Hasta tutsaklar Yanık, Öztel ve Cengiz'in tahliyesi istendi 2025-05-03 14:54:54   HABER MERKEZİ - İzmir, İstanbul ve Ankara'da yapılan eylemlerde hasta tutsak Enver Yanık, Adnan Öztel ve Celal Cengiz'in sağlık sorunlarına dikkat çekerek, tahliyelerini istedi.    İzmir, İstanbul ve Ankara'da düzenlenen eylemlerde hasta tutsakların durumlarına dikkat çekildi.    İZMİR      İHD İzmir Şubesi, hasta tutsakların tahliyesi talebiyle iki haftada bir gerçekleştirdiği eylemi Konak'ta bulunan eski Sümerbank önünde devam ettirdi. Eylemde "Hasta mahpuslar ölüyor susma, suça ortak olma" pankartı açıldı. Bu haftaki eylemde Buca Kırıklar F Tipi cezaevinde tutulan hasta tutsak Enver Yanık'ın durumuna dikkat çekildi. Eyleme çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.   Basın açıklamasını yapan İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş,  Yanık'ın Şubat 2009'da Edirne F Tipi Cezaevi'nden tahliye olduğunu ve Ekim 2024'te tekrar tutuklandığını belirtti. Enver'in 1994 yılında ilk tutukluluğundan sonra birçok cezaevinde kaldığını aktaran Zilan Gümüş "1996 ölüm oruçlarına Ulucanlar Hapishanesinde katıldı. 69 gün süren ölüm orucu sonrası Ankara Numune Hastanesinde tedavi gördü ve Wernicke Korsakof Sendromu teşhisi konuldu. 1999 hapishane saldırılarında ağır yaralandı. O zamandan sol bacak uyluk iç kısmında 2 kurşun halen durmaktadır. Bu saldırılar sonucu seri ameliyatlar sonrası sağ bileğin üstündeki kemiğin parçalanması nedeniyle 8 platin takıldı ve vücudunda mermi ve şarapnel parçaları kaldı. Göğüs tüpü takıldı ve bir metal parçası halen durmaktadır. 19 Aralık 2000 saldırısında Sincan’da tek kişilik hücreye atıldı tedavilerinin yapılmaması ve beslenememesi sonrası kemik iltihabı ve dizlerde kireçlenme oluştu ve halen sürmektedir. Doğru düzgün tedavisi yapılmadı" dedi.   Yanık'ın tekrar tutuklamasının ardından sağlık sorunlarının ilerlediğini, tedavi sürecinin gerçekleşmesi için serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Zilan Gümüş, "1994’ten beri uğradığı saldırılar ve ölüm oruçları nedeniyle kendisinde oluşan wernicke korsakoff sendromu ve vücudundaki saldırılardan kaynaklı oluşan yaralanmalar, vücudunda kalan mermiler, uyluklarındaki platinler, kafa travması sonucu oluşan omurilikteki sıvı birikmeleri ve sürekli olarak bayılmalar ve halsizlik durumu olmasına rağmen Enver Yanık’ın tekrar tutuklanıp hapishaneye atılması bile bile onu ölüme göndermektir. Buradan yetkilileri uyarıyoruz; bu kadar hastalığı bulunan Yanık’ı derhal serbest bırakmalısınız. Biz insan hakları savunucuları Enver Yanık’ın durumunu yakından takip etmeye ve bu durumu kamuoyu ile paylaşıp yetkilileri göreve çağırmaya devam edeceğiz. Enver Yanık’a özgürlük" diye konuştu.   İSTANBUL      İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenledikleri "F Oturması" eyleminin 684’üncüsünü Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Açıklamada, “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Adnan Öztel serbest bırakılsın” pankartları açıldı. Bu haftaki eylemde, Tekirdağ 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutskak Adnan Öztel’in durumuna dikkat çekildi.     Açıklamayı yapan insan hakları aktivisti Erol Arıkan, Öztel’in bel fıtığı, Hemoroid ve ileri derecede Behçet hastası olup, Behçet hastalığına bağlı olarak ileri derecede görme kaybı, diş problemleri ve mide rahatsızlıkları yaşadığını belirtti. Arıkan, Öztel’in yaşamını sürdürebilmek için başklarının desteğine ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.    