'Çözüm hadım ve idam değil, toplumsal farkındalık'

img
MERSİN - Çocuklara yönelik istismar suçlarının artmasıyla tartışılan hadım ve idam gibi cezai yaptırımların çözüm olmayacağını belirten Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, çözümün toplumsal farkındalık yaratmak olduğunu dile getirdi.
 
Çocuğa yönelik cinsel istismarına halkın tepkisi artarken, çözümü idam ve kimyasal hadım politikalarında bulan AKP’ye tepkiler de devam ediyor. Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, ülkede daha öncede çocuklara yönelik bu tür suçların yaşandığını; bu tür sorunların önüne geçmek için mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyor. 
 
'İDAMIN TÜRKİYE GERÇEKLİĞİNDE KARŞILIĞI YOK’ 
 
Çocuğa yönelik istismar ve kadınlara yönelik şiddet olaylarının birinci gündem maddesi olması gerektiğinin altını çizen Yeşilboğaz, çözüm olarak sunulan idam cezası ve kimyasal hadım politikasına ilişkin şunları söyledi: “Bu tür cezalandırma yöntemlerinin dünya ülkelerinde işe yaramadığını gördük. Toplumsal eğitim sağlanmadığı ve verilecek eğitimlerle toplumun genelinde farkındalık yaratılmadığı sürece bu sorun çözülemez. Salt hukuk ya da cezai yaptırımlarla bunu çözme şansı yok. Şimdi hadım deniliyor. Hadım tek başına çözüm değil. Ülkemizde şu anda yargıya güven, doğru adil karar verme oranları çok düşük. Böyle bir adalet sisteminde, daha sonra geri dönüşümü olmayan kararların sağlıklı olabileceğinden emin olabilir misiniz? İnsanları geri dönülmez cezalara çarptığınız zaman sonradan pardon diyemezsiniz. Ülkemizde halen yanlış yargılamalar birçok ocağı söndürmüştür. Ülkede hala adaletin öç alma kültürüyle kullanıldığı, hukukun öç alma aracı kılındığı siyasal bir düzlemde doğru kararlar vermesi mümkün müdür? İdam çığırtkanlığı yapılıyor; ancak bunun Türkiye’de bir gerçekliği ve karşılığı yok. Halkımızın bunu anlaması gerekiyor.” 
 
'PROTOKOL HÜKÜMLERİ ÇİĞNENEMEZ' 
 
Türkiye’nin 1980’lerdeki idamlardan sonra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHM) 6’ncı maddesine belli şartlarda imza attığını hatırlatan Yeşilboğaz, bu durumun büyük savaş tehlikesi ya da savaş durumlarında hariç olmak üzere idama karşı bir sözleşme olduğunu belirtti. Türkiye’nin daha sonra imzalanan ek protokol 13’üncü maddesinde de idamı her ne şartlarda olursa olsun uygulamayacağına dair protokole imza attığını kaydeden Yeşilboğaz,  şöyle devam etti: “Protokol hükümlerini çiğneyemezsiniz. Avrupa Birliği (AB) dışında kalacağınız ve dışlanacağınız anlamına gelir. Kendi anayasanızda düzenleme yapmak zorundasınız. Bunu yapsanız dahi bunun Avrupa’da kabul edilebilirliği yok. Yani olmayan cezai yaptırımları ülke gündeminde tutmaya çalışıyoruz. Dün yapılan idamları biz bugün eleştirebiliyoruz. Bu nedenle bu tür cezai yaptırımlarla sorunları çözemezsiniz.” 
 
'ÇOCUKLARIN YANI SIRA AİLELER EĞİTİLMELİ’
 
İdam ve hadım gibi cezai yaptırımların çözüm olmadığını belirten Yeşilboğaz, çocuklara yönelik istismar suçlarının önüne geçmenin toplumsal farkındalık yaratmaktan geçtiğinin altını çizdi. Yeşilboğaz, “Bu sorunu çözmek için yapmanız gereken, çocukları eğitirken öncelikle aileyi eğiteceksiniz.  Ailede kendi çocuğunu eğitirken çocuğu bir birey olarak görecek ve çocuğa vücudunun kendisine ait olduğu anlatacak. Aileler kendisine yapılan davranışın hangisinin cinsel istismar olduğunu ve olmadığını çocuklarına anlatacak. Siyasal politikaları geliştireceksiniz. Sosyologlar, psikologlar ve ekonomistlerle toplumda bu sorunları nasıl giderebiliriz arayışı içerisine girmek gerekiyor.”