AMED - Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara dair Amed’de yapılan açıklamada, “Direnişi büyütelim, Demokratik-özgür yaşam modeline sahip çıkalım” çağrısı yapıldı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine yönelik saldırılara dair Amed'in Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan DEM Parti binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada “Rojava rûmeta me ye” pankartı açıldı.
DBP Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, Suriye’de Baas rejiminin düşmesine işaret ederek, “2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşı için yeni bir sürecin kapısı aralandı. 8 Aralık itibariyle birlikte Suriye ve Rojava halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerini yok sayan otoriter bir yönetimin varlığı son buldu. Böylelikle Suriye ve Rojava’nın demokratik geleceği için tarihi bir fırsatın kapısı aralandı" diye konuştu.
SALDIRILARA TEPKİ
Suriye’de çözümün diyalogla sağlanabilmesi için tarihi bir fırsat olduğunu vurgulayan Gürbüz, "Bu nedenle Rojava ve Suriye için bugün her zamankinden daha fazla demokratik bir zeminde diyaloğa ve çözüm getirecek politikalara ihtiyaç vardır. Ancak, böylesi bir süreçte Rojava’ya yönelik saldırılar devam etmektedir. Özellikle de 27 Kasım tarihinden itibaren Rojava’nın hedef alınıyor olması çözüm tartışmalarını baltaladığı gibi, Suriye krizini daha da derinleştiriyor. Baas rejiminin düşmesinin ardından, Suriye iç savaşının yeni bir sürece evrildiği böylesi bir dönemde, Rojava’nın hedef alınması kabul edilemezidir" dedi.
'HEDEF KADIN DEVRİMİDİR'
Kuzey ve Doğu Suriye’de demokratik yaşam modelinin hayata geçtiğini dile getiren Gürbüz, “Ayrıca saldırıların hedefinde ulus-devlet kodlarına karşı enternasyonalist mücadele ruhu, demokratik yaşam modeli ve kadın devrimi yer almaktadır. Rojava’nın hedef alınması sadece Kürt halkının değil, Suriye halklarının da geleceğini tehdit ediyor. Çünkü, Rojava’da inşa edilen yeni yaşam modeli bugün Ortadoğu’da yaşanan krizlere karşı çözümün yegane adresidir. Şunu vurgulamak isteriz ki; DBP olarak bu saldırılar karşısında dün susmadık bugün de susmayacağız. En güçlü şekilde Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.
‘SESSİZ KALMAYIN' ÇAĞRISI
"Rojava’nın hedef alınması halkların özgürlük ve demokrasi taleplerinin hedef alınmasıdır" diyen Gürbüz, “Böylesi bir modeli hedef alan siyasi anlayışlara karşı durmak tarihi bir görev ve sorumluluktur. Bu doğrultuda tüm demokrasi güçlerini ve uluslararası kamuoyunu Rojava’yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmamaya, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olmaya davet ediyoruz. Bu temelde, İŞİD barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava’ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Rojava’ya dönük gerçekleşen her saldırıya, yaşanan her katliama karşı sessiz kalmak, yaşanan savaş suçlarına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, çağrımız herkesedir; mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik-özgür yaşam modeline sahip çıkalım" şeklinde konuştu.
Açıklama sloganlarla son buldu.