14 aylık tutukluluk işkence gibi geçti

img
MANİSA - 14 ay süren tutukluluğu süresince cezaevinde maruz kalıp, karşılaştığı hak ihlallerini anlatan cilt kanseri hastası Mehmet Arslan, tedaviye erişimlerinin engellenmesi ve ters kelepçe takılarak hastaneye götürülmeleri nedeniyle tutuklu olduğu günlerin adeta “işkence” gibi geçtiğini ifade etti.
 
Manisa’da yaşayan cilt kanseri hastası Mehmet Arslan, 14 ay önce “örgüt üyeliği” suçlaması ile gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Eski HDP yöneticisi olan Arslan, 14 ay süren tutukluluk sürecinin ardından 13 Temmuz’da görülen dava duruşmasında tahliye edilmesi sonrası bir hasta tutuklu olarak cezaevinde maruz kaldığı ve karşılaştığı hak ihlallerini anlattı.
 
Cezaevinde kaldığı süre boyunca diğer tutuklu ve hükümlüler ile birlikte cezaevi yönetimi ve gardiyanların psikolojik baskısına maruz kaldığını belirten Arslan, özellikle uygulanan OHAL dolayısıyla yoğun bir tecrit politikası uygulanıp, kitap verilmediği, sohbet ve görüş haklarının engellenip yine hasta tutukluların tedavisinin yapılmadığını kaydetti.
 
Tutuklu kaldığı 14 ayın bu yüzden adeta “işkence” gibi geçtiğini ifade eden Arslan, cezaevi yönetiminin özellikle hasta tutukluların sağlığa erişimlerini keyfi bir şekilde engellendiğini ifade etti.
 
‘ÇOK AĞIR BİR SÜREÇTİ’
 
Arslan, içerideki durumu şu sözlerle anlattı: “Ben ve diğer hasta tutukluların hastane sevkleri keyfi bir şekilde engelleniyordu. Aynı cezaevinde bulunan HDP Manisa eski il eşbaşkanlarından Ahmet Ertaş’ın da rahatsızlığı vardı. Acil gitmesi gerekiyordu fakat cezaevi yönetimi keyfi bir şekilde sevk vermiyordu. Hala da götürülmüş değil. Cezaevinde çok ağır süreçlerden geçiyorduk. Ben de hasta tutukluyum ve kendim cilt kanseri hastasıyım. 10 ay boyunca cezaevinde tedavi sürecim oldu ama sürekli bir engelleme ve erteleme vardı. Bu yüzden cezaevi yönetimi ile çok sorun yaşadık. Bu tartışmalar yüzünden disiplin cezaları verilip, hastaneye ters kelepçe ile götürülüyorduk. Sağlık durumum kötüydü. Yeni çıktım hızlı bir şekilde tedavi sürecime devam ediyorum.” 
 
‘TEK TİP’ DİLLENDİRİLMEYE BAŞLANDI
 
Cezaevi yönetimi tarafından yine koğuş havalandırmaların üstünün tel örgü ile kapatıldığını aktaran Arslan, bu duruma itiraz ettiklerinde ise karşılarına yine Olağanüstü Hal’in (OHAL) çıkarıldığını dile getirdi.
 
Yaşadıkları sorunlara dair cezaevi müdürü ile görüşmek istediklerinde de yine olumsuz yanıtla karşılaştıklarını söyleyen Arslan, cezaevinde son dönemde sürekli ‘tek tip’ kıyafet uygulamasının dillendirilmeye başladığını belirtti.
 
‘BU TÜR UYGULAMALARI KABUL ETMEYECEĞİZ’
 
Arslan, bunlarla birlikte ziyarete gelen ailelerin kötü muameleye maruz kaldıklarını da paylaştı. Özellikle kadın ziyaretçilere tacize varan çıplak arama yapıldığını söyleyen Arslan, bu yaklaşımla ziyarete gelen tutuklu yakınlarının yıldırılmak istendiğini vurguladı. 
 
Arslan, “Cezaevi yönetimi tarafından farklı bahaneler ile ceza alırdık. Ben 5 ay boyunca ailem ile görüşemedim. Bu tür uygulamalar ile 80’li yıllara gitmek istiyorlar. Bizi o dönemin psikolojisine hazırlamak istiyorlardı ama başaramıyorlardı.” dedi.