Genel Kurul’da bütçe görüşmeleri: Merkezi yönetimin borcu 8,8 trilyon

img

ANKARA - Meclis Genel Kurulu’na gelen 2025 bütçesine dair söz alan Saadet Partisi Milletvekili Selim Temurci, "Merkezi yönetimin borcu yaklaşık 8,8 trilyon. Bir ülkeyi savaşa girmekten daha beter bir hale nasıl getirebildiniz” diye sordu. 

 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla sunulan, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda da kabul edilen 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu’na geldi.
 
Teklif bağlamında söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AKP’nin politikalarını övdü. Ardından söz alan Saadet Partisi Milletvekilli Mahmut Arıkan, bütçenin gelir ve gider rakamlarına işaret ederek, bütçenin 2 trilyon lira açık verdiğini kaydetti. Arıkan, bütçe açığı kadar miktarın da faiz giderlerine gittiğine işaret etti. Arıkan, “Eğitime ayrılan pay ise sadece 1 trilyon 452 milyar lira; faiz ödemesinden 450 milyar daha düşük bir rakamı eğitime ayırmışız. 2002'den bu yana iktidar bütçeler yapıyor ve bu iktidar başlamadan önce, bir önceki Hükümet döneminde, 2002'den önceki dönemde eğitime ayrılan pay yüzde 17,8 iken bugün bu pay 2025'te yüzde 9,73'e kadar geriledi” dedi.
 
TÜRKİYE SON SIRADA
 
Tarım ve çiftçilere ayrılan bütçe miktarının düşük olduğunu dile getiren Arıkan, “Bu bütçe halk bütçesi değil rant bütçesidir Bu bütçe üretim bütçesi değil tüketim bütçesidir. Bu bütçe gariban bütçesi değil zadegân bütçesidir. Çalışamayan, evine ekmek götüremeyen, çalışsa dahi yetiştiremeyen insanımızın geleceğinden umudunun olması mümkün değildir. İstihdam rakamlarına ve bu bütçenin getirdiği çözüm önerilerine baktıkça içimiz daha da fazla kararmakta. 2024 yılı çeyreği itibarıyla Türkiye'nin istihdam oranı yüzde 55,1 ve OECD üyelerinin ortalaması, istihdama katılım ortalaması yüzde 70. Biz, OECD ülkeleri içerisinde istihdama katkı anlamında son sıradayız” diye kaydetti.
 
‘İŞSİZLİK KORKUNÇ BOYUTLARDA’
 
Geniş işsizlik rakamlarına da işaret eden Arıkan, durumu, “Korkunç” olarak tanımladı. Arıkan, “Yüzde 26,5'lik bir rakam var. Maalesef 2025 yılı bütçesi de 2024 yılı bütçesi gibi istihdamı artıracak, işsizliği azaltacak stratejik planlardan yoksundur. 2023 Kesin Hesap Kanunu'na göre bütçe giderleri 6 trilyon 588 milyar lira, bütçe gelirleri ise 5 trilyon 208 milyar lira. Dolayısıyla 2023 Kesin Hesap Kanunu'nda bütçe açığı 1 trilyon 380 milyar TL olarak gerçekleşmiş, faiz dışı açık 706 milyar TL olarak kayda geçmiştir. Faiz dışı açık verilmesi borç sarmalına düşülmesidir. Faiz dışı açık verilmesi geleceğimizin ipotek altına alınması demektir. Çocuklarımızın borca esir hâle getirilmesi demektir. Milletin evindeki hesabı bırakın çarşıda bozulmayı, evde bile doğru yapılmamış, yanlış yapılmıştır” diye belirtti. 
 
SAVAŞA GİRMEKTEN BETER ETTİNİZ
 
Saadet Partisi Milletvekili Selim Temurci, “Ya, büyüyoruz da neden bizim insanlarımız mutlu değil? Neden bu refahı hissetmiyor? Neden bu ülkede hâlâ bir barınma ve sağlıklı gıdaya erişme krizi var? Ve neden milyonlarca insanımız hâlâ işsiz? Özellikle, yoksulluk sınırının 70 bin TL'ye dayandığı bir ortamda, bugün milletin vekilleri olarak ‘30 bin lirayı versek mi, üstüne mi artırsak, acaba asgari ücrete ne kadar zam yapılacak, yoksulluk sınırının 70 bin TL olduğu bir ülkede asgari ücreti 30 bin lira yapabilir miyiz?’ tartışmasını niye yapıyoruz? Eğer refah varsa, büyüme varsa bunu neden yapıyoruz. Yani savaşa girmeden bir ülkeyi savaşa girmekten beter hâle nasıl bu şekilde getirebiliriz? Merkezi yönetimin borcu yaklaşık 8,8 trilyon. 31 Ekim itibarıyla merkezi yönetimimizin toplam borcu 8,8 trilyon. Dağılımına bakıyoruz; Borcun yüzde 58'i döviz” dedi.