Ekonomik kriz kuru üzüm üreticisini de vurdu!

img

MANİSA - Ekonomik krizden etkilenen kuru üzüm üreticileri yıl içinde gübre, mazot ve ilaçlara gelen zamlara tepki gösterdi. Üzüm üreticisi Ahmet Doğan, "Çiftçi hep borçlu neden çünkü devletin uyguladığı zamlar belimizi büküyor. Devlet zam yapmasın varsın bize destek de vermesin" şeklinde konuştu. 

Türkiye’de en fazla üzüm tarımının yapıldığı kentler arasında yer alan Manisa’da çiftçiler, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiriyor. Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nin (TARİŞ) 2018 yılı çekirdeksiz sofralık kuru üzüm avans alım fiyatlarını kilo başına en düşük 7 buçuk TL, en yüksek ise 10 buçuk TL olarak açıklaması üzüm üreticilerinin beklentilerini boşa çıkardı. Saruhan ilçesinde üzüm yetiştiriciliği yapan Ahmet Doğan uzun yıllardır çiftçilik ile uğraştığını belirterek, mağduriyetlerinin her yıl daha fazla arttığına vurgu yaptı. 
 
‘1 BUÇUK TON KURU ÜZÜMDEN KAZANÇ ELDE EDEMEDİM’
 
Piyasada suya bandırılmadan satılan kuru üzüm fiyatlarının 10 TL gibi yüksek ücrete satıldığını dile getiren Doğan, suya bandırılmış üzümün ise 7 buçuk TL’den satıldığını belirtti. Küçük kuru üzüm üreticilerin elindeki ürünleri hemen düşük fiyatlara sattıklarını dile getiren Doğan, “Çiftçiler çıkan ilk üzümü hemen kesip kurutup sattı. Çünkü ileriki günlere kalsaydı satamayacaktı ve elindeki üründen de olacaktı. Üzümü ağaçtan kopardığımız gibi seriyoruz ve fiyatı pahalı oluyor. Ama ilaçlı suya batırılan üzüm ise daha ucuzdur. Sebebi de suya batırılan üzüm çabuk kurutuluyor. Bandırmalı ve bandırmasız kuru üzümde tat farkı var. Bu sene büyük tüccarlar işi biliyordu. Üretimi az olan çiftçiye gelip elindeki malı ucuza aldılar. Çiftçiler elindeki malı satıp, işçi, mazot, gübre ve ilaç paralarını ödedi. Çiftçinin elinde hiçbir kazandığı para kalmadı. Düşünün ben bir buçuk ton bandırılmış ve bandırılmamış kuru üzüm yaptım. Ama o bir buçuk tondan hiçbir kazanç elde edemedim. Çünkü mazota, gübreye ve ilaca verdiğim paranın haddi hesabı yok. Bu sene kuru üzümden kazanç elde edemediğim için artık üretim yapmayabilirim. Keşke kazanç elde etmiş olsaydım daha çok kuru üzüm üretimi yapmış olsaydım" dedi.
 
‘ÜRETİM 5 BUÇUK TONDAN BİR TONA DÜŞTÜ’
 
Doğan, geçen sene 7 dönümlük arazisinde 5 buçuk ton kuru üzüm elde ettiğini paylaşırken, bu yıl kuru üzüm üreticilerinin yüzlerinin gülmediğini söyledi. Doğan, hükümete yakın medyada Türkiye’de ekonomik sorun yokmuş gibi gösterildiğini dile getirerek, “Üretim çok olmadığından her sene üzüm yerine salatalık, domates gibi ürünleri de ektiğimiz oluyor. Çiftçi kazanmıyor. Çiftçi batıyor. Bu gidişle içinden çıkamayıp iflas edeceğiz ve gideceğiz. Bu gidişat değişmese birileri dur demese işin içinden çıkamayız. Geçen sene bir dönümde 700 kilo kuru üzüm elde ederken, bu sene 400 kilo elde edemedim. Üzümün ne kadar aşağıya düştüğü ortadadır. Bunun sebebi ise çiftçilerin üretim gücü düşüyor. Bu sene üzümlere bir de dolu vurdu. Dolayısı ile üretim yarı yarıya düştü” şeklinde konuştu.
 
‘ÇİFTÇİ BOĞAZINA KADAR BATMIŞ DURUMDA’
 
Türkiye’de mevcut hükümetin ekonomik krizi görmezden geldiğini kaydeden Doğan, kimsenin üretim yapmasına izin vermediklerini, Türkiye’nin her geçen gün daha fazla dışa bağımlı bir ülke konumuna düştüğünü söyledi. Doğan, şunları söyledi: “Bu hükümetin politikası ile alakalıdır. Hükümetin çiftçiye tarıma dönük bu kadar destek verdik ve yardım ettik yalanları var. Hükümet halkı aldatıyor. Türkiye tarım ülkesi ama ne hikmetse biz bütün tarım ürünlerimizi dışarıdan alıyoruz. Devletin yalan politikası doğru olsaydı biz bugün ürettiklerimizi ihracatını yapmış olacaktık. Ben küçük çaplı bir çiftçiyim. Devlet hep kendi yandaşının tarım üreticiliğinde destek veriyor. Gidin gariban çiftçilere sorun devlet size yardım ediyor mu ? Hayır etmiyor. Çiftçi boğazına kadar batmış durumda. Devlet yardım etse ne olacak? Bakın çiftçi hep borçlu neden çünkü devletin uyguladığı zamlar belimizi büküyor. Devlet zam yapmasın varsın bize de destek vermesin. Bize göre; çözüm mevcut hükümetin ve politikasının değişmesinden geçiyor.” 
 
MA / Ruken Demir – Ayşe Sürme