ANKARA - Mücadelelerinin bir parçasının da cezaevleri olduğunu belirten HDP’li Fatma Kurtulan, “Devlet hasta tutukluları cezaevinden tek tek tabutlarla çıkarmayı hedefliyorsa, bizim de mücadeleyi daha çok büyütmeye odaklanmamız gerekiyor” dedi.
Cezaevlerinde ölümlere varan baskı, kötü muamele ve hak ihlallerine karşı yetkililer sessizliğini sürdürüyor. Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde karantina hücresinde yaşamını yitiren 70 yaşındaki Ramazan Turan ile birlikte son iki ayda 8 tutuklu hayatını kaybetti.
Cezaevlerinin durumunu Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Fatma Kurtulan Değerlendirdi.
EN BÜYÜK SORUN SAĞLIK
Cezaevlerinin Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu belirten Kurtulan, “Parti grubumuza cezaevleriyle ilgili İHD, ÖHD, insan hakları alanında çalışma yürüten çeşitli kurumlardan veriler geliyor. Ayrıca partimize, tutukluların aileleri, mahkumların kendilerinden ve avukatları tarafından bildirilen yığınla sorun var. En önemlisi elbette yaşam hakkı ihlali ve hasta tutuklulardır” diye belirtti. Cezaevlerinde sağlığa erişimin ciddi bir problem olduğunu söyleyen Kurtulan, “Tedaviye zamanında götürülmüyorlar. Hastaneye giden tutukluların ilaçları zamanında verilmiyor, ilaçları gelen tutukluların takipleri yapılmıyor. Zamanında müdahaleyle atlatılacak bir hastalık kangrene dönüşüyor. Bu durum hasta tutukluları, yaşamını tek başına idame edemeyecek duruma getiriyor” dedi.
ATK KARARLARINDA TARAFLI
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK), kararlarında tarafsız davranmadığına dikkat çeken Kurtulan, iktidarın talimatlarıyla hareket ettiğinin altını çizdi. Kurtulan, “Mehmet Emin Özkan, Aysel Tuğluk gibi örneklerde bu çok açık görülüyor. Cezaevlerinde son süreçte ölümler yaşandı. Sağlığı tehdit ederek, tedavi etmeyerek, acilen infazı ertelenmesi gerekenler tahliye edilmeyerek ölümlerine neden oluyorlar” ifadelerini kullandı.
SORUMLU DEVLET
Van F Tipi Kapalı Cezaevi'nde intihar ettiği ileri sürülen Ramazan Akbaşlı'ya cezaevinde ajanlık dayatıldığını belirten Kurtulan, “Onu tarafsız koğuşa gitmeye zorlamışlar. Ramazan intihar ediyor. Devletin sorumluluğunda olan ancak intiharı şaibe taşıyan birçok ölümün sorumlusu devlettir” dedi.
İZMİR CEZAEVİNDE AÇLIK GREVİ
Cezaevlerinin artık “ölüm evlerine” dönüştüğünü ve tutukluların en küçük hakları için mücadele etmek durumunda kaldıklarını söyleyen Kurtulan, şöyle dedi: “Şuan İzmir 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 28 Kasım 2021’den beri açlık grevinde olan 13 tutuklu var, temel haklarını istiyorlar. Tutuklular ‘siyasi bir kimliğimiz olduğu için biz bu baskılara maruz kalıyoruz’ diyorlar. Her tutkulunun sahip olması gereken haklar var ancak keyfi olarak bir müdür tayin ediliyor ve o hakları kendine göre dizayn ediyor. Baskıyla, her türlü keyfi uygulama, koğuş basma, eşyaları dağıtma veya hakaret etme gibi tutumlara karşı tutuklular çareyi açlık grevinde buluyorlar. Cezaevleriyle toplum tehdit ediliyor. Cezaevleri yeni bir formata kavuştu. İktidar, cezaevleri üzerinden toplumu dizayn etme stratejisi uyguluyor. Cezaevlerine gittiğimizde de bize söyleniyor, gelen mektuplarda da bunlar var. Bir idareci, tutuklulara ‘Ben sizi bitireceğim’ diyor. Bunu nasıl söyleyebilir? Bunu söylerken ne amaçlıyor? Cezaevindeki baskı uygulamalarının çoğunu siyasi tutuklular yaşıyor. Cezaevleriyle topluma mesaj verilmek isteniyor, tutukluların cezaevlerinden çıkmaları engelleniyor. Gözlem kurularının amacı da budur. Cezaevlerinde intikamcı bir yaklaşım var.”
MÜCADELENİN BİR PARÇASI
Her aileden bir bireyin cezaeviyle bir bağının olduğunu ifade eden Kurtulan, “Partimizin cezaevlerinde sürekli bir irtibatı var ve gündemindedir. Parti olarak şuan cezaevleriyle ilgilenen hukuk komisyonumuz var. Grubumuz içinde bulunan bütün milletvekillerimizin en çok soru önergesi verdiği konu yine cezaevleri. Cezaevindeki baskıları Meclis gündeminde tutmaya çalışıyoruz, cezaevlerine ziyaretlerde bulunmaya çalışıyoruz. Cezaevleri de mücadelemizin bir parçası olarak sürüyor” diye belirtti.
HASTA TUTUKLULAR
Hasta tutukluların tahliye edilmemesine dair ise Kurtulan, şunları söyledi: “İskenderun Cezaevi’nde Bengin Muhammed yaşamını yitirdi. Birçok girişimimiz oldu nitelikli koşullarda tedavi olabilmesi için belli adımlar atıldı ancak yetmedi. Hasta tutukluların durumu temel sorundur. Devlet hasta tutukluları, tek tek tabutlarla cezaevinden çıkarmayı hedefliyorsa, bizim de mücadeleyi daha çok büyütmeye odaklanmamız gerekiyor” dedi.
ADALET BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
Her kesimin duyarlılık göstermesi gerektiğinin altını çizen Kurtulan, “Özelikle Adalet Bakanlığı'na çağrımız şudur; hasta tutukluları göz göre ölüme terk etmek insanlık suçudur, hasta tutukluların bir an önce tedaviye erişimlerinin sağlanması ve infazların ertelenmesi gerçekleşmelidir” ifadelerini kullandı.