'İşkencesiz bir dünya mümkündür'

img

HABER MERKEZİ – İşkence Görenlerle Dayanışma Günü dolayısıyla birçok yerde yapılan açıklamada, işkence verilerinin artmasnın nedeni olarak "ülkedeki cezasızlık uygulamaları" gösterildi ve işkencesiz bir dünyanın mümkün olabileceğine vurgu yapıldı. 

 
İşkence Görenlerle Dayanışma Günü dolayısıyla, Diyarbakır, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde basın açıklaması yapıldı. 
 
DİYARBAKIR 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), HAK İnisiyatifi, Diyarbakır Tabip Odası ile Diyarbakır Barosu, Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı'ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “İşkence insanlık suçudur, işkenceye hayır" yazılı pankart açıldı. 
 
Kurumlar adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan TİHV Üyesi Elif Turan, 1997 yılında BM Genel Kurulu, işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı muamele ya da cezaya karşı sözleşmesinin taşıdığı önem nedeniyle 26 Haziran'ın “İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” olarak ilan edildiğini anımsattı. 
 
İşkence ve kötü muamelede bulunmanın mutlak yasak olduğunu vurgulayan Turan, “İnsan hakları hukuku bakımından işkence yasağı normu, yaşam hakkının ve kişinin, hiç kimsenin dokunma hakkı olmadığı bedensel ve zihinsel bütünlüğünü koruma talebinin bir sonucudur" dedi. 
 
‘İŞKENCESİZ BİR DÜNYA MÜMKÜN’
 
İşkencenin gündelik hayatın içinde herkes tarafından hissedilir yaygın bir hale getirildiğine dikkat çeken Turan, şöyle devam etti: “Son dönemde son derece yıkıcı ve uzun süreli etkileri olabilecek gelişmeler olmuştur. Sadece içinde bulunduğumuz aylarda Urfa’nın Halfeti ilçesinde ve Ankara'da işkenceye maruz kalan insanların kendi ya da yakınlarının ve avukatlarının mahkeme tutanaklarına da yansıyan anlatımları, kendi kurumlarımız dahil, ilgili kurumların raporlarında belgelenen işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının gündelik hayatın içinde herkes tarafından ne denli hissedilir ve ne denli yaygın bir pratik hale getirildiğini ortaya koymaktadır.”
İnsan hakları savunucuları olarak işkencenin sona ermesi için mücadelelerinin devam edeceğinin altını çizen Turan, işkencesiz bir dünyanın mümkün olacağına vurgu yaptı. 
 
ADANA 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hukuk Komisyonu Adana Şubesi de, şube binalarında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, birçok insan hakları savunucuları katılırken “İşkence her yerde sessiz kalma, suça ortak olma” pankartı açıldı.
 
Açıklama yapan Avukat Zelal Demiray, işkencenin sadece bir bireye yapılmadığını, aslında topluma verilen bir gözdağı olduğunu ifade etti. Türkiye’de 2015 Temmuz ayında yeniden başlayan çatışma ortamında ve askeri darbe girişiminin bastırılma sürecinden itibaren işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının olağanüstü düzeyde arttığını,  özellikle de cezaevlerinde bu artışın ciddi oranda fazlalaştığını dile getiren Demiray, şöyle devam etti: “İHD dokümantasyon biriminin verilerine göre; 2018 yılında hapishanelerde yapılan şikayet başvurularında 1149 kişi işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiştir. En az 23 mahpus şüpheli bir şekilde hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. Bu şüpheli ölümlere ilişkin iddiaların mevcudiyetine rağmen bilgimiz dahilinde olan etkin soruşturma süreçleri bulunmamaktadır. 356 kişi gözaltında kaba dayak ve diğer yöntemlerle, 246 kişi gözaltı yerleri dışında, 2 bin 598 kişi güvenlik güçlerince müdahale edilen toplantı ve gösterilerde işkence ve diğer kötü muamele ile karşılaşmıştır. 160 kişi ajanlık dayatması nedeniyle işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiştir. Yine 2019 yılının ilk 5 ayında ise gözaltında, gözaltı yerleri dışında, toplumsal gösterilerde ve hapishanelerde işkence gördüğünü belirten 1160 kişi belirlenmiştir” ifadelerini kullandı. 
 
