ŞIRNEX - Roboskî katliamında kardeşini, adalet mücadelesinde ise annesini kaybeden Taybet Encü, "Roboski'ye adalet gelseydi, Kürt sorunu çözülürdü” dedi.
28 Aralık 2011'de Şirnex’in Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde 18'i çocuk 34 kişi Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) bombalaması sonucu katledildi. Roboskîli anneler öncülüğünde 34 kişi için 13 yıldır adalet talep ediliyor. Bu annelerden biri de katliamda oğlu Hamza Encü’yü yitiren Kadriye Encü. 10 yıl boyunca ellerinde oğlu Hamza’nın fotoğrafıyla Amed, Pirsûs (Suruç) Ankara ve İstanbul gibi kentler ile Federe Kürdistan Bölgesi’nin Halepçe kentine giderek yaşananları anlattı. Faillerin yargılanması için mücadele etti. Kadiriye Encü’nün bu acıya daha fazla dayanmadı ve adaleti göremeden 2021 yılında geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi. Kadriye Encü’nün adalet mücadelesini kızı Taybet Encü yürütüyor. Bir elinde katledilen kardeşinin, diğer elinde ise adalet arayışında yitirdiği annesinin fotoğrafı ile annesinin vasiyetini yerine getirmek istiyor.
Taybet Encü, annesinin vasiyetini yerine getirmek için mücadelesini sürdüreceğini belirterek, adalet talebinde bulundu.
ADALET MÜCADELESİNİ O ALDI
Annesinin vasiyeti üzerine mücadelesini yürüttüğünü ifade eden Taybet Encü, “Hamza Encü’nün ablasıyım. Kardeşim Roboskî katliamında katledildi. Annem katillerin bulunması için gece gündüz adalet talep etti. Ama kardeşim ve 33 kişinin katilleri hesap vermeden annem yaşamını yitirdi. O öfke ve yara hep annemin içinde kaldı. Annem yaşamını yitirdikten sonra onun adalet mücadelesini vereceğime dair söz verdim. Annemin gözleri açık gitti. Adalet gelmeden bizler mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 13 yıldır Roboskî’ye adalet gelmedi. Ancak bizler hiç bir zaman bu adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. 34 kişi parçalara ayrılırken kimse yargılanmadı ve kimse hesap vermedi. Neden herkes sustu ve neden kimse hesap vermedi? Bu failler açığa çıkarılıp hesap verirse belki biraz içimiz rahatlar” dedi.
‘ANEMİN VASİYETİ UNUTMAMAK, UNUTTURMAMAKTI’
Katliamın ardından da aile olarak büyük bedeller ödediklerini kaydeden Taybet Encü, “Katliamdan sonra da çok şey gördüm ve çok acı çektik. Gözaltına alındım ve hakkımda davalar açıldı. Gözaltına alındığımda hamileydim ve stresten düşük yaptım. Bu katliamdan sonra hepimiz travma geçirdik. Ama annem tüm bunlara rağmen elinde kardeşimin resmiyle adalet arıyordu. Tek arzusu çocuklarının katillerinin gözlerinin içine bakıp onlardan hesap sormaktı. Bu acı nedeniyle annemin kalbi durdu ve hayatını kaybetti. Bin yıl geçse de adalet talebimizi dile getireceğiz. Bedenimizde can olduğu sürece unutmayacağız. Annemin vasiyeti bize 'asla unutmayın, asla unutturmayın’dı. Katiller hesap verene kadar konuşacağız ve adalet isteyeceğiz” şeklinde konuştu.
‘80 KİLOYDU 10 KİLO KALMIŞTI’
Taybet Encü, sözlerini şöyle sürdürdü: "34 kişiyi savaş uçaklarının katlettiğini bütün dünya gördü. Kimdi bu 34 kişi? Çocuk ve öğrenciydiler. Bu insanların geçimlerini sağlamak için sınıra gittiklerini herkes biliyor. Onlar sivildi ve öldürüldüler. Bu devlet 'Yanlışlıkla öldürdük' demesin. 34 kişi planlı bir şekilde öldürüldü. 34 kişinin öldürülmesi emrini bizzat Ankara verdi. Her yıl kış olduğunda aynı acıyı tekrar tekrar yaşıyoruz. Kardeşim 80 kiloydu ama ondan geriye 10 kilo getirdiler. Nasıl unutacağız? O çocuklar nasıl unutulur? Bugün Roboski'ye adalet gelseydi belki Kürt sorunu çözülürdü. Roboski'ye adalet gelirse barış olur. Annemin adalet mücadelesini sürdürmeye ve adalet demeye devam edeceğiz.”
MA / Zeynep Durgut