Kaymakamken izin verdi, kayyum olunca yıktı 2018-10-19 09:15:16 URFA – Halfeti Kaymakamı Şeref Albayrak, Cibin mahallesinde imar için izin verdiği 28 evi, kayyum olarak atandıktan sonra “kaçak yapı” diyerek yıktı. Kandırıldıklarını söyleyen mahalle sakinleri, yıkıma tepki gösterdi.  Urfa’nın Halfeti Belediyesi’ne 23 Aralık 2016 tarihinde kayyum olarak atanan ilçe kaymakamı Şeref Albayrak, Cibin (Saylakkaya) Mahallesi’nde 28 evi, “kaçak yapı” olduğu ve sit alanına girdiği gerekçesiyle yıktı. Evlerini yapmadan önce şimdiki kayyum olan kaymakam Şeref Albayrak’a danıştıklarını dile getiren mahalle halkı, Albayrak’ın kayyum olmadan önce “Evlerinizi yapın” dediğini, ancak kayyum olarak atandıktan sonra yaptıkları evleri “kaçak yapı” olduğu ve sit alanına girdiği gerekçesiyle yıkma kararı aldığını belirtti. Albayrak, kararı aldıktan üç gün sonra mahallede 28 evin yıkımını gerçekleştirdi.   ‘İHTARDA BULUNMADAN YIKTILAR’   Doğuma büyüme Cibin Mahallesi'nde yaşayan Kadriye Özmen, Büyükşehir Yasası'ndan önce mahallenin köy olduğunu, yasanın ardından köy statüsünden mahalle statüsüne alındığını ve mahallenin Urfa’nın en eski mahallerinden biri olduğunu söyledi. Mahallerinde bulunan konutların çoğunun yıkılma tehlikesi altında olduğunu, bu yüzden kendilerine köy arazilerinde yeni konutlar yapmak istediklerini ifade eden Özmen, “İlk olarak 2012 yılında boş arazilerde kendimize konut yapmak istedik, ancak SİT alanı olduğu için ev yapmamıza izin verilmedi. Aradan 3 yıl geçtikten sonra tekrar Halfeti Kaymakamlığı'na başvurduk. Kaymakam bize ‘Evlerinizi yapın, belediye gelir size ceza keser, siz o cezayı yatırın, ardından ruhsat için gidip 2 bin 500 TL ile 5 bin TL yatırın, ondan sonra bir şey olmaz’ dedi. Bizde dediğini yaptık ruhsat için gidip istedikleri parayı yatırdık. Evlerimiz tam bitti derken, bu sefer belediyeye kayyum atandı ve kayyum hiçbir ihtarda bulunmadan 3 gün içinde evlerimizi yıktı” dedi.   ‘HEM YIKTILAR HEM BORÇLANDIRDILAR’   Yapılanların hiçbir vicdana ve ahlaka sığmadığını dile getiren Özmen, “Bize ‘Siz 2012 yılında başladığınız için imar affına uğrayabilirsiniz’ dediler. Biz ona dayanarak imar affından yaralanmaya çalıştık. Elimizde imar affından yararlanmak istediğimize dair belge ve yatırdığımız para makbuzu olmasına rağmen hiçbir şey demeden ‘kaçak yapı’ denilerek evimizi yıktılar. Bu sayede yatırdığımız paradan olduk, birde ilçe belediyesine borçlandık” diye konuştu. Evleri yıkıldıktan sonra Şeref Albayrak ile görüşme taleplerinin geri çevrildiğini dile getiren Özmen, belediyeye gittiklerinde kapıdan içeri alınmadıklarını ifade etti.    Mahallelerinin sorunlarının saymakla bitmediğini aktaran Özmen, altyapısı olmayan mahalleye kayyumun parke taşı döşediğini belirterek, “Buna ne gerek vardı. Burası köy yeri köye toprakta gerekir. Ana yollara yapın ama arabanın hiç geçmediği yere neden parke taşı yaparsınız. Bunları söyledik ama sesimizi duyan olmadı. Köyde kanalizasyon sorunu var. Bir yağmur yağdı mı insanların bağı bahçesi lağım çukuru gibi oluyor. Önce bunlara çözüm üretsinler” diye konuştu.   ‘BİZİ İKİ TÜRLÜ KANDIRDILAR’   Aynı mahallede yaşayan Muzaffer Atmaca, 2012 yılında köy arazisinde ev yapmaya başladıklarını, o zamanlar kaçak diye yıktıklarını, aradan 3 yıl geçtikten sonra imar affının çıktığını, imar affından yaralanmak için ruhsat çıkardıklarını ve evlerini yapmaya başladıklarını söyledi. “Bize önce yapın dediler, sonra ‘Evinizi yapın’ diyenler gelip yıktı” diyen Atmaca, “Bizi iki türlü kandırdılar. Bir önce yapın dediler, bizde yaptık. Belediye geldi para cezası kesti. Ardından ruhsatımız olmasına rağmen belediye hiçbir ihtarda bulunmadan yıktı” diye konuştu.    Belediyenin önce kendilerine inşaat izni verdiğini dile getiren Atmaca, “Bize önce tapuda verdiler, sonra tapumuzu iptal ettiler. Tapumuzu ne gerekçe ile iptal ettiklerini bilmiyorum. Ardından imar affı çıktı. Bu aftan yaralanmak istedik oda olmadı. Aradan geçen zaman diliminde eşim vefat etti. Şimdi ben bu yaşımda bir yandan evin pisliğini çekiyorum, bir yanda da bize kesilen cezaları ödemeye çalışıyorum. Nasıl ödeyeceğim bilmiyorum” dedi.     MA / Erdoğan Alayumat