MÊRDÎN - Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara tepki gösteren DEM Parti Mêrdîn ve Şirnex İl Eşbaşkanları, Kürtlerin bu yüz yılda da kaybetmesine tahammülleri olmadığını belirterek, "Kürtler üzerinden kimse yanlış hesap yapmamalı" dedi.
Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı, Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 4'üncü gününde devam ediyor. Şirnex'ten gelen bir heyet de dün nöbettekileri destek ziyareti gerçekleştirdi. Nöbet eyleminde yer alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn İl Eşbaşkanı Mehmet Mehdi Tunç ile Şirnek İl Eşbaşkanı Abdullah Gülgen, devam eden saldırılar ve saldırılara karşı sürdürülen eylemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'KÜRTLER HER ZAMANKİNDEN FAZLA RİSK ALTINDA'
Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürt halkı üzerindeki savaşın 13 yıldır aralıksız bir şekilde devam ettiğini kaydeden Tunç, "Savaş başından bu yana küresel devletler eliyle sürdürülüyor. Bu savaşta dünyanın dört bir yanından toplanan çeteler ki bu çeteler bu devletlerin 'terör' listelerinde yer alan çeteler olmasına rağmen bunlar eliyle sürdürülüyor. Buna rağmen Kürt halkı tüm bu çetelere karşı direniyor, ancak bugün Kürt halkının her zamankinden daha fazla risk altında bulunuyor. Burada özellikle bu iktidar elinden maddi, manevi, lojistik ne gelirse Kürt halkına karşı anlam veremediğimiz şekilde destek veriyor. Ama iktidar şunu iyi görmeli ki Kürt halkının özgürlüğü, Türk halkının da özgürlüğüdür. Bugün Qamişlo'da savaş, kaos olursa buraya da bunun yansımaları, etkileri olacak. Ama bugün orada bir barış olursa bu barış Ankara'ya kadar da etkisini gösterecek. Bunu görmüyorlar. Çünkü yıllardır, bu topraklara, halkların arasına kirli sınırlar çektiler. Ama görmeleri gerekiyor ki iki kardeşin arasında tellerle, duvarlarla sınır örmekle bu iş olmaz. Bir sınır ile iki kardeş arasındaki, bir halkı birbirinden ayıramazlar. Çünkü bir kültür var, bir kimlik var. Her ne kadar Kürtlere kölece yaşamayı dayatıyorlarsa da bu da kabul edilmeyecek" ifadelerini kullandı.
'KÜRT HALKI ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN DİRENİYOR'
Kürtlerin tarihten bu yana ve yine bugün Rojava şahsında özgürlük için mücadele ettiğini ifade eden Tunç, yapılan saldırıların bir an önce sonlandırılması gerektiğini belirtti. Uluslararası güçlerin Rojava'nın Ortadoğu'da bir yıldız gibi durduğunu, insanlık onurunu koruduğunu görmeleri gerektiğine dikkat çeken Tunç, "Bugün Rojava barış için, onur için, onurlu yaşam için bir modeldir. Rol sahibidir. Bunun görülmesi lazım. Bugün Rojava'da Kürt halkı direniyor, mücadelesini veriyor. Kendi sistemini, kendi kültürünü, kendi kimliğini, kendi tarihini, toprağını korumak için mücadele ediyor. Kürdistan toprakları kutsal topraklar, kadim topraklar. Kürtler de yıllarca bu topraklarda demokrasi mücadelesi veriyor. Bugün özgürlük bir anlamda Kürtlerin ismidir. Nasıl direniş Kürtlerin soyadı ise, özgürlük de Kürtlerin adıdır. Bir yerde kölelik dayatması varsa orada direniş olacak. Biz özgürlük için direniyoruz sonuçta. Rojava’da ruhumuz, gönlümüzdür" diye konuştu.
Kürtler için Rojava, Başur, Rojhilat ya da Bakur'un farkı olmadığını, hepsinin bir parça olduğunu kaydeden Tunç, iktidara "Bir halkın varlığı, bir başka halkın yok edilmesi üzerine kurulamaz. Varlık, var olma ile var edilir" dedi.
