Çiçek: Öcalan yüz yıllık kötülük düzenine karşı çıkıyor

img

İSTANBUL - Öcalan’ın Ahlat ve Malazgirt’te başlayan Türk-Kürt ilişkisinin 1921 Anayasası’na kadar gelişimine değinirken tarihsel bir güzelleme yapmadığını vurgulayan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, Öcalan’ın yüz yıllık kötülük düzenine karşı çıktığını söyledi. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 7 Ağustos’ta avukatlarıyla yaptığı görüşmede dikkati çektiği Kürt-Türk ilişkisinin tarihsel seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hakların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, Öcalan’ın Ahlat ve Malazgirt’ten bahsederken tarihsel güzelleme yapmadığını, yüz yıllık kötülük düzenine karşı çıktığını vurguladı. 
 
HUKUKU AŞAN BİR SAVAŞ HALİ 
 
İmralı’daki tecridin hukuku aşan son derece politik ve ideolojik bir savaş hedefiyle ele alındığını vurgulayan Çiçek, “Dönemine göre güncel nedenleri değişse de İmralı tecrit politikalarının temel amacının bir bütün olarak Sayın Öcalan’ın politik karşılığına ve müdahilliğine yönelik olduğunu biliyoruz. O nedenle sürekli bir devlet operasyonuyla karşı karşıyayız” dedi.
 
ÇÖZÜM ADRESİ DAHA DA NETLEŞTİ 
 
Öcalan’la son dönemde yapılan görüşmelerin bu politik tutuma göre belirlendiğini ifade eden Çiçek, “Bununla beraber yıllar içerisinde mutlak tecrit ile devreye konulan tüm saldırı ve baskı politikalarını toplumsal direniş boşa çıkardı. Her geçen gün derinleşen Kürt meselesinde çözüm adresinin daha da netleşmesinin de görüşme takvimini etkilediğini de söyleyebilmek mümkün. Bu genel tespitlerin dışında özel olarak son İmralı avukat görüşmesine izin verilmesinin esas amacının henüz ne olduğunu bilebilecek durumda da değiliz. Açıkçası buna çok kafa yormanın da doğru bir iz sürme yöntemi olduğunu düşünmüyorum. Devlet tarafından bilinçli olarak kapalı bir alan olarak tutulan İmralı’da yapılan görüşmelere dair yapılacak her iyi niyetli yorum da geçmiş tecrübelerden sabitle söylenecek olursa, tecrit politikalarının esas amaçlarından olan algı operasyonu, çarpıtma ve gerçeği ters yüz etme politikalarına hizmet ediyor” diye belirtti.
 
‘DEMOKRATİK SİYASET TUTUM ALMALI’
 
Tecridin hukukun dışına çıkarılıp politikleştirmesine karşı demokratik siyasetinin tutum alması gerektiğini ifade eden Çiçek, “İmralı’daki tecrit politikaları ahlaka ve hukuka ne kadar uygun? Devleti yönetenlerin temel sorunlarımız hakkında söyledikleri ne kadar Türkiye halklarının lehine, Sayın Öcalan’ın söyledikleri ne kadar lehine? Hangi siyasal anlayış ya da söylemler, toplumu ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak daha fazla demokratik çıkışa yönlendiriyor? Dolayısıyla söz konusu İmralı olduğunda demokrasi güçlerinin ya da kendisini demokratik kriterlerle tanımlayan güçlerin bu kadar iktidar oyunlarının oynandığı bir sahada duymadıkları, görmediklerinden ziyade duyduğu ve gördükleri üzerinden yorum yapmaları, tavır geliştirmeleri, en doğru tutum olacaktır. Aksi durum, tecrit politikalarının amacına hizmet eden çarpıtma düzeninin dişlisi haline gelmekten kurtulamayacağız. Yine bu kadar algı operasyonuna zemin sunan tecrit politikasına siyaseten, ahlaken ve hukuken karşı çıkmak da öncelikli demokratik tutum olmak zorundadır” diye konuştu. 
 