55 yaşında ve 20 yıldır cezaevinde olan Öztel’in, yaklaşık 3 yıl boyunca rahatsızlıklarına tanı konulmadığını dile getiren Arıkan, Öztel’in vasisisin komisyona yaptığı aktarımlarına şöyle yer verdi: “Adnan Öztel’i bütün raporları ile birlikte  İstanbul’da bir doktora götürdüm. Doktor, acilen yeni bir tedaviye başlanılması gerektiğini, aksi durumda tamamen kör olabileceğini söyledi. Samsun'da götürüldüğü hastaneye gidip doktoruyla görüştüm profesörün önerdiği tedaviyi söyledim ve rica ettim. Doktor yardımcı olup ve tedaviye başladı.Yaklaşık 12 yıldır bu tedavi arada bir ilaç değiştirilerek yapılıyor. Ancak her ay düzenli olarak günü gününe serum alması gerekirken, düzenli götürülmüyor mutlaka aksama oluyor. Hastaneye veya yanlış birime götürülüyor bazen de. Bu duruma itiraz ettiğinde  ‘sen mi daha iyi bileceksin, biz mi ‘diyorlar. En son geçen Mart’ta görüşe gittim, durumu daha da ağırlaşmış. Normal şartlarda dışarda dahi Behçet hastalığıyla mücadele oldukça güç. İyi beslenme, temiz hava, stressiz ortam, düzenli tedavi, destek dayanışma gerekiyor. Elbette bunların hiçbiri hapishanede söz konusu değil. Bedeni hastalığa direniyor henüz ama pes etmeden acilen serbest bırakılması ve tedavi için imkan tanınması gerekir. Çıkmasına 10 yıl var daha, bu koşullarda bu kadar yıl hayatta kalması çok güç.”    ANKARA     Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi,  hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin 556’ncı haftasında bir araya geldi. Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen inisiyatif üyeleri, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Celal Cengiz’in (69) durumuna dikkat çekti.    Açıklamayı yapan İHD MYK üyesi  Nuray Çevirmen, İHD verilerine göre Türkiye cezaevlerinde 161’i kadın, bin 251’i erkek olmak üzere en az  bin 412 hasta tutsağın bulunduğunu söyledi.    Nuray Çevirmen, Cengiz’in ağır kalp hastası ve bir damarında ise tıkanıklık olduğunu söyleyerek, “Kalbinde iki stent var. Anjiyo olması gerekiyor ancak hapishane koşullarından kaynaklı olamıyor. Ayrıca hem durumundan kaynaklı  insanca muamele göremiyor hem de insanlık onuruna aykırı aramalara maruz kalıyor. Toplamda 12 kez anjiyo yapılmıştır. Hiper tansiyon hastası. Bazen tansiyonu yükseldiğinde baygınlık geçiriyor. Bu durum ayrıca kalp hastalığını da tetikliyor. İleri yaşta ve durumunun iyi olmamasından kaynaklı olarak çoğu zaman idrarını da kaçırdığından hastaneye gitmek ve kalmak istemiyor. Yaklaşık 5-6 yıldır sağlıklı düşünemediğini ve unutkanlığın başladığını da avukat görüşünde ifade etmişti. Yine gözlerinin çok zor görebildiğini, okur yazarlığının kalmadığını, bu nedenle kantin ihtiyaçlarını yazamadığını, kantinde satılan ürünlerin  baş harflerine göre seçtiğini, gözlük kullandığını, yakını da uzağı da göremediğini aktarmıştı. Ayrıca şeker hastasıdır. Elleri sürekli olarak titremektedir. Bazen gözü tamamen kararıyor ve hiçbir şey göremiyor. Hastalıklarından kaynaklı olarak günde 11 ilaç kullanıyor. Çok fazla ilaç kullanmasından mide sorunları yaşamaktadır” dedi.   Nuray Çevirmen, şunları söyledi: "Hastaneye sevklerinde ambulans yerine ring araçlarıyla ve elleri kelepçeli olarak götürülüyor. Hastanede dahi kelepçesi açılmamaktadır. Celal Cengiz’in hapishanede kalamayacağı açıktır. Tek başına yaşamını devam ettiremeyen hastanın, bir an önce tahliye edilmesini ve sağlıklı koşullarda ailesinin yanında tedavisine devam edilmesini talep ediyoruz."