DİYARBAKIR - Diyarbakır’da son 16 günde infazları ertelenen 4 tutukludan ikisi dışarıda hayatını kaybetti, diğer ikisi ise tutuklanıp yeniden cezaevine konuldu. Bu kişilerden biri felçli, diğerinin de hastalığının tedavisi yok.
Tutuklulara dönük fiziki şiddet, psikolojik baskı, kötü muamele ve hak ihlalleri haberlerine neredeyse her gün bir yenisinin eklendiği Türkiye cezaevlerinde, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) 14 Aralık 2021 tarihli son verilerine göre, 604'ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta mahpus var. Bunların büyük bir kısmı da siyasi nedenlerle cezaevlerinde. Sayıları her geçen yıl artan hasta mahpuslardan biri olan ve Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan kolon kanseri hastası Abdullah Boran (80), 23 Mart günü yaşamını yitirdi.
ÖLÜMÜNE GÖZ YUMULDU
26 yıldır cezaevinde kalan Boran, iki yıl kadar yakalandığı bu hastalık nedeniyle kentteki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 7 aydır yoğum bakımdaydı. Yaşı ve hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Boran’ın bir nevi ölümüne göz yumuldu.
Hasta mahpusların cezaevlerinden tabutla çıkmasından dolayı başta aileleri olmak üzere bu alanda çalışma yürüten dernekler, oluşumlar, barolar ve sivil toplum örgütlerinin gözü ve kulağı bu konuda atılmasını bekledikleri adımlarda. Aileler, bir taraftan ülkenin farklı kentlerinde başlattıkları Adalet Nöbeti eylemleri ile seslerini duyurmaya çalışırken, bir yandan da AKP iktidarını zorlamaları için kapılarını çaldıkları muhalefet partilerinden destek bulma arayışında.
Bu konuda gecikilen her saat, cezaevlerinden yeni tabutların çıkmasına yol açtığı gibi, “ölüm sınırı”nda geldiklerinde, ancak infazları ertelenip tahliye edilen mahpusların hayatlarını da tehlikeye atıyor.
Son 16 gün içerisinde sadece Diyarbakır’da, daha önce infazları ertelenerek tahliye edilen 4 hasta mahpustan ikisi hayatını kaybetti, diğer ikisi ise sağlık durumlarında düzelme olmamasına rağmen yeniden tutuklanıp demir parmaklıkların arkasına konuldu.
GECİKEN TAHLİYE ÖLÜME GÖTÜRDÜ
Ölüm sınırına gelince tahliye edilip, tedavisine dışarıda devam edilirken yaşamını yitiren hasta tutuklulardan biri olan Bedri Çakmak oldu. 2011 yılında Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 12 Kürt milletvekilinin adaylığını veto etmesi üzerine Diyarbakır’da yaşanan protestolar sırasında gözaltına alınıp tutuklandı. Kaldığı Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde mide kanseri, kemik erimesi ve damar tıkanıklığı hastalıklarına yakalanan Çakmak, sağlık durumu ağırlaşıp 35 kiloya kadar düşünce kamuoyu baskısı sonucu cezasının infazını tamamlamasına bir yıl kala 2021’de tahliye edildi. Tedavisine dışarıda devam edilse de sağlık durumunda iyileşme olmayan Çakmak, 10 Mart akşamı yaşama veda etti.
10 GÜN YAŞAYABİLDİ
O’nunla aynı cezaevinde kalan bağırsak kanseri hastası ise Hayri Karaş, 15 Mart'ta hayatını kaybetti. Karaş, yakalandığı hastalık dolayısıyla cezaevinden daha 10 gün önce tahliye edilmişti. 2009 yılında "KCK operasyonları" kapsamında tutuklanıp 4 yılını cezaevinde geçiren Karaş, yakın zamanda başka bir dosya kapsamında yeniden tutuklanıp girdiği cezaevinden İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalamayacağına” dair verdiği rapor sayesinde tahliye olabildi. Fakat hastalığı ilerleyen Karaş, tahliyesinden akabinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
İnfazları ertelenen bu iki isim hayata veda ederken, sağlık durumlarında düzelme olmamasına rağmen yeniden tutuklanıp cezaevine konulan isimler ise Zeki Bektaş ve İsmet Çardak.
HASTALIĞININ TEDAVİSİ YOK!
1992 yılında tutuklanıp müebbet hapse mahkûm edilen İsmet Çardak, cezaevinde “genetik miyopati” denilen genetik bir kas erimesi hastalığına yakalandı. Önceleri bel fıtığı ve siyatik denilerek yanlış tedavi uygulanan Çardak’ın tedavisi bulunmayan hastalığının ilerlemesi sonucu 23 yıl sonra 6 Nisan 2015’te Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporu doğrultusunda tahliye edildi.
YİNE DE ERTELEME YAPILMADI
7 yıldır ailesinin yanında yaşamını tedavisi sürdüren Çardak’a, 21 Şubat 2022 tarihinde muayene olduğu Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından “infazının ertelenmesine gerek olmadığı” yönünde rapor hazırlandı. Üstelik raporda, “hastalığının tedavisi yok” denilmesine rağmen. Bu rapor doğrultusunda birkaç gün önce evinden gözaltına alınan Çardak, Diyarbakır D Tipi Cezaevine konuldu.
YÜZDE 9O FELÇİ VE YATALAK
Zeki Bektaş ise, cezaevinde geçirdiği kalp ameliyatı sonrası felç kaldı. Yüzde 90 felçli olması nedeniyle yatalak olan Bektaş, hayatını başkalarının yardımı olmadan tek başına sürdüremez hale geldi. Girişimler sonucunda ATK’nin verdiği raporla Kasım 2019’da cezası ertelenerek kaldığı Diyarbakır Cezaevi’nden tahliye edildi.
Tedavisine dışarıda ailesinin yanında devam eden Bektaş, durumunda hiçbir düzelme olmamasına rağmen sağlık kurulunun bu halde cezaevinde kalmasında sakınca olmadığı yönündeki kararıyla geçtiğimiz günlerde yeniden tutuklanıp cezaevine konuldu.
BEKTAŞ’IN SEVKİ YAPILDI, ÇARDAK BEKLEMEDE
Avukatları, Bektaş ve Çardak için ATK’ye sevkleri için İnfaz Hâkimliğine ayrı ayrı başvurularda bulundu. Sevk işlemi gerçekleştiği öğrenilen Bektaş için ATK’den çıkacak rapor beklenirken, Çardak’ın ise sevki henüz yapılmış değil.
ATK, vereceği raporlarla her iki ismin cezaevinde tutulup tutulmayacağı konusunda son kararı verecek.
MA / Ömer Çelik