İmralı Cezaevinde PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer 3 tutuklu üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla 8 Kasım 2018 günü Leyla Güven tarafından başlatılan ve 90 cezaevinde 3 bin 65 kişi tarafından sürdürülen süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemlerinin 26 Mayıs’ta sonlandırılmasına kadar birçok yoğun hak ihlallerinin yaşandığına da dikkat çeken Demiray, ortaya çıkan işkence verilerinin ülkedeki cezasızlık uygulamalarının göstergesi olduğunu vurguladı. 
 
'İŞKENCE BİR DEVLET POLİTİKASI OLDU’
 
İşkencenin ülkede bu boyuta ulaşmasının en temel nedeninin işkence yasağının mutlak niteliğiyle bağdaşmayan çok ciddi bir cezasızlık kültürü olduğunu dile getiren Demiray, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu kültürün güçlenmesinde ve yaygınlaşmasında birincil etken ise cezasızlığın bir devlet politikası olmasıdır. Yıllardır her düzeyden devlet ve hükümet yetkilisi, kolluk güçlerinin şiddetini koruyan, hatta teşvik eden ve işkenceyi meşrulaştıran söylem ve davranışlar içinde olmuştur. Özellikle son dönemde mevcut siyasi iktidar, işkenceyi ‘terörizm ile mücadele’, ‘olağanüstü hal’, ‘milli güvenlik’ ve ‘kamu düzeni’ adı altında meşrulaştırma eğilimindedir. Siyasi otoritenin yaklaşımı böyle olunca, haliyle işkence yapan kamu görevlilerinin ve işkence iddialarının resen soruşturulmaması, yapılan soruşturmaların etkin ve bağımsız olmaması, işkence yapan kamu görevlilerinin yargılanması için izin sistemine başvurulması, ceza ertelemeleri, savcı ve yargıçların subjektif ve tarafsızlıktan uzak zihniyet yapıları gibi cezasızlığa yol açan nedenlerin hiçbiri konuşulamaz, tartışılamaz hale gelmektedir. Öncelikle işkence iddialarına hızlı ve etkin biçimde soruşturma başlatarak açıklık kazandırmak ve her şeyden önemlisi işkenceyi durdurmak tümüyle devletin görevidir. Bu nedenle bugün ve geçmişte gerçekleşen tüm işkence suçlarına yönelik etkin ve tarafsız soruşturma süreçleri başlatılmalı, her düzeydeki sorumlular yargı önüne çıkarılmalı, cezalandırılmalı ve cezasızlık politikasına son verilmelidir.” 
 
Demiray, son olarak insanlık onurunun korunması için herkesin işkenceye karşı sorumlu olduğunu ifade ederek herkesi duyarlılığa çağırdı. 
 
ANKARA 
 
Ankara’da da Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, Ankara Tabip Odası (ATO),  Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube ve İnsan Hakları Derneği (İHD) açıklama yaptı. İHD Ankara şube önünde yapılan açıklamaya, kurum temsilcilerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Ankara’da belirli tarihlerde kaçırılanların yakınları katıldı. 
 
‘HİÇBİR KOŞUL GEREKÇE OLAMAZ’
 
Kurumlar adına ortak basın metnini okuyan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, Dünya Hekimler Birliği tarafından 1975 yılında kabul edilen Tokyo Bildirgesi’nin işkence ve kötü muamele konusunda, tıbbi etik açısında tıbbın işkenceye karıştırılması karşısında net bir tutumu içerdiğini belirtti.  Bildirgede, çok net biçimde hekimin işkence uygulamasına ya da zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı işlemlere ne olursa olsun, destek vermeyeceği, göz yummayacağı ve katılmayacağının vurgulandığını belirten Çevirmen, “ Yine işkence sırasında hekimin hazır bulunmasını yasaklamış; hasta ile baş başa kalmak için de tam bir klinik bağımsızlık ortamının sağlanmasında ısrar etme şartı getirmiştir” ifadelerini kullandı. 
 
