Filistin’den mesaj var: Kadınlar onurlu bir yaşam için direniyor

  • kadın
  • 09:02 21 Kasım 2024
  • |
ANKARA - Filistin’deki kadınların özgür ve onurlu bir yaşam için mücadele verdiğini belirten Amal Wahdan, “İşgal erildir, kadınlar ise toprağın koruyucularıdır. Dünya kadınları, insanlığa ve kadınlara karşı her türlü baskıyı sona erdirmek için birleşmeli” dedi. 
 
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar, 7 Ekim 2023 tarihindeki Hamas’ın İsrail'e karşı başlattığı saldırıyla yeni bir boyut kazandı. Kürt sorununda olduğu gibi Filistin sorununun çözümsüzlüğü de Ortadoğu’da yaşanan kaosu derinleştiriyor. Bu sorunun çözümsüzlüğünden kaynaklı Filistin’de bitmek bilmeyen çatışmaların etkisini en fazla yaşayan kesim ise hiç kuşkusuz kadın ve çocuklar.
 
İsrail'in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 43 bin 972'ye, yaralı sayısının da 104 bin 8'e yükseldiği kaydedildi. Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi’nin yayımladığı raporda, Gazze'de yerinden edilen 1.9 milyon kişinin yaklaşık 1 milyonunun kadın olduğu bildirildi. Göçe zorlanan kadınların en büyük sorunu "mahremiyet ve hijyen" olurken, saatte iki annenin hayatını kaybettiği kaydedildi. BM Nüfus Fonu (UNFPA), çatışmaların şiddetlendiği ilk aylarda Gazze'de 45 bin hamile ve 68 bin emziren kadın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu aktardı.
 
İşgal altındaki Batı Şeria'nın El-Bireh kentinde yaşayan Filistinli Amal Wahdan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolasıyla Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 
 
MÜCADELEDE KADINLAR HEP EN ÖNDE 
 
Tek Demokratik Filistin Devleti Meclisi (One Democratic State of Palestine Assembly) Koordinatörü olan Amal Wahdan, Birinci İntifada sırasında İsrail güçleri tarafından ev hapsine maruz kaldı, tutuklandı ve sınır dışı edildi. 
 
Çatışmaların tarihine değinerek değerlendirmesine başlayan Amal Wahdan, “Oslo Anlaşması’ndan önce halk ayaklanması yönünde ilerleyen 1987'deki Birinci İntifada makineli tüfekler ve bombalar gibi ağır askeri araçlar kullanılmadı ve çok da başarılı oldu. Çünkü toplumun tüm kesimleri özellikle de kadınlar bu ayaklanmaya katılmıştı. Çünkü sendikalarımız vardı; kadın sendikaları, öğrenci sendikaları, işçi sendikaları ve doktorlar, avukatlar için sendikalar vb. Bu noktada Filistin Ulusal Hareketi her türlü ulusal mücadele ile donatılmıştı ancak silahlı mücadeleden değil halk ve pasif mücadeleden bahsediyoruz. Ve tabii ki kadınlar başından beri Siyonist rejimin sömürgeci varlığına karşı ulusal mücadelenin hem ulusal hem de sosyal bir mücadele olduğu sloganını yükseltti” diye belirtti.   
 
