‘Çocuğun kendi ‘hayır’larını geliştirebileceği bir mekanizma oluşturulmalı’

  • kadın
  • 09:05 13 Temmuz 2018
  • |
img

ANKARA - Çocuğa yönelik istismarın iktidar eliyle malzeme yapıldığına dikkat çeken HDP’li Züleyha Gülüm, “Çocukların küçüklüğünden itibaren psikolojik destek alabileceği, kendi kimliğini taşıyabileceği, kendi 'hayır'larını geliştirebileceği bir mekanizma oluşturulmalı” önerisinde bulundu. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, çocuğa yönelik istismarın önlenmesi için AKP tarafından dillendirilen idam ve kimyasal hadımın ne tür sonuçlar doğuracağını değerlendirdi. Gülüm’e göre, bu kadar hassas olan bir mesele, iktidar eliyle malzeme yapılıyor. 
 
‘ASIL AMAÇ FARKLI’
 
Çocuğa yönelik cinsel istismarın önlenmesinin yolunun “hadım” ya da “idam” politikalarından geçmediğini vurgulayan Gülüm, “Zaten idamın kendisi bir insanlık suçu. İdamın tartışılması aslında devlete öldürme yetkisi tanıyan bir hak ki bu kabul edilebilir bir durum değil. Hiçbir şey idamla ve hadımla çözülemez. Bu, aslında son dönemde toplumsal muhalefete yönelik yükselen seslerin bir aracı haline getiriliyor. İdam cezası, toplumsal muhalefeti susturma yönünde bir malzeme olarak kullanılıyor” dedi.
 
‘ENSAR’A SESSİZ KALDILAR’
 
İktidarın; istismar, kaçırma ya da öldürülme vakalarının önüne geçmeyi hedeflemediğine dikkat çeken Gülüm, gerekçesini şöyle açıkladı: “Öyle olsa, Ensar Vakfı’nda 45 çocuğa tecavüz gerçekleştiğinde bunu koruyan, kollayan bir yerde durmazlardı. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ demezlerdi. O zaman neden cezalar meselesini tartışmadılar da üzerini kapattılar. Şimdi bir takım şeyleri gerekçe yaparak idam ve hadım tartışmalarını önümüze getiriyorlar.”
 
Tecavüz ve istismar vakalarının önüne geçmenin erkek egemen zihniyetle mücadeleden geçtiğinin altını çizen Gülüm, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kadın-erkek eşitliği fıtrata terstir” anlayışıyla bu sorunu çözemeyeceğini dile getirdi. Sorunun çözümünün var olan zihniyete karşı mücadele etmekle mümkün olabileceğini kaydeden Gülüm, “ Kadına yönelik pozitif ayrımcılık yapan yasalar, çocuğu korumaya yönelik yasalar geliştirmeli” diye konuştu.
 
'ASIL MESELE SALDIRININ ÖNÜNE GEÇEBİLMEKTE’
 
“Taciz ve tecavüz vakalarının asıl kaynağını aldığı yer, erkek egemenliği ve cinsellik yoluyla kadın üzerinde iktidar kurma amacıdır” diyen Gülüm, şu tespitlerde bulundu: “İktidar, kurma aracını kendisini ortadan kaldırmadığınız sürece çocuğa yönelik bu tür vakaları da ortadan kaldırmak mümkün değil. Biz de genellikle; cezaları arttırarak, ağırlaştırarak, çözebiliriz yaklaşımı var. Oysaki cezalandırmanın kendisi sadece sonuç haline geldiğinde; yani olay gerçekleştiğinde uygulanması bir anlam ifade eder. Yoksa asıl mesele cinsel istismarın, saldırının önüne geçebilecek mekanizmaları oluşturmaktır.” 
 
'ÖNLEYİCİ VE KORUYUCU MEKANİZMALAR GEREKLİ’ 
 
Çocuğun kendi gelişimini sağlayıcı, kendisine yönelik her türlü davranışı algılayabileceği mekanizmaların kurulması gerektiği önerisinde bulunan Gülüm, şöyle devam etti: “Çocukların küçüklüğünden itibaren psikolojik destek alabileceği, kendisine yönelik saldırıların farkına varabileceği, kendi kimliğini taşıyabileceği, kendi ‘hayır’larını geliştirebileceği bir mekanizma oluşturulmalıdır. Bunun için de devletin açıktan bir bakanlık kurması ve alt mekanizmalarıyla birlikte ekonomik desteğini de sağlayarak işletmesi gerekiyor. Bu mekanizma, aynı zamanda her türlü bakanlıkla da ortaklaşmalı.” 
 
'ARKASINDA YATAN ERKEK EGEMEN SİSTEMDİR’ 
 
İdam ve hadım tartışmalarının çözüm olmadığını vurgulayan Gülüm, “Hadım getirmenin mantığı ‘Erkekler aslında istemiyorlar. Tacizle tecavüzün bir ideolojik kaynağı yok. Bedensel bir meseledir, meseleyi de hadım edersek çözüm buluruz’ anlayışıdır. Mesele bireysel bir eylem değil. Meseleyi bireysel eyleme, bireysel suça indirgiyorlar. Oysaki arkasında yatan erkek egemen sistemdir. Siz bu sistemi korudukça ne yaparsanız yapın, erkekler kadınlara da çocuklara da cinsel saldırılarını sürdürecek” dedi.
 
Gülüm, HDP olarak Meclis ve yerellerde çocukların korunması için mekanizmalar oluşturulması yönünde mücadele yürüteceklerini sözlerine ekledi. 
 
MA / Diren Yurtsever – Berivan Altan