HALFETİ’DEKİ İŞKENCE HATIRLATILDI 
 
18 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili mahallesinde 51 kişinin gözaltına alınması ile başlayan sürecin mutlak işkence yasağı ihlallerinin hangi boyutlara ulaştığının özel bir örneğini oluşturduğunu ifade eden Çevirmen, “Urfa Barosu tarafından oluşturulan heyetin cezaevinde yaptığı birebir görüşme, adli raporlar, ayrıntılı anlatımlar, gözlem ve incelemelere dayalı olarak gözaltına alınan şahısların işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz kaldıklarının doğrulandığına yer verdikleri rapor, konuyu açıklıkla ortaya koymaktadır. Söz konusu raporda, görüşmeleri gerçekleştiren avukatların gözlemleri ile esas olarak uyumlu ters kelepçe, göz bağı, başa çuval geçirme, elektrik verme, kaba dayak, falaka, cinsel işkence, hakaret, kendisine ve yakınlarına (özellikle kız çocuklarına ve eşlere) yönelik tehdit gibi anlatımlar yer almaktadır” dedi. 
 
ANKARA EMNİYETTİNDE İŞKENCE İDDİALARI
 
Ankara Emniyeti Mali Suçlar Soruşturma Bürosunda gözaltında tutulan KHK ile ihraç edilen Dışişleri Bakanlığı personeli olduğu ifade edilen ve yaklaşık 100 kişi olduğu söylenen diplomatlarla ilgili olarak, şüphelilere işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddiaların kamuoyuna yansıdığını anımsatan Çevirmen, gözaltında tutulan bu kişilere hukuki yardımda bulunan müdafilerce de Ankara Barosu merkez ve kurullarına şüphelilere kötü muamelede bulunulduğu ve işkence yapıldığı şikâyetlerinde bulunulduğunu aktardı.  Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi, Cezaevi Kurulu ve İnsan Hakları Merkezi tarafından görevlendirmeler yapıldığını ve görevlendirilen avukatların Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Soruşturma Bürosuna 27 Mayıs 2019 günü görüşme ve incelemelerde bulunduğunu söyleyen Çevirmen, yapılan görüşmelere dair şu bilgileri aktardı: “Görüşülen 6 kişinin tamamı ‘mülakat’ adı altında görüşmelere götürüldüklerini, burada itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir. Görüşülen 6 kişinin tamamı birden fazla defa mülakata çıkarıldıklarını, mülakatta kendilerine psikolojik baskı uygulandığını, mülakatı gerçekleştiren kişileri görseler teşhis edebileceklerini ifade etmişlerdir.”
 
'İNCELEME YAPILMIYOR, KAMUOYU AYDINLATILMIYOR'
 
Urfa ve Ankara illerinde işkence ve kötü muamele yapıldığına dair kuvvetli deliller ortaya çıkmasına rağmen, iddiaların ciddiyetiyle orantılı bir inceleme yapılmadığı gibi kamuoyunun da konuyla ilgili aydınlatılmadığının altını çizen Çevirmen, “Şüphesiz bu iddiaları araştırmakla asli olarak görevli olan merciler Cumhuriyet Savcılıklarıdır. Bununla birlikte, mevzuat uyarınca bu iddiaların muhatabı olan İçişleri Bakanlığı, Ankara ve Şanlıurfa Valilikleri, BM İşkenceye Karşı Sözleşme Ek Protokolü uyarınca ulusal izleme mekanizması olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu konuya ilişkin hiçbir açıklama yapmamıştır” diye konuştu. 
 