DİNE DAYALI SÖMÜRGE 
 
Yaşanan savaşın gerekçesini ise Amal Wahdan, şöyle özetledi: “Sömürgeci güçler bu bölgeyi istediler ve amaçlarına hizmet etmek için Arap dünyasını farklı ve küçük monarşilere böldüler. Kendilerini Yakın Doğu ve Uzak Doğu'ya bağlayacak bir orta bölge istiyorlardı ve burası onlar için mükemmel bir coğrafi konumdu. 1897'de kurulan Siyonist hareket bundan yararlandı. İşte bu şekilde Yahudi halkına refah beyannamesi verildi ve Yahudi halkının bir Yahudi devletine sahip olma hakkı tanındı. İnsanların 80 ülkeden gelip bu toprakları kendilerine Tanrı'nın verdiğini iddia etmelerine izin veren böyle bir yasa yok. Tanrı'nın insanlara toprak dağıtmak için bir emlakçı gibi çalıştığını düşünmüyorum. Dine dayalı bir sömürge devleti yaratmak istediler. Ancak bugün bunun çökmekte olduğunu görebiliyoruz çünkü farklı yerlerden ve kökenlerden gelen insanlar, ister sömürgeci İsrail'de ister ABD'de olsun, elitlerin siyasi çıkarlarını savunmak için ön saflara yerleştirildiler. Şimdi hükümetin onları kandırdığını görüyorlar, bu yüzden İsrail iç cephesinde laik ve liberaller ile ultra Siyonist ve faşist eğilim arasındaki parçalanmayı görüyoruz.”
 
KADIN VE SÖMÜRGE 
 
Kadınların en büyük düşmanının sömürgeciler olduğunu dile getiren Amal Wahdan, buna karşı kadınların kitle hareketlerinin her kademesinde önemli roller üstelenip, büyük işler başardıklarını söyledi. Savaştan en çok kadınların etkilendiğini kaydeden Amal Wahdan, şunları belirtti: “Tabii ki ilk etkilenen biz olduk çünkü kadın olarak; sevdiklerimizi, babamızı, kardeşimizi, kocamızı ya da çocuklarımızı kaybettik. Kadınlar çocuklarıyla mücadele ediyorlardı ve fedakarlık yapmak zorundaydılar. Kocaları hapisteyken tüm yükü omuzlamak zorunda kaldılar. Bu yüzden her zaman iki sorumluluk almak zorunda kaldılar; dışarıda çalışmak ve içeride ailesiyle ilgilenmek.”
 
OSLO’DAN 31 YIL SONRA 
 
İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşması’nı hatırlatan Amal Wahdan, bu yıldan sonra işlerin değiştiğini söyledi. Amal Wahdan, “Barış anlaşması için yükseltilen sloganlar ki; bu bir barış anlaşması değildi tam bir yıkımdı. Ulusal mücadelemizin tam bir yenilgisiydi. 31 yıl sonra ulusal mücadeleden ve silahlı mücadeleden geri çekilmenin sonucunun ne olduğunu görebiliyoruz. İsrail, müzakerelere başlamadan önce Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) silahsızlanmasını koşmuştu. Bugüne geldikçe daha fazla bedel ödedik. Bugün tüm topraklar İsrail'in kontrolü altında. Örneğin; bugün Gazze’ye yönelik savaş, tüm insanlar için ama özellikle kadınlar için bir yıkımdır. Bu savaş bir halkın yok edilmesidir. Örneğin; hastaneler gibi halka temel hizmet sağlayan tüm sektörler neredeyse tamamen zarar görmüş durumda” dedi.
 
Savaşın doğurduğu sonuçların yanı sıra ayrıca kadın olmanın getirdiği etiklerde olduğunu belirten Amal Wahdan, “Örneğin doğum sırasında kadınlar, sadece hastanelerde değil mülteci olarak yaşadıkları çadırlarda da korkunç bir süreçten geçmek zorunda kalıyorlar. Çünkü bir bölgeden başka bir bölgeye göç ettiler” diye belirtti.  
 