‘ÖCALAN ÇÖZÜME ODAKLANIYOR’
 
Öcalan’ın avukatları ile yaptığı görüşme sonucunda “Kürtlere yer açmaya çalışıyorum. Gelin Kürt sorununu çözelim. Bir haftada çatışma durumunu, ihtimalini ortadan kaldıralım” sözlerine değinen Çiçek, Öcalan’ın halklara kadermiş gibi dayatılan savaş politikalarına karşı barış politikasını gerçekleştirdiğini söyledi. Çiçek, şöyle devam etti: “Öcalan, sürekli bir savaş halinin ve insan kaybının bir arada yaşama duygularını zayıflattığı ve dolayısıyla demokratik çözüm ihtimalini de zayıfladığını görüyor. Öcalan’daki bu barış ısrarının temelinde, yüz yıl önce uluslararası sömürgeci güçlerin bir bölge sorunu olarak yarattıkları Kürt ve Kürdistan sorununu, günümüzde küresel kapitalizmin tekelinden çıkarma arayışının yattığını söyleyebiliriz. Neticede Öcalan, tarihsel Kürt-Türk ilişkilerinin gönüllü, rızaya dayalı ve kendi öz güçleri üzerinden geliştirildiğinde her iki halka nasıl kazandırdığının, küresel güçlerin bu ilişkiye müdahalesiyle birlikte her iki halka da nasıl kaybettirdiğinin bilinci ve tespiti üzerinden sorunun çözümüne odaklanıyor.” 
 
‘KÜRT SORUNU HER YERİ KUŞATIYOR’
 
“Öcalan, gerek uluslararası gerekse ulusal ölçekteki iktidar çıkarlarından ziyade halkların çıkarlarını esas alan bir çözüm zeminini güçlendirmeye çalışıyor” diye devam eden Çiçek, Kürt sorununun çözümsüzlüğünün Türkiye’yi ekonomik ve siyasal alanda küresel kapitalizme bağlı kıldığını hatırlattı. Kürt sorunun çözümsüzlüğünün içerde milliyetçiliğin din haline getirilmesi ve ulus-devletçi iktidarların iktidar üretim aracına dönüştürdüğüne dikkati çeken Çiçek, şunları dile getirdi: “Bu ikili iktidar devinimi, doğal olarak yıllar içerisinde her türden toplumsal değerin iğdiş edilmesi gibi bir sonuç doğurmasına neden oluyor. Bu gayri ahlakilik düzeni ve iktidar uğruna her türlü değerin çarçur edilmesi süreci, sadece toplumsal doğaya dönük bir savaş olarak kalmıyor. Her türlü ranta dayalı bu düzen, Kaz Dağlarında doğaya, Hasankeyf’te tarihe, Barış Akademisyenleri şahsında düşünceye, KHK’liler şahsında emeğe ve eril zihniyetin doğal olarak zirveleştiği zaman diliminde kadına yönelik savaş halini alıyor. Dolayısıyla Kürt meselesinin çözümsüzlüğünde devrede olan savaş hali ve bu halin yarattığı zihniyet, her yeri kuşatıyor, teslim alıyor ve tecrit ediyor.”
 
'BARIŞ DİĞER SORUNLARI DA ÇÖZER'
 
Kürt sorununa demokratik çözüm, Kürt-Türk ilişkilerinin demokratikleştirilmesiyle beraber diğer alanlardaki demokratikleşme sürecinin hızlanacağının da görülmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, şöyle dedi: “Nitekim son yıllarda Türkiye’deki ekonomiye, toprağa, ormanlara, kentlere, akarsulara dönük politikalara baktığımızda sermaye gruplarını zenginleştiren, ülke insanını fakirleştiren bir seyir göze çarpıyor. O nedenle sormak gerekir; ülkeye, coğrafyasına, tarihine, doğasına, kültürüne ve toplumsal değerlerine bu kadar ihanet eden bir siyasal anlayıştan Kürt sorununda nasıl bir 'milli ve yerli' duruş beklenebilir mi?” 
 
