AMED - MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî'nin tutuklu yargılandığı davanın yarın görülecek duruşması için dayanışma çağrısı yapan avukat Cemile Turhallı, "Bu dava herkesin davasıdır" dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının itirafçı tanık Ümit Akbıyık'ın beyanlarıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk ile Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi'ne 24 Eylül'de eş zamanlı polis baskın düzenledi. Baskınlarda, aralarında Kürtçe eğitmenlerin olduğu 30 kişi gözaltına alındı, birçok kitaba ve dijital materyale el konuldu. Gözaltına alınanlardan 29'u serbest bırakılırken, Kürtçe dil eğitimi veren MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî, "örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklandı. Ronî'nin ilk duruşması, 17 Aralık'ta Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
'KÜRTÇEYE YÖNELİK YARGI TACİZİ DEVAM EDİYOR'
Ronînin avukatlığını üstlenen DEM Parti Dil ve Kültür Komisyonu Eşsözcüsü Cemile Turhallı, Ronî'nin yargılanmasının bireysel bir yargılanma olmadığını söyledi. Cemile Turhallı, davanın "Kürtçe üzerindeki saldırıların ve yargı tacizinin geldiği boyutunun geldiği aşamayı göstermesi açısından önemli olduğunu" kaydetti. Ronî'nin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kalan, Kürtçenin üzerindeki baskılara dikkat çekilen eylem ve etkinliklere katılmaktan yargılandığını vurgulayan Cemile Turhallı, bu nedenle davayı hukuki nedenlerle açıklamanın mümkün olmadığının altını çizdi. Kürtçeye, Kürtlerin statüsüne, hak taleplerine yönelik yaklaşımın yıllardır değişmediğini dile getiren Cemile Turhallı, Kürtçenin kullanımının halâ "yargı taciziyle" bastırılmaya çalışıldığını vurgulayarak, Ronî'nin yargılanmasının Kürtçe yönelik çalışmaları nedeniyle olduğunu ifade etti.
Avukat Cemile Turhallı
'RİYAKÂR VE PRAGMATİST BİR POLİTİKA'
Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği'nde (KURDÎ-DER) de MED-DER'de de Kürtçe çalışmasının yürütüldüğünü vurgulayan Cemile Turhallı, çok sayıda kişinin burada Kürtçe ders görerek Kürtçe öğrendiğini kaydetti. İktidarın, Kürtçeye yönelik çelişkili politikasına değinen Cemile Turhallı, "Hatta memurlar, polisler dahi ders alıyorlardı. İnsanların bizzat eğitim aldıklarına dair sertifikaları, belgeleri var. Ama bugün ne oldu? Kürt dili ve araştırmaları üzerinden devam eden çalışmalar terörize edilmeye başlandı. Çünkü siyasal süreç onlar için bunu gerektiriyor. Kürtçeyle sorunu olmadığını söyleyen iktidar, gelip burada Kürtçe selamlama yapıp, Ankara'ya gittikten sonra Meclis'te Kürtçe konuşmak isteyen vekillerin mikrofonunu kapatılıyor. Devletin Kürtçeye dönük politikası, Kürtler üzerindeki politikası riyakâr, pragmatist bir politika" ifadelerini kullandı.
'HERKESİN DAVASIDIR'
Defalarca gözaltına alınan Ronî'ye yargılandığı bazı davalardan ceza, bazılarında ise beraat verildiğini ifade eden Cemille Turhallı, Ronî hakkında yürütülen adli süreci "yeni bir yargı tacizi" olarak niteledi. Kürtçe için çalışma yürüten, anadili bir halkın en temel hakkı olarak gören herkesi davaya sahip çıkmaya çağıran Cemile Turhallı, "Bu dava herkesin davasıdır. Kürt dili severlerini bu anlamda bu davaya sahip çıkmaya, Rıfat Ronî'nin yanında olmaya çağırıyoruz" dedi.
'BERAAT KARARI BEKLİYORUZ'
Siyasi nedenlerle açılan bu tür davalarda, dayanışmanın yargılamanın seyrini değiştirebildiğine işaret eden Cemile Turhallı, Cemile Turhallı, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına göre hem Yargıtay'ın içtihatlarına göre zaten yargılamayı uzatmaksızın doğrudan beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.