İMHA SAVAŞI YÜRÜTÜLÜYOR
 
İsrail saldırılarının Hamas’a değil tüm halka karşı olduğunu ifade eden Amal Wahdan, “Bu, ABD liderliğindeki batı dünyasının büyük ve küresel planının bir parçası. Gazze ve Akdeniz'de gaz ve petrol olduğunu biliyorsunuz. Bu durum Lübnan için de geçerli ve Suriye'ye de uygulandı. Çok kutuplu ve ABD tarafından temsil edilen tek kutuplu sistem arasındaki küresel savaşın kurbanı haline geliyoruz. Ukrayna'daki savaşın tüm Avrupa'yı etkilediğini görebiliyoruz. Yine kadınlar böyle bir savaşın kurbanı oluyorlar. Batı Şeria'daki durum da bu. Bu savaş halinin tüm insanları ama özellikle de kadınları ve çocukları etkilediğini görebiliyoruz. Sorun 7 Ekim'de başlamadı. Karşı karşıya olduğumuz şey başka bir imha savaşı, başka bir etnik temizlik savaşıdır. Batı Şeria için hazırlanan şey sadece daha fazla toprağa el konulması değil. Çünkü şu an Batı Şeria topraklarının sadece yüzde 15'i Filistinlilere ait, geri kalanına el konulmuş durumda. Batı Şeria'da yaklaşık 800 bin yerleşimci var ve bunlar Batı Şeria'nın kuzeyinden güneyine kadar önemli noktaları ellerinde tutuyorlar. Burada benim şehrimde, El-Bireh'de iki büyük yerleşim yeri var; biri İsrail ordusunun Batı Şeria'daki karargahı ve güneyde üç dağı ve binlerce dönümü işgal eden başka bir büyük yerleşim yeri ve biz sıkışmış durumdayız. Yerleşimciler İsrail ordusuna bağlı milislerdir” ifadelerini kullandı. 
 
FİLİSTİN’DEKİ CEZAEVLERİ 
 
Filistin’de yaşanan önemli sorunlardan birinin de cezaevlerindeki tutuklular olduğunu belirten Amal Wahdan, “Mahkum sayısı üç kat arttı. Cezaevleri askeri mahkemeler tarafından yönetiliyor ve kimi tutuklamak istediklerine karar verebiliyorlar. Şu anda 11 bin ile 13 bin arasında tutuklu ve hükümlü var. Gazze bölgesinden insanları tutukladılar ve güneyde Liman adında bir hapishaneye götürdüler. İşkencenin büyüklüğü ve boyutu inanılmaz” dedi. 
 
'HAMAS’IN DEĞİL DİRENİŞİN DESTEKÇİSİYİM'
 
Dindar olmadığını söyleyen Amal Wahdan, “Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına, temel insan haklarına, eşitlik ve adalete, kadın ve çocuk haklarına inanıyorum. Hamas'ın destekçisi değilim ama direnişin destekçisiyim. 7 Ekim, Filistinlilerin mücadelesinde bir dönüm noktası oldu. Gazze'deki direniş sadece Hamas'tan ibaret değil. Sahada savaşan en az 7 grup var ve bunların bazıları laik, bazıları Marksist. Hepsi dindar, İslami gruplar değil, ama hepsinin amacı aynı. Silahlı mücadele, Filistin halkı için bir haktır ve mücadele hakkımızı ya da İsrail işgaline karşı savaşma hakkımızı her türlü araçla savunmalıyız. Direniş var, silahlı direniş var, yasal direniş var, kültürel direniş var, halk direnişi var. 'Nehirlerden denizlere özgür Filistin' sloganı küresel bir slogan haline geldi ve biz de bunun için çağrıda bulunuyoruz. ABD ve müttefiklerinin bu saldırgan gündemlerinden korunabilecek hiçbir ülke yok. Batı dünyası kendi politikalarına karşı herhangi bir muhalefet istemiyor” ifadelerini kullandı. 
 
TÜRKİYE-İSRAİL İSTİHBARATI 
 
Türkiye-İsrail ilişkilerine dikkati çeken Amal Wahdan, “Türk istihbaratı ile İsrail istihbaratı arasındaki ilişkinin hiç durmadığını, her iki taraf arasında  devam ettiğini ve İsraillilere yardımcı olduğunu biliyoruz. Ancak ne yazık ki Filistinliler için Türklerin bu rolü o kadar net değil. Çünkü insanları manipüle ediyorlar. Türk halkını manipüle ediyorlar. Filistin halkını da manipüle ediyorlar” dedi. 
 