‘ÖCALAN ARAYIŞINI DERİNLEŞTİRİYOR’
 
“Öcalan bu gerçekten yola çıkarak ortak tarihimizin, kültürümüzün, inanç değerlerimizin kısacası bu toprakların gerçeğine, ruhuna uygun bir çözüm-barış arayışını derinleştirmeye çalışıyor” diyen Çiçek şunları ifade etti: “Bu toprakların tarihinde herkese yer vardı. Hristiyan’a, Yahudi’ye, Müslüman’a, Alevi’ye, Türk’e, Kürt’e, Arap’a, Çerkes’e vs. Bu coğrafyayı anayurt tutmuş her farklılık, bir arada yaşamın formülünü bulmuşlardı. İmparatorluktan ulus-devlete seyreden büzüşme-küçülme döneminde yaşanan travmatik dönemler, zihni ve politik büzüşme sürecini de beraberinde getirdi. Kendi dinamikleri ve koşulları bağlamında reel olarak açıklanabilecek bu geçiş sürecinin kodları, 21. Yüzyıl gerçekliğini karşılamaktan uzak olduğu kadar, yüz yıl öncesinin travmasının halen canlı tutulması, toplumu ve siyaseti hastalıklı durumdan çıkarmıyor. İşte bu hastalıklı ve travmatik durum, çarpık, yanılsatan, inkâr eden ve despotik siyasetlerle Türkiye halklarını esir almaya devam ediyor.”
 
‘BU HAFIZASIZLIK DEMEK’
 
Mevcut imparatorluk bakiyesini, yüz yıldır dincilik ve milliyetçilik politikalarıyla ayakta tutma çabaları, teritoryal açıdan sonuç almış gibi görünse de Türklüğü ve Sünnilik kimliklerini de zarar verdiğini ifade eden Çiçek, bu iki kimliğin tarihsel süreç içerisinde diğer etnik ve inanç kimlikleriyle iç içe geçerek birbirlerini beslediğini anımsattı. İç içe geçmiş bu kimliklerin ve ortak değerlerin birbirinden koparılmaya çalışılması, sadece kültürel değil tarihsel bir kopmaya ve kırılma sürecine işaret edeceğini belirten Çiçek, şunları söyledi: “Bu da tek kelimeyle hafızasızlık demektir. Örneğin İstanbul seçimleri öncesi adaylardan biri olan İmamoğlu üzerinden Karadenizli insanlarımıza yönelik yapılan Pontus tartışmalarında da bunu gördük. Pontus karşıtlığı üzerinden güncel seçim zaferi elde etmek isteyen günümüz iktidarı, Karadeniz’in tarihsel gerçeğini yok sayarak, bölgenin kültürel kimlik oluşumunda başat rol oynayan tarihsel birikimleri de inkâr ederek tarihimize, kültürümüze ve insani değerlerimize büyük bir kötülük yapmış oluyor. Öcalan, aslında kuruluşundan bugüne çeşitli yöntemlerle hayata geçirilen bu ‘Yüz yıllık kötülük düzenine' karşı çıkıyor.”
 
'KÜRT HALKINA YER AÇMAYA ÇALIŞIYOR'
 
Öcalan’ında sistematik bir şekilde elenmeye çalışılan Kürt kimliğine ve kültürüne ait olduğu ve Kürt halkının hak ettiği bir yer açmaya çalıştığının altını çizen Çiçek, Öcalan’ın çabasının Kürt varlığının yok sayılması ve elenmesi politikalarına karşı, tarihsel ilişkilerin hakikat zemininde yeniden tesis edileceği anlamına gelen bir yer açmaya çalıştığına dikkati çekti.
 
‘ONURLU BİR BARIŞ DEMEKTİR’
 
Öcalan’ın bu çabasının günümüz siyasal ikliminde Kürt sorununa demokratik çözüm getireceğini vurgulayan Çiçek, devamla şöyle dedi: “Öcalan’ın çabası ortak tarihimizle barışma anlamına gelecek. Bütün kültürlerin, kimliklerin tarihi ve kimlikleriyle de barışılacağı gibi tarihsel bir sonuca gebe olacak Kürt sorununda onurlu barış demektir. Daha özetle Kürt sorununun demokratik çözümü sistemin demokratikleşmesi demek, Kürt sorununda onurlu barış, bu toprakların ortak tarihiyle savaş halinin da son bulması demektir.” 
 
