Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutuklu Yahya Özmen, 2004 yılında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" gerekçesiyle 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. O tarihten bu yana Türkiye'nin farklı cezaevlerinde kalan Özmen, son olarak Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Özmen’in 10 Kasım'da bedenini ateşe verdiği belirtildi. Ağabeyi ile 24 Kasım'da görüşmeye giden Mehmet Özmen, ağabeyini yanıklar içinde gördüğünde şaşırdığını ve o gün kendini yaktığından haberdar olduklarını söyledi. Cezaevi yönetiminin konuya dair kendilerine o güne kadar hiçbir bilgi vermediğini sözlerine ekleyen Özmen, "Ağabeyim biz üzülmeyelim diye bize kendisini nasıl yaktığını söylemedi" dedi.   

 

AİLE 14 GÜN SONRA HABERDAR OLDU

 

Yaptıkları görüşmenin 24 Kasım'da olduğunu ve ağabeyinin ise kendisini 10 Kasım'da yaktığını ifade eden Özmen, aradan 14 gün geçmesine rağmen ağabeyinin hastaneye götürülmediğini ve cezaevi revirinde tedavi edildiğini söyledi. Görüşmeden çıktıktan sonra insan hakları kuruluşlarına başvuru yaptıklarını belirten Özmen, "Ağabeyim 30 Kasım'da fenalaşıyor. Ancak o zaman Edirne'de bulunan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılıyor" dedi. 

 

DOKTOR: YANINDA KALMASI ZORUNLUDUR

 

Ağabeyinin hastaneye kaldırıldığını cezaevi yönetimi ile yaptıkları görüşme sonrası öğrendiğini belirten kardeş Özmen, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne giderek uzaktan da olsa ağabeyini gördüğünü belirtti. Doktor ağabeyine refakatçı olmak istediğini ileten Özmen’e, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan izin alması gerektiğini belirtmesi üzerine, Özmen savcılığa iletmek için doktordan ağabeyi ile ilgili bir rapor aldığını kaydetti. 

 

Doktor savcılığa iletilmesi için ağabeye verdiği raporda şöyle dedi: "Yahya Özmen'e yanık nedeni ile debridman ve greftleme operasyonu yapılmıştır. Ameliyat sonrası bakımı ve temel ihtiyaçları için yakını Mehmet Özmen'in refakatçı olarak kalması zorunludur." 

 

SAVCILIK: REFAKAT TALEBİNİN REDDİNE

 

Doktordan aldığı bu rapor ile Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Özmen'in vermiş olduğu dilekçeyi değerlendiren savcılık, "Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Yahya Özmen'in cezaevinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile hükümlü olduğu, infazının da 5275 sayılı yasanın 25. maddesi gereğince yapılmakta olduğu, 25/1 maddesi uyarınca hükümlünün sağlık hizmetlerinin devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkum koğuşlarında uygulanması gerektiği, koğuşunda başka bir kişinin bulunmasının yasa gereği mümkün bulunmadığını" kaydetti.

 

Ayrıca doktorun vermiş olduğu raporu değil cezaevinden gelen dilekçeyi esas alan savcılık, "Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Korumu'nda alınan 05/12/2017 tarih ve 2017/1677 sayılı cevabı yazısında hükümlünün Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi mahkum koğuşunda yatıyor olduğunu, hükümlün temel ihtiyaçlarını karşılayabildiği, ihtiyaç duyulması halinde de mahkum kabul koğuşunda görevli infaz koruma memurları tarafından hükümlüye yardım edilmesi hususunda müdürlük tarafından talimat verildiği hususunu bildirmiş olduğu görülmüş olup, hükümlünün kardeşi Mehmet Özmen'in refakatçı kalma talebinin reddine karar verilmiştir" diye karar verdi. 

 

DUYARLILIK ÇAĞRISI 

 

Aldığı ret kararının ardından Özmen, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'ne başvurdu. Ağabeyi için duyarlılık çağrısı yapan Özmen, "Öncelikle ağabeyimin tedavisinin iyi yapılmasını istiyorum. Yine cezaevi koşullarının değiştirilmesini ve memleketimiz olan Van'a yakın bir yere sevk edilmesini istiyoruz. Çünkü geliş gidişlerimiz sorun oluyor" dedi.