'50 YIL GERİYE GİTTİK'
 
Filistin’de Oslo’dan sonra kadını koruyan tüm toplumsal değerlerin geriye gittiğini dile getiren Wahdan, “Topluma bakışımızda ve toplumun kadına bakışında 50 yıl geriye gittik. Örneğin; fuhuş kurumsallaşmış gibi. STK'lardaki Filistinlilerin çoğu eskiden Marksist ve sol partilerden geliyordu ama şimdi batı çevresi tarafından sübvanse edilen ve finanse edilen programlar yürütüyorlar. Yüzyılın başından beri Filistinli kadınlar, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda bir ilerleme görüşüne sahipti. Bizim de Türkiye'de sizin gibi geleneksel bir mücadelemiz var. Batılı aklın ve batılı kadın gündeminin toplumumuza uygulanmasına ihtiyacımız yok. Tüm toplum için, kadınlar ve çocuklar için bugünümüzü ve geleceğimizi yönetebiliriz. Dolayısıyla STK'ların bu sızması kadınları etkiledi. 60'larda, 70'lerde ve 80'lerde olduğu gibi gerçek bir kadın hareketimiz yok. Bu ortadan kalktı ve maalesef STK sisteminin bir parçası haline geldiler. STK'lar hükümet gibi çalışıyor çünkü fonları var. Bazen hükümetin yeterli fonu yoktur ama STK'ların yeterli fonu vardır. Bu da insanların zihnini ve gündemini yozlaştırmak için kullanıldı” diye belirtti. 
 
Amal Wahdan, bu gerilemeyi yaşadıkları üzerinden ise şöyle anlattı: “Birinci İntifa’da hapisteydim ve beni ziyarete gelip kitap getiren Yahudi arkadaşlarım vardı. Gelip hapishanenin önünde gösteri yapıyor, bize kitap ve kıyafet getiriyorlardı. Evet aramızdaki ilişki farklıydı. Hala bazı ilişkilerimiz var ama çok az. 7 Ekim'de işler gerçekten kötüye gitti. İsrail toplumu için bile barış için büyük bir hareket olan 'Barış Şimdi' hareketi geri çekildi. Sol öldü ve bu taban örgütleri de neredeyse yok oldu.” 
 
KADINLAR NELER YAPIYOR?
 
Tüm bu gerilemeye rağmen kadın ve çocuk haklarıyla ilgili çalışan, raporlar hazırlayan kadınlar olduğunu dile getiren Amal Wahdan, “Savaş bölgelerinde kadınlar tarafından yürütülen girişimleri bulabileceğiniz pek çok parlak örnek var. Örneğin Gazze'de, muhtaç insanlara yemek sağladıkları, hizmet sundukları açık mutfakları var. Sığınma evlerinde kadınların nasıl sorumluluk aldıklarını, çocuklara nasıl baktıklarını görebilirsiniz. Özellikle kadın öğrenciler zaten mükemmel, çok büyük sorumluluk alıyorlar. Onlar savaşıyorlar, onlar direniş savaşçıları. Filistin hafızası için bir müzemiz var. Belgeliyoruz ve aslında 1948'de yaşanan ve sonrasında her şeyin üzerine inşa edilen Filistin’i anlatan müze kurma sürecindeyiz. 7 Ekim'den bu yana tüm çalışmalarımızı değiştirdik. 1948'de yaşananlarla bu 13 ayda Gazze'de yaşananlar arasında bağlantı kurduk, videolar çekiyoruz. Avrupa'daki ve Amerika'daki diğer insanlarla bağlantı kuruyoruz ve oradaki kadınlarla birlikte çalışmaya başladık. Tabi temel hedefimiz bu savaşı sona erdirmek. Bu savaşı sona erdirmenin tek yolu da bu sömürgeci varlığı ortadan kaldırmaktır. Gelecek hakkında konuşmadan ateşkes hakkında konuşamayız çünkü ateşkes ve esir değişimi olursa hiçbir şey İsrail'in bize karşı yeni bir savaş açmasını engelleyemez. Sömürgeci Siyonist varlığın kendisi sadece Filistinlileri değil, Türkiye de dahil olmak üzere tüm bölgeyi tehlikeye atıyor. Dolayısıyla bu bölgede barış, refah ve güvenliğe sahip olmak istiyorsak, bu sömürgeci varlığın parçalanması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 
 