‘GÜZELLEME YAPMIYOR’
 
Öcalan’ın halkların tarihsel ilişkilerine sık sık vurgu yaparak bu ilişkilerin ruhuna ve gerçeğine uygun bir çözüm önermesini sürekli gündemde tuttuğunu hatırlatan Çiçek, “Tarih günümüzde gizli” ilkesinden hareketle tarihin ve günümüzün diyalektik bağını kurarak doğru tespitler ve adil çözümlere ulaşabileceğini söyledi. Günümüzde adaleti güç dengelerine göre değil tarihsel ilişkilerin esasına ve evrensel değerlerin gerekliliğine göre tesis etmek gerektiğini belirten Çiçek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Örneğin Öcalan Ahlat ve 1071’den bahsederken bir tarihsel güzelleme yapmıyor. Günümüz Kürt-Türk ilişkilerini fazlasıyla belirleyen tarihsel ittifaklara ve dönüm noktalarına işaret ediyor. Ayrıca bu mekân ve zamanların resmi tarih okuması dışında ele alınması ve bu temelde dersler çıkarılması gerektiğini salık veriyor. Örneğin Ahlat’ı ele alalım; tarih boyunca uygarlıkların beşiği yerlerden, kültürlerin ve dillerin harmanlandığı ve bir arada yaşayabildiği yegane merkezlerden birisi olarak ön plana çıkıyor. Bu yönüyle çok uluslu ve çok kültürlü tarihimize en iyi örneklerden birisi.
 
KRİTİK ROL 
 
Aynı şekilde Türk kavminin Anadolu’yu yurt edinme sürecinde kritik rol oynamış bir yer. Bu yer edinme sürecinde yerli halk olan Kürtlerle Türklerin tarihsel işbirliğinin sonucu olarak günümüze kadar seyreden Anadolu Türk tarihinin hikâyesi de başlamış oluyor. Sonraki süreçleri acısıyla tatlısıyla, doğrusuyla yanlışıyla değerlendirmek ayrı bir tartışma konusu. Ancak Öcalan, böylesi bir ilk olma özelliği olan yer ve tarihlere vurgu yaparak günümüz tekçi ve inkârcı politikacılara bir şeyi hatırlatıyor: tarihsel süreklilik içerisinde Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar Türk-Kürt ilişkileri bir ittifak şeklinde yürütülmeseydi, günümüzde bir Türk ulus gerçeğini bu kadar net ifade etmek mümkün olmayabilirdi.” 
 
AHLAT’TA ÇIKAN TARİHSEL İTTİFAK
 
Öcalan’ın, 1924 yılından sonra Kürt sorununda tedip, tenkil ve tehcir politikalarıyla tarihsel ilişkileri yok sayan ve kültürleri bir bir yok eden anlayışın eleştirisiyle bu tarihsel yerlere ve tarihlere vurgu yaptığını sözlerine ekleyen Çiçek, “Mustafa Kemal’in Erzurum Kongresine katılımında Kürdistan delegelerinin oynadığı tarihsel rolü hepimiz biliyoruz. O gün Mustafa Kemal’in önünü açan bu rol oynanmazsa belki tarih başka türlü yazılacaktı. Şimdi bu iki örnekten yola çıkarak kendini Neo Osmanlıcı ya da Kemalist olarak tarif edenlerin eleştirisini yapmak gerekir. Ahlat’ta ortaya çıkan tarihsel ittifakla varlıklarını bugüne kadar Anadolu’da var edenler, ittifak ettikleri Kürtlerin bugünkü torunlarına anayurtları Rojava’da bile açıktan savaş dayatıyorlar. Aslında böylece sıkça övündükleri Osmanlı’yı, günümüz dincilik ve Türkçülük politikaları bağlamında ne kadar araçsallaştırdıklarını da itiraf etmiş oluyor" dedi. 
 
