HABER MERKEZİ - Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara tepki gösteren Barış Anneleri Meclisi üyeleri, "Daha önce olduğu gibi yine ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesine yenilecekler" diye kaydetti.
Suriye'in Halep kentinin hemen ardından Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde yönelik saldırılar da arttı. Türkiye ve bağlı paramiliter grupların saldırıları nedeniyle Şehba bölgesinde onbinlerce kişi göç etmek zorunda kaldı. Yine Minbiç kırsalı saldırıların hedefinde. Amed ve Êlih’teki Barış Anneleri Meclisi üyeleri, saldırılara tepki gösterdi.
'ROJAVA'DA NE İŞİNİZ VAR?'
Barış Annesi Meryem Turan, saldırıların temel hedefinin Kürt kazanımları olduğunu söyledi. Meryem Turan, "Artık çocuklar, siviller, kadınlar öldürülmesin. Bu kirli savaşı kınıyoruz. Barış, birlik, özgürlük, kardeşlik istiyoruz. Artık çocuklarımız ölmesin. Artık yeter. Bu kirli oyunlarınızı bırakın" ifadelerini kullandı.
"Biz NATO silahlarıyla öldürülüyoruz" diyen Barış Annesi Mürvet Demir, "Yıllardır ‘barış’ diyoruz. Barış için sağ eli uzatıyorlar, sol elle darbe vuruyorlar. Tanklarla, toplarla, uçaklarla çocuklarımızın üzerine gidiyorlar. Kürtleri bitirmek istiyorlar. Kürtler öldürmekle bitmez. Boşu boşuna bu kirli savaşı yürütüyorlar. Bu kirli savaşı, insanlık dışı uygulamaları bırakın. Rojava’da ne işleri var?" diye sordu.
'SAVAŞA KARŞI BİRLEŞMELİ'
Êlih'te yaşayan Barış Annesi Kamile Şimşek, Suriye'de yaşananları "emperyalist devletlerin oyunu" olarak nitelendirdi. Kamile Şimşek, "Devletlerin izni ve planlar olmazsa koskoca Halep iki saate işgal edilmezdi. Biz bu savaş istemiyoruz. ‘Türkiye biz değiliz’ diyor ancak kimseyi kandırmaya çalışmasın. Hepsi ona bağlı çetelerdir” dedi.
Kamile Şimşek, "Akrabalarımız telefon ile bizi arayıp ölüm ile burun buruna oldukların aktarıyor. Tüm halklar dünyanın her yerinde bu savaşa karşı birleşmeli. Kürt halkı nerede olursa olsun alanlara çıkıp tepkisini ortaya koymalı" çağrısı yaptı.
'JIN, JIYAN, AZADÎ'YE YENİLECEKLER'
Barış Annesi Nuran Seçkin, DAİŞ’in farklı bir adla saldırılarını sürdürdüğünü söyledi. Nuran Seçkin, "Bunlar kafa kesen, tecavüzcü İŞİD’çilerdir. Bu savaş İŞİD’i tekrardan canlandırma savaşıdır. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bir saat bile dayanamadı; kadın, çocuk, yaşlı yüzbinlerce kişiyi çetelere teslim etti. İslam için savaştığını söylüyorlar. İnsanları İslam adı altında kandırmaya çalışmasınlar. İslam bu değil, kafa kesmek ve tecavüz değil. Bunlar İslam düşmanlarıdır. Orada direnenler Kürt halkının kazanımları için direniyor. Kadınlar öncülüğünde gelişen bir yaşam var orada. Bu yaşama tahammülsüzlük var. Hedefleri kadın kazanımlarıdır. En büyük savaşları kadınlara karşıdır. Ancak daha önce olduğu gibi yine ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesine yenilecekler” ifadelerini kullandı.
Barış Annesi Maşallah Kaya, Kürtlerin barış taleplerine savaşla karşılık verildiğini söyledi. Kürtlerin saldırılar karşısında birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Maşallah Kaya, uluslararası kamuoyuna da duyarlılık çağrısı yaptı.
'YİNE KAYBEDECEKLER'
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın özgürlükçü ve ekolojik bir paradigmanın hayat bulduğuna dikkati çeken Barış Annesi Şükran Dal, saldırıların hedefinin de söz konusu paradigma olduğunu kaydetti. Şükran Dal, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 2014’te gerçekleştirilen saldırıları hatırlatarak, şunları söyledi: "2014’te nasıl kaybetmişlerse yine kaybedecekler. HTŞ ile DAİŞ zihniyeti aynı. Sadece ismi değiştirdiler. Dünya haklarına sesleniyoruz; daha önce de dünya DAİŞ’e sessiz kaldı. Hepsinin başına bela oldu. Her ülkede insan katlettiler. Şimdi sessiz kalmasınlar, bu zihniyete karşı dursunlar. 2014’te kadınların öncülüğünde gelişen direniş dünyaya öncülük etti. Şimdi de bu öncülük kazanacak” ifadelerini kullandı.
MA / Fethi Balaman - Rukiye Adıgüzel