'KÜRTLER ÜZERİNDE YANLIŞ HESAP YAPILMAMALI'
Bu yüzyılda, Kürt halkının kendi özgürlüğünü kazanacağını vurgulayan Tunç, dünyanın tüm halklarının belli oranda sistemlerini kurduklarını ve haklarını elde ettiklerini belirterek, "Bu yüzyılda Kürt halkı için de bu artık farz olmuştur. Bu iktidar, dün Kürtlere 'ecnebi' diyenler, kimlik vermeyenler, haklarını kabul etmeyenlere bir baksın. Bugün onlar ne durumdalar. Dün Saddam, bugün Esad, yarın başkaları da olacak. Tarihte hiçbir halk kendi özgürlük mücadelesinde geri adım atmamıştır. Kürtlerin tarihi de böyledir. Cumhuriyet tarihine bakılsın. Amed'e baksınlar, Dêrsim'e, Mahabad'a, Şeyh Saîd'e, Seyit Rıza'ya, Qazî Muhammed'e baksınlar. Bu nedenle Kürt halkı yürüyecek. Ortadoğu'da da Kürtler için muhatap Sayın Abdullah Öcalan'dır. Bu sorun İmralı kapısı açılmadıkça, yanlış hesap Bağdat'tan Şam'dan değil, İmralı kapısından geri dönecek. Kürtler üzerinde bu yanlış hesabı yapmasın kimse. Bugün devletin önünde de bizim önümüzde de iki yol. Bizim için direnmek ve özgürleşmekten başka bir yol yok. Türk devleti, ya kardeşçe yaşamak, Özerk Yönetimi tanımak ya da çete zihniyeti ile beraber savaş ve kaosu tercih edecek. Bunun dışında bir yol yok" şeklinde konuştu.
'21'İNCİ YÜZYILDA KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'
İktidara PKK Lideri Abdullah Öcalan'la diyalog kurulması çağrısında bulunan Tunç, Kürt sorununun çözümsüzlüğünün kimseye bir faydası olmadığına söyledi. Kürtlere bir taraftan el uzatarak, bir taraftan bomba yağdırarak sorunun çözülmeyeceğinin altını çizen Tunç, "Çeteleri kardeşlerimizin üzerine göndererek, barış olmaz. Uzatılan el kirli ise bu eli tutamayız" dedi.
Saldırılar sürdüğü müddetçe nöbet eylemlerini sürdüreceklerini ve saldırılara karşı mücadele edeceklerini ifade eden Tunç, "Kürt halkı tanınana kadar, Rojava halkı tanınana kadar bizler burada mücadele edeceğiz. Halkımıza çağrımız da; Rojava onurumuzdur. Geleceğimizdir. Rojava'nın kendisi 21'inci Yüzyılı’dır. Bu nedenle her zamankinden fazla kendimize sahip çıkmalıyız. Kürt halkı bunun bedelini ağır ödüyor. Bizler tarihimize sahip çıkacağız. Kürtlerin 21'inci yüzyılda bir kez daha kaybetmesine tahammülümüz yok. Bu kirli oyunları boşa çıkaracağız. Her zamankinden daha güçlüyüz. Her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakınız. Kürt halkı 21'inci Yüzyılda özgürlüğüne kavuşacak. Bu da umut ediyoruz ki, Ortadoğu'daki bu kaosu sona erdirecek" diye belirtti.
'KÜRTLERİN KADERİNİ BELİRLEYECEK'
DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen de Arap Baharı'nın başlangıcından bu yana Ortadoğu'da çeşitli değişikliklerin olduğunu ve bunlardan birinin de Suriye'de olduğunu ifade etti. Güngen, bugün kendilerinin Kürt halkına dönük saldırılara, Rojava halkının kazanımlarına sahip çıkmak amacıyla bir arada olduklarını söyledi. AKP iktidarının çeteler eliyle Kürtlere dönük gerçekleştirdiği saldırıların amacının "Kürtlerin bir statü elde etmesini istemiyorlar" sözleriyle değerlendiren Günden, "Bu nedenle hem Kürtlere dönük katliam girişimlerinde bulunuluyor. Hem de 21'inci Yüzyıl'da Kürt halkı, Kürdistan halkının özgür bir statüye kavuşacağını görüyor. Bu nedenle burada sınırda Qamişlo ile Nisêbîn'in arasına duvar çektiler. Ama bizim için fark etmiyor. Bizim kardeşlerimiz, bizim halkımız. Gönlümüz orada. Biz bu nedenle diyoruz ki, 21'inci yüzyıl Rojava halkı, Kürtlerin kaderini belirleyecek" diye kaydetti.
'KÜRT HALKI EYLEME DESTEK VERMELİ'
Kürt halkının bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini kaydeden Günden, bu nedenle tüm Kürtlerin gönlünün, düşüncelerinin, desteğinin Rojava halkının yanında olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Biz burada sesimizle, renklerimizle halkımızla birlikteyiz. Kürt halkının başarısını, kazanımlarının korunmasını istiyoruz. Taleplerimiz bunlardır. Bugün burada Qamişlo sınırında nöbetteyiz. Kürt halkı ve vicdan sahibi olanlar, insan haklarını savunanlar, Rojava'da bir katliamın yaşanmasına karşı olanlar bu eyleme destek vermeli. Burada yerini almalı. Bütün halkımıza bu çağrıyı yapıyoruz."