İZMİR- Uluslararası Ege İnsan Hakları Okulu’nun “İnsan Hakları Mücadelesinin Siyasal Boyutu” başlıklı oturumunda konuşan Eren Keskin, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt sivil siyasetinin gelişmesinden çok korkuyor” diyerek barış mücadelesinin bu yüzden daha da büyümesi gerektiğini söyledi.
Uluslararası Ege İnsan Hakları Okulu tarafından düzenlenen “Baskıcı Rejimlerde Hukuk ve İnsan Hakları” başlıklı Çalıştay’ın ikinci gününde de devam etti. Son oturumun konusu ise “İnsan Hakları Mücadelesinin Siyasal Boyutu” oldu. Moderatörlüğünü avukat Fatma Keskin’in yaptığı söyleşide İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin ve Doçent Doktor Murat Sevinç katılmacı olarak katıldı.
‘BU COĞRAFYADA CEZASIZLIK POLİTİKASI VAR’
İHD’nin büyük bedeller ödemesi ve uzun mücadeleler yürütmesi sonucunda Türkiye’de akademi alanında Kürtlerin konuşulmaya başlandığını belirten avukat Eren Keskin, kontrgerilla cinayetlerinin yaşandığı dönemler gördüklerini söyledi. İHD’nin en çok mücadele ettiği konulardan birinin de gözaltında kayıplar olduğunu belirten Keskin, “Uzun hukuki mücadeleler sonrasında kaybedilen insanların asit kuyularına atıldığını öğrendik. O zamanlar bu kayıpların doğrudan mesulü olan bazı kişiler hala günümüzde aktif olarak siyasetçilik yapıyorlar. Biz bu coğrafyada katillerimizle birlikte yaşıyoruz çünkü bir cezasızlık politikası var. Kürt halkına yapılanlardan dolayı AİHM’de devlet bir kez bile ayrımcılıktan bir kez bile mahkûm edilmedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt sivil siyasetinin gelişmesinden çok korkuyor. Barış mücadelesinin bu yüzden daha da büyümesi gerekiyor. Hep beklediğimiz barış ne zaman gelecek bilmiyorum ama devletin en yumuşak dille dahi olsa gerçekleri dile getirenlere karşı ne kadar tahammülsüz olduğunu Tahir Elçi'den, Hrant Dink'ten gördük. Dünyayı direnenler değiştirecek. Bugün biz kadına yönelik şiddeti, homofobiyi, ırkçılığı konuşabiliyorsak bu direnenler sayesindedir. Kendimize güvenmeye devam edelim ve değiştireceğimizi düşünelim” diye konuştu.
‘İNSAN HAKLARI SİYASAL MÜCADELELER SONUNDA KAZANILMIŞTIR’
OHAL KHK’sı ile yapılamayacak ne varsa 2 yılda yapıldığını dile getiren Doç. Dr. Murat Sevinç ise, “Hiçbir şey olmadı, pek az insan tepki gösterdi. Kararnameye gelen süreçte bir kadının cenazesi asfalt üzerinde bekledi, başka bir kadın çocuğunun cenazesini buzdolabında bekletti ve yine bir şey olmadı. İçten içe bilinçlenme, birikim, birtakım insanların mücadelesi oluyor elbette ama büyük şeyler olmuyor. Birey, insan hakları gibi kavramlar batılı kavramlar. Hukuk dediğimiz şeyin bir arka planı vardır, o da hak mücadelesi ve tarihidir. Büyük siyasal mücadeleler ve kayıplar sonunda bütün ilkeler kazanılmıştır. Bunları düşünmeden neden ilkelerin uygulanmadığını düşünmemeliyiz. Hürriyet ve insan hakları Avrupa’da burjuvazi sınıfının mücadelesi sonrasında çıktı” dedi.
“Kimlikleri görmeden ve üzerine kafa yormadan salt bir sınıfsal perspektiften hak mücadelesi yürütmeye imkan yok” diyen Sevinç, “Birey ve yurttaş olamamış insanlarla nasıl iletişim kurabileceğiz? Ben, yumuşak ve karşımdakinin anlayacağı bir dille, insanları kategorize etmeden ve suçlamadan anlatmaya sorunları ve kazanımlarımızı çalışıyorum” dedi.
Uluslararası Ege İnsan Hakları Okulu’nun üçüncü çalıştayı “Baskıcı Rejimlerde Hukuk ve İnsan Hakları” başlığı altında yapılacak tartışmalarla sürecek.
Şirince Matematik Köyü’nde gerçekleşen etkinliğin son günü “Ablukayı Dağıtmak” başlıklı forum ile sona erecek. Moderatörlüğünü Avukat Evren Çıldır’ın yapacağı forumda Profesör Doktor Nilgün Toker, Doktor Serdar Tekin ve Avukat Tareq Shrourou konuşmacı olacak.