'ONURLU BİR YAŞAM İSTİYORUZ'
 
Kadınların aynı zamanda toprağın koruyucuları olduğunu belirten Amal  Wahdan, şöyle devam etti: “Şimdi zeytin mevsimindeyiz. Kadınlar, erkeklerle birlikte zeytin ağaçlarını yerleşimciler tarafından yakılmaktan koruyorlar. Muhtemelen zeytin ağacına sarılan bir kadın resmini görmüşsünüzdür. Biz yaşam kültürüne değer veriyoruz, çünkü yaşamı seviyoruz, onurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Özgürlük ve bağımsızlık içinde yaşamak istiyoruz. Bu yüzden çocuklarımızı direnmeleri için veriyoruz. Onları yaşam için veriyoruz. Geride kalan insanlar onurlu ve özgür bir şekilde yaşayabilsinler diye veriyoruz. Dolayısıyla bu Siyonistlere ve cahil batı sistemine de bir cevaptır.
 
Bu işgal eril bir işgaldir. Bu dünyayı yönetenlerin çoğunluğu erkeklerden oluşuyor. İster Beyaz Saray'da, ister Avrupa Birliği'nde, isterse de burada İsrail toplumunda olsun erkekler çoğunluktadır. Her yerde kendimizi, savaş üreten ya da yürüten erkeklere karşı mücadele ederek savunuyoruz. Bu savaşlar nüfusun yüzde 5'inin çıkarı için yapılıyor.  
 
'KADINLAR BİRLEŞMELİ'
 
Dünya kadınları insanlığa ve kadınlara karşı her türlü baskıyı sona erdirmek için birleşmelidir. 25 Kasım kadınlar için birlik, her türlü baskıyı, terörü ve şiddeti ortadan kaldırmak için çabalarını birleştirerek özgürlüklerini, onurlarını ve insanlıklarını korumak ve muhafaza etmek için birlik anlamına geliyor. Şiddet terörizmden kaynaklanır. Dolayısıyla savaşlara göz yuman ve diğer insanları öldürmek için silah üreten tüm siyasi sistemleri ortadan kaldırırsak kadınlar ve dünyanın özgür insanları için de büyük bir iş yapmış oluruz.”
 
