de gerçekleştirilen süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine katılan kadınlardan biri oldu. Cezaevinden çıktıktan sonra mücadelesine kaldığı yerden devam etti. Sokağa çıkma yasakları döneminde Botan bölgesine geçtiği ve yaşamını yitirdiği ana kadar mücadelede aktif yer aldı.
FATMA UYAR
28 Ağustos 1988 tarihinde Şirnex'in Dihok köyünde dünyaya gelen Fatma Uyar, ilkokul 5'inci sınıfta okulu bıraktı. 12 yaşında mücadeleye katıldı. 2000'li yılların başında gençlik meclislerinde yer aldı ve 2009 yılında tutuklandı. Cezaevinde 5 yıl 3 ay süren tutsaklıktan sonra tahliye oldu. Daha çok Serhat ve Botan bölgelerinde çalışmalar yürüttü, katledildiğinde KJA’nın çalışmalarında aktif olarak yer alıyordu.
PAKİZE NAYIR
Mücadelenin hep aktif olduğu topraklarda dünyaya gelen kadınlardan biri de Pakize Nayır idi. 1990 yılında Silopiya’nın Ziristan köyünde doğan Pakize Nayır de, Fatma Uyar gibi ilkokul 5’inci sınıfa kadar okudu. Yıllarca farklı kentlerde tarım işçisi olarak çalıştı, tekrar döndüğü memleketinde kuaför dükkanı açıtı. DAİŞ'in Kobanê'ye yönelik saldırıları esnasında bir çok Kürt gibi aktif olarak çalışmalara dahil oldu. Bir süre siyasi parti çalışmalarında yer aldıktan sonra Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı seçildi. Sêvê Demir ve Fatma Uyar gibi halkın yanında yer aldı ve direnişe öncülük etti.
3 kadın da katledildikleri gün bir son değil yeni bir başlangıcın sembolü oldu. Ölümlerinin yıldönümü dolayısıyla mücadele arkadaşları Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ı anlattı.
‘EGEMENLER İÇİN KADIN MÜCADELESİ TEHDİT’
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) Şirnex Sözcüsü olan Adalet Fidan, birlikte çalışma yürüttüğü 3 kadının mücadele azmini şöyle aktardı: “Dört parça Kürdistan'da, 40 yılı aşkın bir süredir muazzam bir direniş veriliyor. Bu asırlık mücadele tarihinde kadınlar ise önemli bir direniş verdi. Kadınlar, bu mücadelenin özne ve öncüsü oldu. Sêvê, Pakize ve Fatma'da bunda rol oynayan 3 kadın. Egemenlerin tarih boyunca kadın direnişi ve mücadelesini tehdit olarak gördüklerini görebiliyoruz. Bu hiç bir zaman değişmedi ve hep öncü kadınlar katledildi. Benim de uzun bir süre bu arkadaşlarla çalışma fırsatım oldu. Her 3 arkadaş da hem KJA'nın aktivisti hem de parti çalışanlarıydı. Her üçü de kadın çalışmalarında aktif olan arkadaşlardı. 3'ü de özgürlük için mükemmel bir direniş sergilediler. Onlardan önce Paris'te 3 kadın arkadaş katledildi. Diaspora'dan dört parça Kürdistan'a mücadelede yer alan kadın hedef alındı. 9 yıl önce katledilen bu 3 arkadaş da mücadeleyi esas alarak bu uğurda canlarını verdiler."
Üç kadının bıraktığı mücadele mirasının dört parça Kürdistan’a yayıldığını söyleyen Adalet Fidan, “Sêvê'yi Botan'da, Kürdistan'da tanımayan yoktu. Yine Pakize, çok genç bir yaşta ve kısa bir süre içinde çalışmalarda yer alarak Botan'ın kalbinde yerini aldı. Fatma arkadaş yine mücadeledeki ısrar ve mütevaziliği ile herkese örnek oldu. Onların mücadelede ki duruşları, yaklaşımları hedef seçmelerinin temel nedenlerinden biriydi. O günden bu yana ne yazık ki kadın katliamları azalmadı ancak bu karşı mücadelede düşmedi ve her gün büyüyor. Onların mücadelesinden etkilenen birçok kadın, mücadeleye dahil oldu. Sêvelerin, Fatmaların ve Pakizelerin verdiği mücadele halen sürüyor" diye belirtti. Faillerin cezalandırılmamasına tepki gösteren Adalet Fidan, şöyle devam etti: “Her gün kadınlar eşleri, kardeşleri veya en yakını tarafından katlediliyor. Ancak bu failler yargılanmıyor ve cezalandırılmıyor. Onlara göre kadın şiddet görüyorsa suçludur, öldürülüyorsa yine suçludur. Diaspora'da bir kadını katleden ile burada bir kadını katledenin zihniyeti aynıdır. Katlettikleri arkadaşımızı sonradan silahlı gibi göstermeye çalıştılar. Halbu ki bu arkadaşlarımızı tanımayan yoktu. Her gün siyasi çalışmalardaydılar. Bu şekilde üzerini örtmek istediler. Failler hesap verene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.”
‘MÜCADELE MİRASINI SÜRDÜRECEĞİZ’
Üç kadınla çalışma yürüten Barış Annesi Zeynep Beğenir de, mücadele arkadaşlarını hiçbir zaman unutmayacaklarını vurguladı. Yasaklar döneminde yaşanılanlara değinen Zeynep Beğenir, şunları belirtti: “Şahit olduklarımıza dünya görseydi belki ne çektiğimizi bilir ve anlarlardı. 9 yıl önce burada barış, eşitlik ve özgürlük talebinde bulunuldu. Ancak bu devlet; kadın, çocuk, yaşlı ve genç demeden katletti. Üç kadın arkadaşımız katledildiğinde de herkes gözünü ve kulağını kapattı. Tam 26 gün ablukada kaldık. Arkadaşlarımız bilinçli hedef alındı, cenazelerine işkence edildi. Onların yoldaşlığı, mücadeleye olan bağlılıkları hiçbir zaman unutulmayacak. İlk önce Fatma'yı tanıdım. Daha sonra Sêvê ve Pakize ile tanıştık. Fatma buraya geldiğinde cezaevinden yeni çıkmıştı. Ondan önce de gençlik çalışmalarındaydı. Genç yaşta partiyi tanıdı ve üzerine düşen sorumluluğu aldı. Bu arkadaşlar siyasetçiydi. Onların katledilmesi kadınlardan ne kadar korktuklarının göstergesiydi. Var olduğumuz sürece davalarını yürütecek, bırakılan mücadele mirasını sürdüreceğiz.”
‘FAİLLER KORUNUYOR’
Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır ile mücadele yürüten Besê Ceviz ise, tarih boyunca örgütlü öncü kadınların hedef alındığını vurguladı. Besê Ceviz, “Ablukanın 22'nci günündeydik. Sêvê gidenlerin önünü kesip ‘evinizi terk etmeyin’ dedi. Bu sözlerinin ardından başka bir mahalleye giderlerken katledildiler. 9 yıl geçti ama halen failleri yargılanmadı. Oysa failler belli ancak korunuyorlar. Üçünü de tanıdım, çalıştım. Değerli ve mücadeleci arkadaşlardı. Verdikleri mücadele ve emekleri bizim için kutsaldır. Çünkü bu halk ve bu topraklar için mücadele verdiler. Onların izinde mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.
MA / Zeynep Durgut