 'İŞKENCE YAPILAN MEKANLARDAN DELİLLER TOPLANMALI’
 
İşkence ve kötü muamele yapıldığı iddia edilen mekanların delil toplanması için derhal kapatılması gerektiğini vurgulayan Çevirmen, anılan tarihlerde şüphelilerin gözaltında tutulduğu yerlerin kamera kayıtlarının gecikmeksizin toplanması, aynı tarihlerde alıkonulma mekanlarında bulunan kolluk amir ve çalışanlarının ifadelerinin alınması, gerekli durumlarda sorumluluğu bulunabilecek kişilerin açığa alınması, işkence ve kötü muameleye uğradığını iddia eden kişilerin İstanbul Protokolüne uygun alternatif bir sağlık raporu alabilmeleri için il tabip odaları ile koordineli çalışılması ve yapılan tüm çalışmalarla ilgili olarak başta mağdurlar ve yakınları olmak üzere kamuoyunun yeterli bir şekilde aydınlatılması gerektiğini belirtti. 
 
‘ANKARA EMNİYETİNDEN TEK BİR AÇIKLAMA YOK’
 
Ardından söz alan HDP Kocaeli ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu da, işkence iddialarını sosyal medyada duyurduktan sonra tüm dünyanın buna duyarlı olduğunu ancak Ankara Emniyet Müdürlüğünün bu konuda herhangi bir açıklama yapmadığını ifade etti.  Gergerlioğlu, “Halfeti’de işkence yapıldı, tek bir açıklama yapılmadı. Ankara Emniyetindeki iddialar da çok ağırdı. Soru önergesi verdik İnsan Hakları Komisyonuna, dilekçe ile başvurdum ama tek bir cevap yok. İşkence iddialarını araştırmayarak bir yere varamazsınız. Kimse kimseyi korumasın”uyarısında bulundu. 
 
'KRAL ÇIPLAK DİYECEĞİZ'
 
Ankara’da kaçırılan insanlar olduğunu, 6 insanın ise kaybolduğunu hatırlatan Gergerlioğlu, “Yakınları kamu görevlileri tarafından kaçırıldığını iddia ediyor. ‘Ben devletim beni karıştırma diyorlarsa bunu araştırılmalı. Binlerce mobese kamerasının olduğu Ankara göbeğinde 3 insan kaçırıldı, emniyet tek bir açıklama yapmıyor. Adalet Bakanlığı tek bir açıklama yapmıyor. İçişleri Bakanlığı araştırma yapmadığı için 4 aydır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine cevap verilmiyor. Bu kaçırılan insanların işkence altında olduğu iddia ediliyor. Bu hikâye çok uzun. Ama bugün, günü ise ve haftayı bu şekilde kutlayacaksak kral çıplak diyeceğiz. Yakından takip edeceğiz.  Türkiye demokratik bir hukuk devleti olana kadar da açıklamaları bekliyor olacağız” şeklinde konuştu. 
 
‘ÇOK ŞEY İSTEMİYORUM BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUZ’
 
Eşi Salim Zeybek’ten 126 gündür haber alamayan Fatma Betül Zeybek de İHD’ye başvuru yaptığını ve birçok kuruma gittiğini aktardı. Meclise giderek parti gözetmeksizin tek tek dolaştığını söyleyen Zeybek, şunları söyledi: “Gerekli her yere başvurduk ama henüz bir araştırma açıklama yok. Keşke olsa. Basının da yeterli ilgisini göremiyoruz. Adalet Bakanlığından, İçişleri Bakanlığından açıklama bekliyoruz. İnsanları insan olmaya davet ediyorum. Çok şey istemiyorum. Birlik olmaya çağırıyoruz. Daha ne yapalım? Destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Gözümüz kulağımız kapıda, telefonda, sosyal medyada.” 
 
URFA 
 
Urfa Barosu da, baro binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda avukat cübbelerini giyerek katılırken, açıklamayı Baro Yönetim Kurulu üyesi Mevlüt Güneş yaptı. 
 