MA / Hivda Çelebi - Zemo Ağgöz  
 

Diğer başlıklar

21/11/2024
13:46 DAD’dan Dêrsim Belediyesi ile dayanışma çağrısı
13:22 Xelfetî'de nöbet: Seçimle geldik, kayyımla gitmeyiz
13:12 DEM Parti ile Yeniden Refah görüşmesi başladı
12:57 Bagok'ta SİHA hareketliliği
12:49 Gazeteci Kaya'nın davasında Yargıtay kararı beklenecek
12:28 Tutsaklara para gönderme kampanyası başlatıldı
12:02 Eş Genel Başkanlar ile Özgür Özel görüşmesinin tarihi belli oldu
11:53 Dêrsim’de nöbet sürüyor: İrade gaspına izin vermeyeceğiz
11:35 Avukatlar İmralı’ya gitmek için yeniden başvurdu
11:33 'Yenidoğan Çetesi' davası sanık savunmalarıyla devam edecek
11:32 İstanbul'da bazı deniz seferleri iptal edildi
11:10 Kayyım Kadın Müdürlüğü Koordinatörlüğü'ne erkek atadı
10:10 Gazeteci Paksoy'a verilen ceza onandı
10:00 Abdullah Öcalan’a 6 aylık yeni avukat görüş yasağı
09:20 'Sus-ma: İçeride, dışarıda sansür ve otosansür' sergisi açıldı
09:17 Cezaevinde 'Türkçe konuş' dayatması
09:15 Kayyıma tepki gösteren Kürtçe eğitmenler istifa etti
09:13 ‘Türkiye ya İmralı’yı muhatap alacak ya da İran’ın konumuna gelecek’
09:10 TJK-E Sözcüsü: ‘Özgürlük’ mücadelesi yeni bir aşamaya geçti
09:09 Subaşı'ya verilen cezanın gerekçesi: Kürtçe çalışmalar
09:08 Şükran Demir: Sistemi kadının gücü değiştirecek
09:07 Soğuk havalarda ilk durak aktarcılar
09:06 Wanlı kadınlardan yürüyüşe katılım çağrısı
09:04 Şiddet biçimi olarak estetik: Beden ve ruh arasında karşıtlık yaratıldı
09:02 Filistin’den mesaj var: Kadınlar onurlu bir yaşam için direniyor
09:00 21 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:46 DEM Parti MYK’si tecrit ve kayyım gündemleriyle toplanacak
08:34 49 il için sarı kodlu uyarı
08:20 Hozan Aydın hayati tehlikeyi atlattı
08:02 AYM'den 'pasaport' kararı
20/11/2024
23:47 Dêrsim Belediyesi'nde nöbet: İttifakımıza yenileceksiniz
23:38 Erkeklerden yürüyüş: Geleceğimiz kadınların özgürlüğüne bağlı
23:30 Sakık: Yüz yıldır Kürtlerin iradesi yok sayılıyor
22:17 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Abdullah Öcalan esas muhataptır
21:44 İYİ Partili Çömez, çocuk bakım evlerindeki işkenceyi gündeme getirdi
21:01 ABD ‘Gazze'de acil ateşkes’ tasarısını 4’üncü kez veto etti
20:35 Rojin Kabaiş’in kaybolduğu sahilde açıklama: Kesinlikle intihar değil
19:57 MHP’den 3 milletvekili istifa etti
19:47 Dünya Çocuk Hakları Günü: Türkiye’nin karnesi giderek kötüleşti
19:29 Bahçeli ile görüşen Uras: ‘Türkiye’de yeni bir sayfa açılabilir’ diye düşünüyor
19:04 TÜM BEL-SEN: Zulme karşı direnişi büyüteceğiz
18:18 Abdullah Öcalan için BM önünde eylem: Tecrit insan haklarına aykırıdır
17:56 Meclis’te ‘etki ajanlığı’ gündemli toplantı
17:50 Özel’den destek için beş kriter: Toplumsal mutabakat şart
17:44 Mersin’de çocuk hakları paneli
17:38 Eren Keskin: Kadına şiddet devlet eliyle meşrulaştırılıyor
17:29 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin araç alımına 'tasarruf tedbiri' engeli
17:11 Yerlikaya’ya tepki: Öldürülen kadınları birer sayı olarak göremezsiniz
17:03 Haber alınamayan genç için nehirde arama başlatıldı
16:59 DEM Parti'den eylemdeki işçilere ziyaret