TARİH GERÇEKLİK PERSPEKTİFİNDE OKUNMALI
 
Çiçek devamla, şunları belirtti: "Benzer şekilde Neo Osmanlıcı AKP’ye karşı demokratik muhalefet yaptığını iddia eden Kemalist çevre, Mustafa Kemal’in delege olarak yer aldığı Erzurum Kongresini ne düzeyde ve nasıl anlamlandırıyor? Veya Kürtler ve Türklerin ortak vatanı olarak kabul ettiği Misak-ı Milli’nin çarpıtılmamış gerçekliğinin ne kadar arkasındalar?  Mustafa Kemal’in Kürtlerle geliştirdiği reel politikanın yüzde kaçını kendileri hayata geçirebiliyor? Erzurum ve Sivas Kongreleri sürecinden başlayarak 1921 Anayasası yapım sürecine kadar geliştirilen ittifakların nasıl tarihsel kazandırdığını ve tarihsel ittifakın ruhuna uygun kaleme alınmış o 1921 Anayasasının yüz yıllık Cumhuriyetin en ileri anayasası olduğunu görebiliyorlar mı? 1921 Anayasası başta Kürt Sorunu olmak üzere bugünün köklü sorunlarına kendisinden sonraki anayasalardan daha fazla çözüm imkânı sunuyor.”
 
KÜRT-TÜRK TARİHSEL İTTİFAKI
 
Tarihsel ittifak süreçlerinden sonraki katliamlara, haksızlıklara, yok saymalara ilişkin ise Çiçek, şunları söyledi: “Öcalan’ın da vurgu yaptığı bu tarihsel işbirliği ve reel politik buluşmaların sonucu olan ortak kazanımların demokrasiye, demokratik ilişkilere ve sisteme dönüştürülememesi sonucu, ortaya çıkan krizli yapı ve bu krizden çıkışın politik çözümü oluyor. Türkiye’de geleneksel ana akım siyasetlerin tutarsızlığı da burada yatıyor. Tarih bilincinden yoksun ya da kendi iktidarlarının aracı haline getirme amaçlı tarihi çarpıtarak, tedavüle konulan Türkçülük politikası, sadece diğer halklara değil Türk halkına da kaybettiriyor. O nedenle Öcalan ‘Türk, Kürtsüz olmaz’ dedi. 1924’den bugüne ve özellikle son yıllarda ortaya konulan Kürt karşıtı politika sadece Kürtlere değil Türklere de kaybettirdi. Kaybeden Kürtlük, yoksullaşmayla, yoksunlaşmayla, tarihsizleşmeyle ve belleksizleşmeyle kaybeden Türklük demektir. Yine kaybeden Ermeni, Rum, Arap, Çerkez, Pomak, Gürcü vs. kaybeden Türk demektir. Aynı şekilde kaybeden Alevi, Hıristiyan, Yahudi, Süryani, Keldani vs. kaybeden Müslüman demektir.” 
 
‘TECRİT LAĞVEDİLMELİ’
 
Öcalan’ın Türkiye’de Kürt sorunuyla bağlantılı bütün sorunlarını çözmede muhatap olduğunun vurgusunu yapan Çiçek, bu bağlamda İmralı tecrit koşullarının tümden lağvedilmesi olmazsa olmaz bir adım olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye kamuoyunun demokratik standartlarda ve tarihsel ilişkilere uygun bir çözüm zihniyetine hazırlaması gibi bir ön ödevi olduğunu kaydeden Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: “Çünkü bir meselenin çözüm zihniyeti ya da gerekli olan psikolojik ortamı yaratılmadan bırakalım çözümünü, son yıllarda olduğu gibi sorunun adından bile bahsetmek pek mümkün olmuyor. Bunun için demokrasi ittifakı ulus devletlerin dini haline getirilmiş milliyetçiliğe karşı birleşik bir mücadele öncülüğü olmalıdır. O nedenle ulusal olsun, uluslararası olsun, azami kâr ve iktidar hırsıyla doğayı, tarihi, sınıfı, kadını, kültürü, halkları vs. bütün değerlerimizi talan eden, katledenlere karşı tüm toplumsal, ekolojik, sınıf, kadın vs. hareketlerin yurdun dört biryanında nehirler misali akması ve buluşmasını örgütleyecek büyük insanlık direnişine ihtiyacımız var. Nazım’ın ‘Ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor’ dediği gibidir.” 
 
