ESKİŞEHİR - KYK yurtlarında öğrencilerin karşılaştığı sorunlara ilişkin konuşan Barınamıyoruz Hareketi üyeleri Ceren Leventoğlu ve Ulaş Danyeli, "KYK’lerde can güvenliklerinin sağlanmasının tek yolu örgütlenmek" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında öğrencilerin yaşadığı sorunlar her geçen gün artıyor. Yemeklerde çıkan yabancı maddeler nedeniyle yaşanan zehirlenmeler, ısınma ve sıcak su arızalarının giderilmemesi, ulaşım güçlükleri ve yurda giriş saatlerine yönelik kısıtlamalar öğrencilerin başlıca şikâyetleri arasında yer alıyor.
27 Eylül’de Osmaniye’de kaldığı KYK yurdunda sıcak su olmadığı için soğuk suyla duş aldıktan sonra fenalaşarak kalp krizi geçirip yaşamını yitiren hemşirelik öğrencisi Kasım Bulgan’ın ölümü güncelliğini korurken, Eskişehir’de KYK’ye bağlı Gündüzalp Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrencilerde sıcak suya erişimde sorun yaşadıklarını belirtti.
Barınamıyoruz Hareketi üyeleri, Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü öğrencisi Ceren Leventoğlu ile Eskişehir Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği öğrencisi Ulaş Danyeli, özellikle kadın öğrencilerin maruz bırakıldığı ayrımcı uygulamalara ve yurtlardaki güvensizliğe dikkat çekerek yaşanan sorunları anlattı.
‘KADINLAR SOSYAL HAYATTAN İZOLE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
Kadın öğrencilerin yurda giriş saatini kaçırdıktan sonra yurda alınmayıp, yurda gitmedikleri zamanlarda ailelerine haber verilirken, bu uygulamanın erkek öğrencilere uygulanmadığını belirten Ceren Leventoğlu, KYK yurtlarının şehir dışında veya ulaşımın zor olduğu bölgelere yapıldığına dikkat çekerek, “Şehrin dışında yurtlar yaparak aslında kadınların giriş saatini de çok öncelere çekiyorlar, çünkü kadınları sosyal hayattan izole etmeye çalışıyorlar. Yurtlara gitme olayı da ulaşımdan bağımsız değil. Ulaşım da yetersiz olduğu için kadınlar iki-üç saat öncesinde yurda girmek zorunda kalıyorlar” dedi.
Yurtlardaki kadın öğrencilerin yurt içerisindeki kıyafetlerine yurt yönetimlerinin müdahale ettiğini aktaran Ceren Leventoğlu, yurda kadın öğrencileri taciz etmek için giren bir erkek olduğunda yurt yönetiminin ‘Gözden kaçmış’ şeklinde savunma yaptığını aktardı. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi kampüsü içerisinde yer alan yurda bir erkeğin tamirci kılığında girerek kadın öğrencileri taciz etmeye çalıştığının bilgisini veren Ceren Leventoğlu, kadınların yurtlarda da güvende olmadığını vurguladı.
DİNCİ YAPILARA YÖNLENDİRME
KYK yurtlarında “manevi danışmanlık” adı altından dinci yapılara yönlendirmeler yapıldığının bilgisini veren Ceren Leventoğlu, “Bize kendilerince makul bir ücrette bir barınma sağlıyorlar ama bunun karşılığı olarak da kendi örgütlenme alanlarına öğrencileri çekmeye çalışıyorlar. Öğrencilerin problemlerini manevi danışmanlık hizmetleriyle çözebileceklerini düşünüp öğrencileri ses çıkarmama yönünde bastırmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
‘TEK YOL BİZİM ÖRGÜTLENMEMİZ’
27 Eylül günü Osmaniye’de kaldığı KYK yurdunda sıcak su olmadığı için soğuk suyla duş alan ardından kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren hemşirelik öğrencisi Kasım Bulgan’ı hatırlatan Ulaş Danyeli ise, Eskişehir Gündüzalp Erkek Öğrenci Yurdu’nda 1 haftadan fazladır sıcak su olmadığını ve kaloriferlerin çalışmadığının bilgisini verdi. Yurttaki öğrencilerin bu duruma ilişkin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) şikayeti oluşturduğunu söyleyen Danyeli, yurt müdürünün şikayette bulunan öğrenciyi tehdit ettiğini belirtti. KYK’da öğrencilerin karşılaştıkları sorunlara karşın mücadelenin önemine dikkat çeken Danyeli, “KYK'ların can güvenliğimizi sağlamasının tek yolu bizim örgütlenmemiz. Biz ne zaman örgütlenirsek, mücadele edersek KYK'lar o zaman bizim can güvenliğimiz sağlanmaya başlayacak. Bunu aslında yurt isyanlarında da gördük. Zeren Ertaş KYK tarafından asansör kazasında katledildikten sonra her yerde yurt isyanları çıktı ve çoğu yurtta en azından belli birtakım kazanımlar kazanıldı. Biz mücadele edersek ancak can güvenliğimizi sağlayabiliriz. Yoksa KYK bizim can güvenliğimizi sağlamayacak” ifadelerini kullandı.
MA / Enes Beyaz