16:58 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak: Kimse bize geri adım attıramaz
16:21 Tiryaki'den Yerlikaya'ya: Başınızı eğiyorsunuz, inşallah utançtandır
16:18 Xelfetî'de seçilmişlerin belediyeye girişine engel
15:57 DEM Parti'den cezalara tepki: Darbeci olarak anılacaksınız
15:47 Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı: Kalıcı mekanizmalar oluşturulmalı
15:45 Wan Barosu: Rojin Kabaiş'in boğulması gerçek dışıdır
15:34 Mahalleyi elektriksiz bırakan DEDAŞ'ın 'yanlışlarını' sıraladılar
15:29 25 Kasım etkinlikleri: Taksim'e çağrı
15:21 'Pêşi peya' soruşturmasına takipsizlik
15:01 Hatimoğulları: Tecrit kalkmalı, Abdullah Öcalan konuşmalı
14:48 TUAY-DER'den tutsaklara 'para gönderme' kampanyası
14:21 Çocuk Hakları Günü: 2 oluşum ilan edildi
13:56 Gazeteci Namık Tarancı mezarı başında anıldı
13:55 Dokunulmazlık tezkereleri Meclis Karma Komisyonu'na gönderildi
13:35 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak'a 6 yıl 3 ay ceza
13:19 DEM Parti'den Çocuk Komisyonu kurulması için kanun teklifi
13:11 Uzman çavuş pansiyonda ölü bulundu
12:58 Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Akış’a 9 yıl ceza
12:46 Xelfetî'de nöbet 17'nci gününde
12:30 Kayyımın sendika üyesi yöneticileri görevden alması protesto edildi
11:56 Ceylan Önkol resim yarışmasının sonuçları açıklandı
11:46 Wan'da 'örgütlenme seferberliği' toplantısı
11:36 Amed’de otobüsler mor rengine boyandı
11:27 Mêdêa oyunu Ankara’da sahnelenecek
10:59 DEM Parti bakanlık önünde: Her 10 dakikada bir kadın katlediliyor
10:51 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya kayyım protestosu
10:44 FİSA verisi: 2022'den bu yana 65 çocuk yangınlarda yaşamını yitirdi
10:22 Êlih'te direniş devam edecek
10:20 500 madenci özelleştirmeye karşı kendini madene kapattı
10:15 Uğur Kaymaz cinayeti: İnkar politikası failleri cezasız bıraktı
10:00 5 bin 216 ihlal başvurusundan sadece 22'si yerinde incelendi
09:50 Sağlık alanında anadil hizmeti veren tercüman talebine ret
09:39 Helin Ümit: PKK'ye gelen bir şey yok
09:35 'Özgürlük Sosyolojisi' İspanyolca yayımlandı
09:11 'Kürtler manipülasyona açık olmayan bir iradeye sahip'
09:10 Savcılık ağaç kesimini ‘hukuka uygun’ buldu
09:09 'İran'da verilen idam cezaları Kürt sorunuyla bağlantılı'
09:09 Kadın gazetecilere cezanın gerekçesi: İzin alınmadı, ikaza uyulmadı
09:08 İnfazı yakılarak tahliye tarihine 'ölünceye kadar' yazıldı
09:07 HDK'nin yeni Eşsözcüleri: Hedef her yerde varlık göstermek, mücadeleyi büyütmek
09:04 Qileban’dan Mexmûr’a uzanan mücadele
09:03 Serra Bucak: Kayyımın çökerttiği sistemi yeniden işlevli kıldık
09:01 TJA 8’inci yılında: En güçlü özsavunma aracı örgütlülük
09:00 20 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:49 Sanatçı Hozan Aydın kalp krizi geçirdi
07:52 Birçok kent için sağanak uyarısı
00:16 ‘Konser’ soruşturmasında 2 kişi görevden alındı
00:06 Gazeteci Sönük Erzincan Cezaevi’ne sevk edildi
19/11/2024
23:49 Sudan'da 25 kişi hayatını kaybetti
23:03 İran Öğrenciler Haber Ajansı: Ahoo Deryaei ailesine teslim edildi
22:03 332 savcı ve hakimin görev yeri değiştirildi
