DFG: Barışın sesine sansür vurulamaz 2025-10-27 15:03:02   AMED - Kürt Özgürlük Hareketi’nin açıklamasını gündemine taşıyan Özgür Basın kurumlarının hedef alınmasına tepki gösteren DFG, ayrımcı erişim engellerini kabul etmediklerini vurgulayarak, “Barışın sesine sansür vurulamaz" dedi.   Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), dün Qendil’de Kürt Özgürlük Hareketi’nin yaptığı açıklamayı servis eden Özgür Basın kurumlarına dönük sansüre ilişkin açıklama yaptı. Kürt Özgürlük Hareketi yönetiminin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın onayıyla Türkiye’deki tüm güçlerini geri çekmeye başladıklarını duyurduğu açıklamanın başta Kürdistan ve Türkiye medyası olmak üzere tüm dünya basınında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekildi.    ‘SADECE ÖZGÜR BASINA MI GEÇERLİ?'   Medyanın tarihi çağrıyı habercilik"refleksiyle tüm ayrıntıları ile verdiğinin belirtildiği açıklamada, “Bu ayrıntılardan biri de açıklamanın tarihi görüntüsüdür. Bölgede barış ihtimalini artıran bu tarihi adıma rağmen Instagram, YouTube ve Tiktok yasakçı bir zihniyetle hem tarihi ana hem de gazeteciliğe gölge düşürmüştür. Özgür Basın geleneğinden gelen JİNNEWS, Ajansa Welat, Yeni Yaşam Gazetesi ve Mezopotamya Ajansı, bu tarihi anları okuyucuları ile paylaştığı için sansüre maruz kalmıştır. Mezopotamya Ajansı'nın resmi Instagram hesabı, JİNNEWS'in Tiktok hesabı erişime kapatılmıştır. Yine JİNNEWS ile Yeni Yaşam Gazetesi'nin Instagram hesabı, Ajansa Welat'ın Tiktok hesabından ve JİNNEWS'in YouTube Hesabından yapılan konu ile ilgili haber içerikleri ‘Topluluk kurallarını ihlal ettiği’ gerekçesi ile kaldırılmıştır. İktidara yakın medya savaş dilini sürdürmesine rağmen hiçbir engel ile karşılaşmazken ‘Topluluk ihlaki' Özgür Basın geleneğinden gelen ve 27 Şubat'tan bu yana Barış gazeteciliğini dilini esas alan yayınlara mı sadece geçerli?” tepkisinde bulunuldu.    ‘SÜRECİN RUHUNA UYGUN DEĞİL’   Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bu süreç hem ulusal hem de uluslararası yayın kuruluşların tarafından tıpkı Özgür Basın kuruluşlarında olduğu gibi sık ve detaylı bir şekilde işlenmektedir. Haber değeri taşıyan bu içerikler ise sadece Özgür Basın kuruluşlarında sansüre uğramakta ve hesaplar kapatılmaktadır. Bu da kapatılmalara sık gerekçe gösterilen "Topluluk kurallarına aykırı" ilkesi ile çelişmekte ve açıkça bir ayrımcılığa işaret etmektedir. Özgür Basın kuruluşları bir yandan büyük bir hassasiyetle sürece ilişkin yayın politikası yürütürken diğer taraftan süreç ile ilgili güçlü haber değeri taşıyan paylaşımlardan ötürü hem dijital platformlardan hem de devletin ilgili kurumları tarafından erişim engellerine maruz kalmaktadır. Bu durum hem sürecin ruhuna uygun değil hem de kabul edilemez.   Çağrımız; sanal medya kuruluşlarının eskinin kodlarıyla sistematize ettiği bu sansür politikalarından sıyrılması üzerinedir.  Ayrımcı erişim engellerini kabul etmiyor,  'Barışın sesine sansür vurulamaz" diyoruz. Çağrımız yetkili kuruluşların bu ayrımcı politikasından vazgeçmeye davet ediyor, erişime engellenen içeriklerin derhal erişime açılmasını istiyoruz.”