MA / Naci Kaya - İrfan Tuncçelik 

Diğer başlıklar

23/04/2024
11:33 Stêrk ve Medya Haber: Halkımızın sesi soluğu olmayı sürdüreceğiz
11:21 Gazeteci Arslan: TV’lere saldırı savaş politikalarından bağımsız değildir
10:44 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basını yıldıramaz
10:23 Gazeteci Özdemir: Savaş biraz daha uzar ama sonuç değişmez
10:09 Emine Şenyaşar'a ‘Erdoğan'a hakaretten’ dava
10:01 Kazaların eksik olmadığı yol onarılmıyor
09:32 Malezya'da askeri helikopterler çarpıştı: 10 ölü
09:27 Eylemdeki tutsağın annesi: Çözüm İmralı kapılarının açılmasıdır
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 182 gündür haber yok
09:06 4 saatlik baskında teknik malzemelere el konuldu
09:04 Tutuklanan zihinsel engelli Gezer’in avukatı: Cezai ehliyeti yok
09:03 AKP'li vekillerin uçak biletleri kayyımdan
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında
09:00 1 Mayıs’a çağrı: Özgürlük için Taksim Meydanı’na
09:00 Dağlarda bahar rüzgarı esiyor
09:00 23 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:41 Özgür Basın çalışanları gözaltına alındı
06:11 Stüdyoları basılan Stêrk ve Medya Haber TV'den çağrı
06:00 Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına polis baskını
22/04/2024
23:41 İsviçre’de Metîna’ya yönelik saldırılar kınandı
22:48 TAJÊ’den Irak devletine: Türkiye’nin ortağı olma
22:23 Gever’de tutuklanan 12 kişi tahliye edildi
21:24 İSİG: Çocuk işçiliğe karşı 1 Mayıs’a
20:42 Şirnex’te 1 kişi gözaltına alındı, 1 kişi tutuklandı
19:48 İzmir’den kadınlar: Özel savaş politikalarına dayanışmayla cevap vereceğiz
18:50 Parti ve derneklerden Şenyaşar’a destek
18:20 Türkiye ile Irak arasında 26 anlaşma imzalandı
18:03 Öğretmen Sendikası’ndan Milli Eğitim Bakanlığına 15 bin imza
17:13 Serêkanîyê Belediyesi tebrik çiçeklerinin gelirini SMA hastasına verdi
17:03 Kayyımdan alınan Tûşba Belediyesinin borcu 237 milyon 374 bin 774 TL
16:35 Hazine 31.6 milyar lira borçlandı
15:06 Bagok’ta yasak sonrası bombardıman ve silah sesleri
14:38 Êlih’te kayyım 3 milyar 53 milyon 977 bin TL borç bıraktı
14:25 81 yaşındaki Makbule Özer tekrar tutuklandı
14:24 DEM Parti PM sonuç bildirgesi: Alacakaranlığa karşı ilk ışık yakılmıştır
14:06 İki dönem kayyımla yönetilen Kop Belediyesi’nin borcu açıklandı
13:16 Bakırhan’dan JINNEWS ve MA’ya ziyaret
13:05 DEM Parti Sözcüsü Doğan: Yeni dönem yol haritamız Üçüncü Yol siyasetiyle örülecek
12:49 DEM Parti Kürt gazetecilere yönelik baskıyı Meclis’e taşıdı
12:18 Bagok’taki 5 alanda ‘geçici özel güvenlik bölgesi’ ilanı
11:23 Kargon var denilerek çağrılan genç gözaltına alındı
11:19 Dersim’de 5 gözaltı
11:03 KDP Erdoğan ziyareti öncesi Hewlêr caddelerine Türk bayrakları astı
11:02 Gever kayyımı milyonları emniyet, kutlama ve kadayıfa harcamış
10:18 DEM Parti: Kürt gazeteciler 126 yıldır hakikatin izinde
09:49 Şengal'de 'özsavunma' hamlesi: Kendini savunmak her kadının görevi
09:13 Bakırhan: Çözüm için samimi olan her partiye açığız
