ANKARA - DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu, dört dilde yaptığı açıklamayla Suriye’deki halklar ile inançların katliam tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Halklar ve İnançlar Komisyonu, Suriye'de yaşananlara dair Kürtçe, Arapça, Türkçe ve İngilizce olmak üzere dört dilde açıklama yaptı. “Suriye’de halklar ve inançlar katliam tehdidiyle karşı karşıya” başlığıyla yaptığı açıklamada, “HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani’nin geçmişte yaptığı ve Suriye’de Nusayri, Hristiyan ve diğer azınlıklara yer olmadığını açıkça belirttiği açıklamalar, bölgede yaşayan tüm halklar ve inançlar için derin bir kaygı ve endişe yaratmıştır. Bugün bu sözlerin yansıması, savaşın etkisiyle on binlerce insanın evlerini terk etmek zorunda kalmasıyla somutlaşmıştır. Özellikle Arap Alevileri, Kürtler, Süryaniler, Rum-Ortodoks, Rum-Katolikler ve diğer halklar ciddi bir tehdit altındadır. HTŞ’nin yanı sıra AKP’nin doğrudan yönettiği Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) ülkede yaşayan Alevilere zulmettiklerine dair haberler kamuoyuna yansımaktadır. On binlerce Alevi, can güvenliklerinin tehdit altında olmasından dolayı göç yollarına düşmüşlerdir.
SMO’NUN SİVİLLERE SALDIRISI
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nde yaşayan Kürtler ve diğer halklar da SMO çetelerinin saldırıları ve bombardımanlar sonucu ciddi kayıplar vermektedir. Bu bölgede, sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirilmektedir. Suriye’de savaşın yol açtığı korku, endişe ve yıkımla birlikte, başta Aleviler, Süryaniler, Rum-Ortodoks, Rum-Katolikler ve Êzidîler olmak üzere birçok halk ve inanç grubuna yönelik nefret söylemi ve hedef göstermeler artış göstermiştir. Türkiye’de de sosyal medyada Alevilere ve diğer azınlıklara yönelik hakaret ve tehditler yaygınlaşmış, yetkililerin bu nefret suçları karşısında sessiz kalması saldırganları cesaretlendirmiştir. Bu nefret ikliminde yaşanabilecek her türlü saldırının sorumluluğu, nefret suçlarını görmezden gelen yönetimlere aittir.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
DEM Parti olarak, Suriye’de yaşayan Arap Alevi, Kürt, Levanten, Süryani, Êzidî, Dürzi, İsmaili, İmami, Asuri, Türkmen, Ermeni, Çeçen ve diğer halkların güvenliğini tehdit eden tüm oluşumlara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz. Bu yıkımın sona ermesi ve halkların barış içinde bir arada yaşamasını sağlamak için uluslararası toplumu da acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Suriye’de yaşayan tüm halklara ve inançlara yönelik olası katliamların önüne geçilebilmesi için gereken tüm çabalar gösterilmelidir.”