'Örgütlülüğü güçlendirerek katliamlara cevap olacağız'

img

AMED - Silopiya ve Paris'te katledilen kadınların miras bıraktığı özgürlük mücadelesini sürdüreceklerini belirten DBP Kadın Meclisi üyesi Nurten Üzümcü, “Mücadelemizi ortaklaştırarak ve örgütlülüğü güçlendirerek cevap olacağız” dedi. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, Kongreya Jinên Azad (KJA) aktivisti Fatma Uyar ve Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde zırhlı araçtan açılan ateş sonucu katledildi. Yollarının kesiştiği Silopiya’da 4 Ocak 2016 tarihinde katledilen 3 kadının ardından kalan mücadele mirası ise çalışma arkadaşları tarafından sürdürülüyor. 
 
Amed’de 13 Aralık 2024 tarihinde 3’üncü Konferansı’nı gerçekleştiren DBP Kadın Meclisi, önümüzdeki dönem örgütlülüğü ve demokratik siyasette kadın mücadelesini akademilerle büyütme kararı aldı. DBP Kadın Meclisi ve PM üyesi Nurten Üzümcü, 3 kadının katledilmesinin yıldönümü dolayısıyla çalışmaları ve yol haritalarına dair konuştu. 
 
DBP Kadın Meclisi üyesi Nurten Üzümcü
 
‘ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNDEN KORKULUYOR’
 
Silopiya ve Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Sêvê Demir, Fatma Uyar ile Pakize Nayır’ı anan Nurten Üzümcü, örgütlü kadın mücadelesine dönük saldırıların sürdüğünü belirtti. Bu saldırılarda öncü kadınların hedef alınmasının nedeninin özgürlük mücadelesinden duyulan korku olduğunun altını çizen Nurten Üzümcü, 21. yüzyılda yükselen kadın mücadelesine değindi. Nurten Üzümcü, “Toplumun kadın mücadelesi etrafında kenetlenmesi egemen gücün telaşını daha da arttırdı” dedi. Kadınların irade sahibi olmaması ve karar mekanizmalarında yer almamaları için çaba sarf edildiğini söyleyen Nurten Üzümcü, “Kadını her alandan çekip eve kapatarak, sınırsız bir şekilde sömürü altında tutmaya çalışmak istiyorlar. Özelikle 2016 yılını değerlendirdiğimizde hem Kürt halkı hem de kadınlar için zorlu bir süreçti. Amansız bir saldırı vardı. Bu saldırılara ortaya çıkan halk mücadelesine kadınlar öncülük etti. Bugün de hem kazanımları hem de ulusal direnişi en yüksek boyutta sahiplenen yine kadınlar oldu. ‘Kadında olsa çocukta olsa gereği yapılacaktır’  zihniyetine karşı büyük bir mücadele verildi. Bodrumlarda kadınlar, çocuklar ve gençlerin yakılması, şehirlerin yıkılmasına dünya sessiz kaldı. Bütün saldırılara rağmen bugün kadınların özgürlük mücadelesi yayılmaya ve büyümeye devam ediyor” diye belirtti. 
 
‘KATLİAMCI ZİHNİYETİ TANIYORUZ’
 
Hem Paris hem de Silopiya’da gerçekleştirilen katliamlara karşı adalet arayışlarının devam ettiğini söyleyen Nurten Üzümcü, sorumlular yargılanana kadar mücadelelerinin süreceğini vurguladı. Saldırıların kadın kimliğine yönelik olduğunu dile getiren Nurten Üzümcü, “Bunun için ortak bir mücadele gereklidir. Sakinelerin, Sêvêlerin bıraktığı mirasa sahip çıkarak, savaşa karşı ‘barış’ diyerek direneceğiz. Çünkü katliamları yapan zihniyeti tanıyoruz. Bu zihniyet DAİŞ adı altında kadınları hedef aldı. Bu topraklarda onurlu bir barışı ilmek ilmek öreceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıların “erkek egemen aklın” ürünü olduğunun altını çizen Nurten Üzümcü, “Rojava’da kadınlar ortak mücadeleyle kadın devrimi gerçekleştirdi. Kapitalist modernite zihniyetinin 2011 yılına kadar yok saydığı, kimliği olmayan, coğrafyası talan edilen bir halk, kadın öncülüğünde devrim gerçekleştirdi. Bu devrim dünyada yok sayılan ötekileştirilen halklara ve kadınlara umut oldu. Bu halkın gerçekleştirdiği mucize egemenlerin korkusu haline geldi” diye belirtti. 
 
‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜ GÜÇLENDİRMEK ŞART’
 
DBP Kadın Meclisi olarak, yaptıkları çalışmalara değinen Nurten Üzümcü, “Dünya, Ortadoğu ve Türkiye’deki bütün kadın hareketleri ile birlikte bir kadın birliği oluşturarak, mücadelemizi daha da güçlendirmeliyiz. Uzun bir süredir hem Ortadoğu’da hem de Avrupa’da birçok kadın yapısıyla konferans, sempozyum ve çalıştaylar ortak bir şekilde yapılıyor. Kadın hareketleriyle mücadelemizi ortaklaştırarak, örgütlenerek bu sürece en iyi şekilde cevap olacağız” dedi. 
 
Gerçekleştirdikleri konferansta da kadınlara dönük saldırılara karşı mücadele yöntemlerinin tartışıldığını aktaran Nurten Üzümcü, konferans öncesi ise Kürdistan kentlerinde “özel savaşa” karşı bilinçlendirme toplantıları gerçekleştirdiklerini hatırlattı. “Özel savaşa” karşı yapılan çalışmalarını arttıracaklarını dile getiren Nurten Üzümcü, şöyle devam etti: “Güçlü bir örgütlemeyle halkımız ve kadınlarla bu sürece cevap olabilmek için mücadelemizi ortaklaştıracağız. Sayın Öcalan’ın kadının özgürleşmesi ve iradeleşmesi üzerine çalışmalar yürüttüğü biliniyor. Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite paradigmasında kadın özgürlüğüne dayalı bir felsefe ortaya koyuyor. Savunmalarında ‘kadın özgürleşmeden, toplumun özgürleşmeyeceğini’ ısrarla vurguluyor. Kadında özgürlüğünü burada yani bu perspektifte gördüğü için sahip çıkıyor. 21’nci yüzyılda öncülük misyonumuzu yerine getireceğiz. Ortadoğu'da ve Kürdistan'da kadınlar bir araya gelerek, mücadeleyi ortaklaştırması, ilişkilerin güçlendirilmesi için ortak hareket etme çalışmalarında ısrarcı olacağız.” 
 
MA / Şirvan Şilan Çil