Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor 2025-11-07 09:05:41 HABER MERKEZİ - Şam yönetiminin entegrasyon sürecine ilişkin adım atmamakta ısrar ettiğini belirten gazeteci Gîvara Şêx Nûr, “Ortadoğu artık değişecek. Kendisini yenilemeyen Esad gibi kaçmak zorunda kalacak” dedi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam Yönetimi arasında 10 Mart tarihinde imzalanan mutabakatı ile Suriye’de başlayan görüşmeler devam ediyor. Yer yer Şam’a bağlı askeri gruplarla Demokratik Suriye Güçleri (QSD) arasında gerilim ve çatışma yaşansa da devam eden entegrasyon görüşmeleri kapsamında Özerk Yönetim’in Şam hükümetine Suriye ordusunda üst düzey görevde yer alacak 72 komutanın ismini bildirdiği öne sürüldü. Yaşanan gelişmeler ve entegrasyon sürecini Hawar Haber Ajansı (ANHA) Politika Servisi editörlerinden gazeteci Gîvara Şêx Nûr değerlendirdi.   ‘ŞAM PRATİK ADIM ATMAMAKTA ISRAR EDİYOR’   Özerk Yönetim ile Şam Yönetimi arasında imzalanan mutabakatın ardından Şam hükümetinin olumlu adım atmamakta direttiğini belirten Şêx Nûr, “QSD’ye baktığımızda aslında Suriye’de başından beri Kürtlerin entegrasyonundan bahsediyor. Esad döneminde de Kürt güçleri bu taleplerini dile getiriyorlardı. Sonraki dönemlerde de bu böyle oldu. Ancak bugünkü koşulların geçmişten farklı bir yanı var. Geçmişte Baas rejiminin ideolojik yaklaşımı bunu reddediyordu. Bugün ise, HTŞ’nin dini, inanç temelli yaklaşımı buna karşı çıkıyor. Her ne kadar Şam yönetimi kendi yayın organlarında QSD’nin adım atmadığını iddia etse de aslında QSD’nin her defasında hazır olduğunu açıklamasına karşılık pratikte adım atmayan tarafın Şam yönetimi olduğu açık şekilde görülebiliyor. Şam yönetimi QSD’nin kendisini tamamen feshedip dağıtılması sonucunda dahil olmasını bekliyor. Ancak Alevilerin yaşadığı, Süweyda’da yaşananlar da gösterdi ki, böyle bir şey mümkün değil. Kürtler, Araplar, Süryaniler başlarına ne geleceğini görebiliyor. Alevilerin üzerindeki katliamın nasıl olduğunu, sebebinin askeri bir örgütlülüğünün olmamasından kaynaklandığını görüyorlar. Hakeza Dürzî’ler bu katliamları gördükleri andan itibaren güçlerini tek bir çatı altına topladılar. Bugün bu nedenle herkesin QSD’den beklediği olumlu bir sonucun elde edilmesi. QSD’nin olumlu bir sonuç elde etmesi ile bir mesaj verilmek isteniyor” dedi.   ‘ORTADOĞU DEĞİŞECEK’   Entegrasyon sürecinin önündeki en büyük engelin Türkiye olduğunu, Dışişleri Bakanlığı nezdinde Hakan Fidan’ın söylemlerinin süreci engellemeye dönük olduğunu ifade eden Şêx Nûr, “Suriye halklarının kendi sorunlarını çözmesine izin vermiyorlar. Sürekli bir müdahale durumu var. Bakınız; QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî ile Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara arasında Paris’te bir görüşme gerçekleşecekti. Müdahale eden yine Türkiye’ydi. Şara’nın Paris’e gitmesini açık bir şekilde engellediler. Çünkü bu görüşmenin ardından bir takım adımlar atılacaktı. Ancak bu olmadı. Yakın zamanda Uluslararası Koalisyon ile ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barack da her iki tarafla görüşmeler gerçekleştirdi. Olumlu adımların atılmasına dönük görüşmelerdi. Bu anlamda olumlu adımların atılması bekleniyordu. Ancak olmadı. Baktığımızda Türkiye’de yürütülen Demokratik Toplum Süreci ile burada yürütülen süreç birbirine bağlı süreçler. Tabi, Türkiye ile yürütülen süreç çok daha hassas ve çok daha ağır süreç. Bu nedenle de hassas olunması gerekiyor. Şimdi burada PKK ile yürüttüğün süreci QSD’ye bağlamaya kalkarsan bu senin çözüm üretmek istemediğini gösterir. Ancak baktığımızda Türkiye’de de bir adım atılmamış. Aslında Türkiye’nin anlayışına baktığımızda aynı Suriye devletinin anlayışı ile birebir örtüşen bir yaklaşım karşımıza çıkıyor. Her iki tarafta da adım atanlara baktığımızda bir tarafta PKK, diğer tarafta da QSD adım atıyor. Ama inanıyoruz ki, yakın zamanda adım atmaya mecbur kalacaklar. Çünkü onlar için bu artık varlık-yokluk meselesi durumuna gelmiştir. Çünkü artık adım atmamaları durumunda sürecin kendilerini vuracağını biliyorlar. Bugün Ortadoğu’yu takip edenler, araştıranlar hepsi de görüyor ki, Ortadoğu artık değişecek. Bunun başka bir yolu yok. Ortadoğu’da kendisini yenilemeyen, kendisini değiştirmeyenler aynı Beşşar Esad gibi kaçmak zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.   ‘YAKIN ZAMANDA BİR TAKIM ADIMLAR ATILACAK’   Şam Yönetimi’ne bağlı bazı grupların sürekli olarak QSD mevzilerine saldırmasının temel amacının Kuzey ve Doğu Suriye’de Araplarla Kürtler arasında gerilim yaratmak olduğunu kaydeden Şêx Nûr, “Ancak tüm girişimlerine rağmen bu gerçekleşmiyor. Çünkü on yıldır Kürtler, Araplar, Süryaniler DAİŞ’e karşı birlikte savaşarak, birlikte kan döktüler. Bu nedenle ne kadar da karışıklık çıkarılmaya çalışılsa da başarılı olamıyorlar. Efrîn’e saldırdıklarında da amaçları buydu. Ama başaramadılar. Çünkü buranın projesi (Özerk Yönetim) oturmuş, yerleşmiş bir proje artık. O nedenle başarılı olamazlar. Kürtler, Araplar, Süryaniler artık birbiri ile savaşmaz burada. Suriye’nin tarihine bakın. Araplar, Kürtler, Hıristiyanlar her zaman birlikte yaşadılar. QSD de bu nedenle halkı savunmak üzerine kurulmuş, kimseye saldırmayacağını, halkı koruyacağını beyan ediyor. Bu da bir iç çatışmanın çıkmasına engel oluyor. Yoksa herkes biliyor ki, QSD içinde ağırlıklı olarak Arap savaşçılar bulunuyor. Bugün Özerk Yönetime baktığımızda herkes kendini yönetebiliyor. Bunlar görülüyor. Bu nedenle bir takım adımların yakın zamanda atılacağını düşünüyoruz. Aksi halde kendisinde ısrar edenleri, değiştirmeyenleri, bir başkası gelip değiştirecek” diye konuştu.   MA / Ahmet Kanbal