Önceki depremde önlem alınmadı, Çevrimtaş enkaza döndü 2020-01-25 15:05:35 ELAZIĞ - Depremde 13 hanesinden 4’ü enkaza dönen ve 2 kişinin yaşamını yitirdiği Çevrimtaş Mahallesi’nde, 2007 yılında benzer bir depremin yaşandığı ve hasar gören evlerde önlem alınmadığı öğrenildi.    Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından kent merkezi başta olmak üzere ilçe ve köyler ile Malatya’da meydana gelen enkazlarda arama kurtarma çalışmaları sürüyor. Depremde şimdiye kadar 22 kişinin öldüğü, bini aşkın kişinin yaralandığı açıklanırken, Çevrimtaş köyünde yaşanan ihmalkarlıklar görülmedi.    Depremin merkez üssü Sivrice’den Çevrimtaş’a giden tali yol, deprem sonucunda yol boyunca heyelan meydana geldi. Çatlamalar ve kayaların düşmesi sonucu birçok noktada kapanan yol, köye ulaşımı zorlaştırıyor.    ÖNCEKİ DEPREMDE EVİ HASAR GÖRMÜŞTÜ   Artçı depremlerinde merkez üssü olan köyde bulunan 13 haneden 4’ü, tamamen enkaza döndü. Geriye kalan diğer hanelerde kullanılamaz hale geldi. Saatler süren zorlu yolculuk ardından ulaştığımız köyde, enkaz altında kalan Zeki Ertaş ve Ramazan Ertaş’ın yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz. Komşu köyde, yaşamını yitiren Ramazan Ertaş’ın, 2007 yılında köyde meydana gelen depremde evinin hasar gördüğü ve aynı evde önlem alınmadan yaşamaya devam ettiği konuşuluyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl Nisan ayında korkutan bir depremin daha yaşandığı belirtildi.    YÜZBAŞI: BİR SAAT SONRA KÖYE GELDİK   Neredeyse kimsenin kalmadığı köyde, yardım için gelen askerler ve AFAD ekipleri bulunuyor. Köyde meydana gelen depremle ilgili bilgi aldığımız Jandarma Özel Hareket Yüzbaşı, depremin meydana gelmesiyle birlikte zor şartlar altında bir saat sonra köye ulaştıklarını ve AFAD ekipleriyle birlikte enkaz altında kalan köylüleri kurtardıklarını anlattı.    MUHTAR YÜZBAŞIYI YALANLADI   Daha sonra görüştüğümüz ve aynı zamanda evi hasar gören köy muhtarı Ramazan Alparslan, meydana gelen deprem ardından yaşadıklarını anlatarak, asker ve AFAD ekiplerinin depremden 4 saat sonra köye geldiklerini, enkaz altında kalan köylüleri de kendi imkanlarıyla çıkardıklarını söyledi.    Alparslan, deprem ardından yaşananları şöyle anlattı: “Deprem olunca dışarıya çıktık, aşağı mahalleye gittik. Orada Zeki Ertaş göçük altında kalmıştı. Komşularımızın yardımıyla ses verdiği için onu kurtarabildik. Yaşar Güçlü’yü kepçe yardımıyla çıkardığımız zaman vefat etmişti. Ramazan Ertaş’ı da çocuklarıyla birlikte göçükten çıkardık. Orada 4 ev yıkıldı. Geriye kalan da tahrip oldu. Ramazan Ertaş vefat etti. Burada da 3 ev yıkıldı, başka köylerde de Turgut Özdemir, Yılmaz Kartalkaya ile annesi Ferinaz’ı da evlerinden aldık.”   Köyde 2007 yılında benzer bir depremin yaşandığını belirten Alparslan, “2007’de Nisan ayında deprem oldu. AFAD ekipleri ve askerler, heyelanın yolu kapattığı gerekçesiyle geç geldiklerini söylediler. Burada zaman kaybımız oldu. Zaman kaybı yaşanmasaydı, belki bu kadar ölüm yaşanmazdı” dedi.   Çok sayıda hayvanın enkaz altında bulunduğunu aktaran Alparslan, köydeki bütün evlerin hasar gördüğünü ve can güvenliklerinin bulunmadığını söyledi.    ‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK’   Yetkililere seslenen Alparslan, “Bizlere verdikleri çadırlarda yaşayamadık. Bu çadırlarda yaşmak kış koşullarında zordur. Bakanlardan isteğimiz; kırsal kesimdeki insanlara yardımcı olsunlar. Buradaki insanlar çok kısa zamanda ev ve ağır yapamaz. Çadır yerine konteynır verilirse, en azından can güvenliğimiz olur. Hayvanlarımız olmazsa biz geçimimizi sağlayamayacağız.  Bu evlerin altı ahır, biz canlarımızı hiçe sayarak hayvanlarımıza bakmak zorundayız. Evlerimizi yapana kadar can güvenliğimizi sağlamış oluruz. Konteynır evleri emaneten versinler, biz evlerimizi yaptığımızda geri alsınlar” talebinde bulundu.   Evi harabeye dönüşen köylülerden Ramazan Ermek, yas içinde enkazların önünde bekleyişini sürdürüyor. Ermek, gidecek bir yerlerinin olmadığını söyleyerek, dayanışma çağrısında bulundu.