AMED - Atılım Gazetesi’nin 30’uncu yılına ilişkin düzenlenen sempozyumda konuşan ESP PM üyesi Şahin Tümüklü, “Halkların kurtuluşu Rojava Devrimi etrafında birleşmekten geçiyor” dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Atılım Gazetesi’nin 30’uncu yıl dönümüne ilişkin Çand Amed Konferasn Salonu’nda düzenlediği sempozyum, “Devrimci olanaklar, riskler ve görevler” başlıklı ikinci oturumla sürdü. Oturumda DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve ESP Parti Meclisi üyesi Şahin Tümüklü konuşmacı olarak yer aldı.
İlk olarak Tevgera Komonîst A Şoreşger’den (Komünist Devrimci Hareket-TKŞ) Cemil Sidwo’nun videolu mesajı gösterildi. Sidwo, Rojava’da herkesin dayanışma içinde olduğunu ve devrimin her gün büyüyerek sürdüğünü ifade etti.
Video mesajın gösterimin ardından konuşan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Atılım Gazetesi’nin 30’uncu yılını kutladı. Halide Türkoğlu, “Çok tarihsel gündemlerden geçiyoruz. Bir yandan sistem krizi ve bununla birlikte savaş coğrafyası içerisindeyiz. Kendini yeniden var etmek isteyen kapitalist sistemin yürüttüğü savaşın, 3’üncü Dünya Savaşını görüyoruz” dedi.
‘ASIL RİSK ZİHNİYETİN KENDİSİ’
Ulus devletlerin varlığına işaret eden Halide Türkoğlu, “Ulus devlet krizinin kendisinin üretmiş olduğu topluma karşı savaş rejimleri, Türkiye’de, İran’da, İsrail’de halkların da hedef haline getirildiği rejimler haline getiriliyor. Sonuçta enerji hatlarından birçok meseleye kadar paylaşım savaşları var. Ulus devletler sadece masada yer almaz. Sahada onları vekalet eden çeteler de vardır. O zaman şurada görmemiz gereken risk, zihniyetin kendisi. Tarihler boyunca kendini var eden bu akla karşı mücadele etmek gerekir. Bizi tasfiyeye götürebilecek anlayış nasıl kendini var eder. Masa başında bir harita çizilebilir ama karar veren halkların kendisidir. Bu paylaşım savaşlarının her birinin bir özel savaş politikası da vardır. Bu kendini nasıl oluşturuyor. Biz kadın özgürlükçü paradigmayı savunuyoruz. Özel savaş kadın düşmanlığını besler. Bir tarafta çeteler, bir taraftan da DAİŞ gibi kadınları köleleştiren bir tablo var. Bir taraftan da Rojava örneği var. Üretimden, yönetime, sömürüye karşı kadınların nasıl var olacağını gösteren bir resim var” diye konuştu.
‘DEMOKRATİK ULUSLAR BİRLİĞİ’
Halide Türkoğlu, Ortadoğu coğrafyasında her gün katliamların, bombardımanların yaşandığı, imha konseptinin derinleştiği sorunlardan çıkış yolunun demokratik uluslar birliğini sağlayabilmekten geçtiğini söyledi. Kürtlerin bir soykırım kıskacı içerisinde olduğunu belirten Halide Türkoğlu, “Kürtlerin kendisini var ettiği ve inşa ettiği teori ve pratiği de var. Bunun önüne kendi ideolojisini koyabilecektir. İttifak genişletme, örgütlenme temel perspektifimiz olmalı. Bunun tüm topluma yayılması, demokrasiyi isteyenlerle daha fazla yan yana gelmemiz lazım. Ortadoğu’da yaşayan bütün halklarla bu fikriyatı ortaya koymamız lazım. Bu modelin nasıl bir yegane çözüm olduğunu Rojava’da gördük” dedi.
‘İKİ ÇÖZÜM VAR’
ESP PM üyesi Şahin Tümüklü ise Ortadoğu’nun ekonomik kaynaklarına işaret ederek bu nedenle hedefte olduğunu söyledi. Ortadoğu’nun Filistin ve Kürt meselesi gibi ulusal sorun merkezi de olduğunu belirten Tümüklü, “Savaş Ortadoğu’da derinleşiyor. Emperyalizmin kendi pozisyonunu güçlendirme ve buna hizmet edecek bölge devletleri bunda esas neden” dedi.
Ortadoğu’da iki çözüm önerisinin olduğunu bunlardan birinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Demokratik konfederalizm” bir de Marksist, Komünist, Leninistlerin “Demokratik Ortadoğu Konfederasyonu” olduğunu belirten Tümüklü, “Bunları Rojava devrimi ve Filistin direnişinde görüyoruz” dedi. Rojava Devrimi’nin amasız, fakatsız savunucuları olduklarını belirten Tümüklü, “Halkların kurtuluşu Rojava Devrimi etrafında birleşmekten geçiyor. Filistin meselesinde de hem direnişin öznesi, hem enternasyonalist destekçi olarak yer alıyoruz. Bu uğurda yaşamını yitirenleri anarak, yaşasın devrim yaşasın özgürlük diyorum” dedi.
Sempozyum soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.