21:43 Sudani: İsrail, Irak’a saldırmak için bahane arıyor
20:59 Yenidoğan Çetesi davası: 112 araya girmeden bebekleri sevk alıyorduk
20:48 Şêrawa köyüne saldırı
20:46 Tiryaki: 149 kez kayyım atayarak Kürt kültürüne karşı soykırım yaptınız
20:22 Rusya-Ukrayna savaşında,10 milyonu aşkın kişi yerinden edildi
20:10 Yunanistan'da gazeteciler 24 saatlik greve gitti
19:57 Kürtler, nüfus sayımı için kentlerine dönüyor
19:55 ‘Salı Günleri İdama Hayır Kampanyası’ndan duyarlılık çağrısı
19:26 Dünya’da Wan Gölü’nün iki katı kadar tatlı su kaybı yaşandı
19:22 300’e yakın isimden çağrı: Sorunun tarafı tüm kesimler barışa ortak edilsin
18:35 Kadınlar 25 Kasım'ı açılışlar, dayanışma ve eylemlerle karşılıyor
17:52 Moskova: Ukrayna ilk kez Rus topraklarını ABD füzeleriyle hedef aldı
17:45 İranlı Yazarlar Derneği'nden idama karşı tutum alma çağrısı
17:39 İran'ın kaçırdığı Muradi’den 978 gündür haber alınamıyor
17:35 Açık Radyo ‘Apaçık Radyo’ ismiyle internette yayın yapacak
17:11 Qaxizman’da kurtlar koyun sürüsüne saldırdı
17:05 Elbak’ta açılış törenleri: İlçenin 50 yıllık su sorunu çözüldü
16:25 Cengiz Çiçek’ten ‘Yenidoğan Çetesi’ davasına çağrı
16:07 Uzman çavuşun aracında 63 kilo uyuşturucu bulundu
15:53 Ormanlık alanda çimento ham maddesi çıkarılmasına tepki
15:52 Özel ile İmamoğlu kayyımları görüşecek
15:39 Özgür Özel: Ahmet Özer'in iddianamesini yazacak delil yok
15:35 Yüksekdağ'ın ağabeyi toprağa verildi
15:25 Kayyım belediyeyi emniyette dönüştürdü
15:24 KESK'ten 30 Kasım 'geçinemiyoruz' mitingine çağrı
15:19 Amed'de 25 Kasım etkinlikleri
15:14 Yıllar sonra kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
15:00 Barış Anneleri Meclis'te konuştu: Barışın anahtarı Öcalan’dır
14:52 Hatimoğulları: Çözüm dışarıda değil, Meclis'te
14:22 Bakırköy Cezaevi önünde tahliyelerin ertelenmesi protesto edildi
14:01 Habur'da güncelleme nedeniyle TIR kuyrukları 15 kilometreyi buldu
13:57 HABER-SEN’den PTT’ye: Mahkeme kararlarına uyun
13:44 İHD raporu: Kürdistan'da bir yılda 36 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi
13:17 Dîlok ve Agirî’de ‘örgütlenme seferberliği’ hamlesi
12:43 Tülay Hatimoğulları: ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi direnişle dünyaya yayıldı
12:42 Oluç'tan Sağlık Bakanı Memiş'e 'Yenidoğan Çetesi' tepkisi
12:28 Güran ailesinin evindeki mühimmatın fotoğrafları ortaya çıktı
12:01 Bahçeli: Cumhurbaşkanı ile aramızda sarsılmaz bağ var
11:41 OPCW: Ukrayna’da kimyasal silah kullanıldı
11:37 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için yeni başvuru
10:53 Tedavisi süren tutsak yakını Aklime Hanas için kan ihtiyacı
10:41 AKP-MHP, depremzedelere elektrik desteği, ücretsiz doğalgaz teklifini reddetti
10:40 Cizîr Belediyesi ‘Alo Şiddet’ hattı açtı
10:22 20 gazetecinin yurtdışı yasağı kaldırılmadı
10:07 Bakırhan: Tarihi bir fırsat var, Öcalan ile konuşulmalı ve müzakereye geçilmeli
09:50 AKP'li belediye bankamatik çalışanlarına 4 milyon 45 bin TL ödedi
09:42 Kadınlar, cezaevlerinde yarattıkları direnişi anlattı
09:20 Kamudaki ‘erkekliğe' karşı mücadele
09:19 Dünya Çocuk Günü: İhlal, yoksulluk, cezaevi, ölüm, tecavüz...