09:06 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:01 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 181 gündür haber yok
09:01 ‘Birlikte mücadeleyle İmralı tecridi kaldırılabilir’
09:01 Yazar Karacabey: Sanatçıların inadı çok hükümet devirir
09:00 Gazeteci Karadaş: Ortadoğu'da halkların kaderi birbirine bağlı
09:00 22 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:40 Adana’da minibüs kazası: 3 ölü, 18 yaralı
21/04/2024
23:11 Amedspor Kadın Futbol Takımı’ndan 3-1’lik skor
23:04 Amed’te Tiyatro Festivali sürüyor
21:17 Sakarya’da bir kadın hayatını kaybetmiş halde bulundu
21:11 Erzirom’da kaza
19:41 KNK Genel Kurulu sonuç bildirgesi: Artık birlik zamanı
17:25 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 82’nci gününde
17:15 Amedspor taraftarını üzdü
16:34 KNK: Saldırılara karşı seferberlik tutumuna ihtiyaç var
16:08 Hedef gösterilen zihinsel engelli Gezer tutuklandı
15:34 Turhal'da 4.1 büyüklüğünde deprem
15:12 Amedspor’un ‘şampiyonluk’ maçı başladı
15:08 Hedef gösterilen engelli bireye dair yeni detay
14:30 KNK kurulunda 'birlik' vurgusu
14:22 Çandar: Halk iradesine saygı duyun
13:29 Amed'de maç öncesi ‘şampiyonluk’ coşkusu
13:11 İsrail saldırılarında ölü sayısı 34 bini geçti
12:50 DEM Parti Kadın Meclisi: Kadınlar coğrafyayı mora boyadı
12:29 Amedspor-Iğdırspor maçı öncesi 2 gözaltı
11:35 İran'da Kürtçe öğretmenine 10 yıl hapis
11:26 Metîna'ya yoğun bombardıman
10:17 Türkiye yüksek enflasyonla dünyada 4'üncü sırada
09:53 Amedspor'dan 'sahte bilet' uyarısı
09:34 Jin Dergi çocuk haklarını kapağına taşıdı
09:31 Erdoğan ziyareti öncesi Metîna’da yeni bir saldırı başlatıldı
09:14 Kadınlardan 1 Mayıs çağrısı: Taksim’de olalım
09:13 126 yıldır süren direniş geleneği
09:12 Dr. Pashang: Kürtlerin Ortadoğu'daki krize karşı tek seçeneği birlik olmaktır
09:10 Abdullah Öcalan için her gün CPT'ye mektup gönderilecek
09:09 180 gün oldu: Gazeteci Ahmet nerede?
09:09 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylemde
09:08 Amed Tiyatro Festivali: Yasakları anlamsız kılıyoruz
09:07 AKP’li Albayrak 460 milyon 601 bin TL borç bıraktı
09:00 21 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:28 İzmir Kitap Fuarı'nda 'Kurdistan'a tahammülsüzlük
00:19 Sûr Belediyesi hedef gösterilmişti: Gözaltına alınan kişi zihinsel engelli çıktı
20/04/2024
22:37 ‘Derwêş yan Gudû’ oyunu ayakta alkışlandı
22:17 Basel'de gençlerden ‘Öcalan’a özgürlük’ talepli panel
22:01 Sarıyer’de AVM’de yangın
21:17 Erdoğan Rabia Naz'ın babasına dava açtı
21:08 Pîrsus Katliamı anmasında dava duruşmasına çağrı
20:57 Eşbaşkanlar bakanlık ve Sayıştay'dan müfettiş talep etti
19:51 Çeşme'de kanalizasyon suları denize dökülüyor
19:45 Kürt kazanımlarına saldırıya karşı ortak mücadele mesajı
19:26 Ankara’da 'Büyük Savunma Mitingi' düzenlenecek
18:58 KNK’li Uzun’dan ulusal birlik konferansı çağrısı
18:49 DEM Parti: Bayrak ve marş istismarına dayalı siyaset dönemi miadını doldurdu
