Amed Barosu: Mülteci hakları pazarlık konusu yapılmamalı 2025-06-20 13:20:34   AMED - Türkiye’nin göç politikalarının uluslararası yükümlülüklerle çeliştiğini belirten Amed Barosu, “Mülteci hakları pazarlık konusu yapılmamalı, nefret söylemleri ve zorla geri gönderme uygulamalarına son verilmelidir” dedi.   Amed Barosu İnsan Hakları Merkezi Göç ve İltica Komisyonu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Komisyon Başkanı Ahmet Mulla Muhammed tarafından okunan açıklamada, dünya genelinde zorla yerinden edilen kişi sayısının 122,1 milyona ulaştığına dikkat çekildi.   Muhammed, mültecilerin yalnızca birer istatistik olmadığını, her birinin insanlık onurunun sınandığı gerçek hikâyeler barındırdığını belirtti. Mülteci statüsünün, kişilerin uluslararası korumaya erişimini sağladığını vurgulayan Muhammed, bu statünün 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi ve 1967 tarihli Protokol ile açık şekilde tanımlandığını hatırlattı.   ‘KÜRESEL DAYANIŞMA YETERSİZ’   Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, dünya genelinde zorla yerinden edilmiş kişi sayısının 2025 itibarıyla 122,1 milyona ulaştığını aktaran Muhammed, bu durumun yalnızca sınır ülkelerini değil, tüm insanlığı ilgilendiren bir sorumluluk olduğunu söyledi. Muhammed, “Bu tablo, küresel dayanışma ve hukuki yükümlülükler konusunda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ortaya koyuyor” dedi.   TÜRKİYE’NİN GÖÇ POLİTİKALARINA ELEŞTİRİ   Türkiye’deki göç verilerine de değinen Muhammed, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 2025 yılı ilk 6 ayı itibarıyla paylaştığı istatistiklere göre; ülkede 2 milyon 691 bin 160 Suriyelinin Geçici Koruma Statüsü altında yaşadığını, 9 bin 9 kişinin Uluslararası Koruma Statüsünde olduğunu ve 1 milyon 106 bin 188 kişinin de ikamet izni bulunduğunu belirtti. Yılın ilk 6 ayında yakalanan düzensiz göçmen sayısının ise 60 bin 956 olduğunu ifade etti. Ancak bağımsız raporların, Türkiye’de bulunan göçmen sayısının resmi verilerin çok üzerinde olduğunu gösterdiğini aktardı.   Türkiye’nin göç politikalarının Cenevre Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası yükümlülüklerle çeliştiğini savunan Muhammed, “Göç meselesi siyasileştiriliyor, nefret söylemleri artıyor ve sığınmacılar sistematik olarak hedef gösteriliyor. Ekonomik kriz ve toplumsal sorunların faturası, mülteciler üzerinden çıkarılamaz” dedi.   GERİ GÖNDERME UYGULAMALARINA TEPKİ    Mültecilerin barınma, sağlık, eğitim ve çalışma haklarına erişiminde ciddi sorunlar yaşandığını belirten Muhammed, Geri Gönderme Merkezleri ve Geçici Barınma Alanlarındaki insani olmayan koşullara dikkat çekti. Muhammed, Türkiye’den Suriye’ye geri dönenlerin sayısının hükümet açıklamalarında 273 bin olarak verildiğini ancak bağımsız araştırmaların bu sayının abartıldığını ve geri dönüşlerin tamamının gönüllü olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.   Suriye’de kalıcı bir barış ortamının henüz sağlanmadığını vurgulayan Muhammed, zorla geri göndermenin uluslararası hukuka ve “geri göndermeme” ilkesine aykırı olduğunu ifade etti.   İRAN’DAN GÖÇ DALGASI UYARISI   İran ve İsrail arasında süren çatışmalara da dikkat çeken Muhammed, İran’dan Türkiye’ye yeni bir göç dalgası yaşanabileceğini belirtti. Muhammed, bu olası hareketlilik için Türkiye ve uluslararası kuruluşların acil hazırlık yapması gerektiğini söyledi.   Amed Barosu Göç ve İltica Komisyonu, açıklamasının sonunda şu çağrıda bulundu:   *Mültecilerin insan onuruna yakışır yaşam koşullarına kavuşması sağlanmalıdır.   *Suriye, Filistin ve İran başta olmak üzere savaşların sonlandırılması için uluslararası kamuoyu harekete geçmelidir.   *Mülteci hakları pazarlık konusu yapılmamalı, nefret söylemleri ve zorla geri gönderme uygulamalarına son verilmelidir.   Baro, detaylı raporun internet sitelerinde yayınlandığını duyurdu.