18:27 Bakan Şimşek, IMF Başkan Yardımcısı ile görüştü
18:01 Sur’daki çocuklar müziğe doydu
17:52 Wan’da ilk meclis toplantısı: Birlikte yöneteceğiz
17:40 KNK toplantısı: Ortadoğu krizini Abdullah Öcalan'ın fikirleri çözer
17:33 İnşaatta göçük: 2 işçi yaralandı
17:03 Erdoğan Hamas başkanı Haniye ile görüştü
16:39 ÖHD İstanbul Şubesi yeni yönetimini belirlendi
16:30 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
16:21 Birçok meslek örgütü Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti
16:15 Gever'de kayyımdan kalan borçlar asıldı
15:38 Eylemde olan 15 tutsağa disiplin soruşturması
15:37 Sûr Belediyesi'ne soruşturma
15:17 Hasta tutsaklar Kaya ve Güvel’in tahliyesi istendi
15:14 Kaybedilen Ermeni aydınlar anıldı
14:23 ‘Zulüm bitinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz’
14:18 Cizîr’de yapılacak baraj için 255 parselde 'acil kamulaştırma' kararı
14:16 KNK’nin 2 gün sürecek Genel Kurul ara toplantısı başladı
14:11 Kayıp yakınları 3 kentte bir araya geldi: Failler yargılansın
13:50 Amed Tiyatro Festivali'nde 'Tiyatroda değişimlerin tarihi' söyleşisi
13:35 29 yıl önce kaybettirilen Keremoğlu’nun akıbeti soruldu
11:50 Colemêrg’te heyelan: Küçükbaş hayvanlar toprak altında kaldı
11:30 YRP’li başkanın ilk icraatı sitesinin önünü mıcırlama oldu
10:36 Bakırhan: Yeni dönem perspektifimiz çok net; örgütleneceğiz, genişleyeceğiz
10:13 Çocuğa şiddet uygulayan imam serbest bırakıldı
09:45 9 öğrenciye cinsel tacizde bulunan okul müdürü tutuklandı
09:20 Süleyman Ahmet’ten 179 gündür haber yok
09:18 El konulan mektup gerekçesiyle tahliyesi 11 ay ertelendi
09:14 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi sürüyor
09:14 Kürkçüler Cezaevi'nde hasta tutsaklar 3 yıldır tedavi edilmiyor
09:12 1 Mayıs'ın adresi Taksim Meydanı
09:10 Özel savaş gerçekliği: Uyuşturucu değil kitap bulundurmak suç
09:08 'Su sorununu çözeceğim' sözü verip kenti susuz bıraktı
09:07 Wanlılar: Kenti birlikte yöneterek kayyım tahribatlarını giderebiliriz
09:05 Müslim: PKK bahane, hedef Kerkük ve Süleymaniye
09:01 Demir'den 'ortak mücadele' çağrısı: Hep beraber İmralı kapılarını açalım
09:00 20 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
19/04/2024
23:56 Norveç’te hükümet kabinesinde değişiklik yapıldı
23:08 İstismar faili Kösedağ hakkındaki haber ve paylaşımlara erişim engeli
21:23 Amed’te Tiyatro Festivaline yoğun ilgi
21:15 Her Yer Çocuk Derneği İzmir’de Açıldı
21:01 Doğan’dan Mêrdîn ve Amed’e müfettiş tepkisi: Beyhude çabalar
20:46 Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne resen soruşturma başlatıldı
19:54 Bakanlıktan 'müfettiş' açıklaması
18:07 Şengal’de toplu mezar bulundu
17:56 İsrail’in saldırıları 196’ncı gününde: 34 bin kişi hayatını kaybetti
17:50 Amed Büyükşehir Belediyesi ‘bayrak kaldırıldı’ haberini yalanladı
17:33 Kerim Coşkun, boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
17:13 Serêkaniyê Belediyesi üretim atölyesi kurdu
17:10 Halise Aksoy cezaevinden çıktı