Güneş, “Hukukun ve yasaların düzenlediği baroların kuruluş amaç ve görevlerinin gereği olarak bizlere yüklenen sorumluluk çerçevesinde insanlık onurunu ve bu yönüyle insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayıp zedeleyen işkencenin genelde dünyamızda ve ülkemizde özelde ise coğrafyamızda yaşanmaması için kimden geldiğine ve kime yapıldığına bakılmaksızın bu suç ile mücadele edeceğimizi ve bu suçtan zarar görenlerle dayanışacağımızı daha önceki pratiklerimizde de anlaşılacağı üzere hiç kimsenin kuşkusu olmasın” diye konuştu.
 
Güneş, işkencenin ve işkencecilerin önüne geçmek için işkence suçunun işlenmesini caydırmak amacıyla suçun yaptırımı olan ceza müessesesinin işletilmesi gerektiğini dile getirdi.  
 
Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.  
 
VAN
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilciliği ortak açıklama yaptı. İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, ülkede ve dünyada her gün işkence vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi. İşkenceye yalnızca insanların değil, doğanın da maruz kaldığını belirten Melet, özellikle Van'da son bir yılda İHD ve TİHV'in raporlaştırdığı, birçok işkence vakası olduğunu söyledi. 
 
İşkencecilerin bir an önce yargılanmasını söyleyen Melet, "Kürdistan bir işkencehaneye çevrilmek isteniyor. Bugün 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü olabilir; fakat biz başta Kürdistan'da, Türkiye'de, Ortadoğu ve tüm dünyada biran önce işkenceye son verilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi. 
 
İHD Van Yöneticisi Servet Ertak da, “Dünyada da özel bir yeri olan tüm birikimimize ve varlık sebebimize dayalı olarak işkencenin tespit ve belgelenmesi, işkenceye maruz kalanların tedavi ve rehabilitasyonları dahil onarım ve hukuki süreçlerinde görev ve sorumluluklarımızı etkin bir şekilde ve kararlılıkla sürdüreceğimizi; işkenceye maruz kalan tüm insanların onurlarıyla yaşayabilmeleri için bütün olanaklarımız ve insanın haklarıyla insan olduğu inancımızla yanlarında olmaya devam edeceğimizi bir kez daha paylaşmak isteriz” dedi. 
 
 
İSTANBUL 
 
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD)  İstanbul şubeleri de, Türkiye genelinde artış gösteren kötü muamele raporunu, İHD İstanbul şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, İHD İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Leman Yurtsever ve Ceza İnfaz Sistemi Sivil Toplum Kuruluşu (CİST) üyesi avukat Berivan Korkut ile İHD Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Aygül’ün yanı sıra 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehim Tosun’un eşi Hanım Tosun katıldı. 
 
İHD İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Leman Yurtsever, işkence ve her türlü kötü muameleye karşı yaptıkları girişimlerden sonuç alamadıklarının altını çizdi. Yurtsever, “Sayıların soğuk sesleriyle göstermeye çalıştığımız gerçekler devam ediyor. Mevzuatta işkenceye karşı yasalar olmasına rağmen işkence devam etmekte, bunlar için oluşturulan Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu hiçbir asli görevini yerine getirmemekte, çaresizlik kültürü devam etmekte, işkence ve kötü muamele uygulayanlar ödüllendirilmektedir” dedi.
 
‘İŞKENCE TOPLUMDA YAYGIN BİR PRATİK HALİNE GELİR’
 
Anayasa ve yasaların askıya alındığını vurgulayan Yurtsever, “Şiddetin her türünü sıradanlaştırdılar. Uzun zamandır sorgulanan hukuk üstünlüğü, kalıcı hale getirilen OHAL zihniyeti, kağıt üstündeki anayasal ilkelerin işlevlerini yitirdiği, kamu görevlilerinin cezalandırılmadığı ortamda işkence toplumda yaygın bir pratik haline gelir” şeklinde konuştu.
 
‘İŞKENCEYE UĞRADIYSANIZ MUTLAKA BAŞVURUN’
 
Yurtsever’in ardından söz alan TİHV İstanbul Şube Temsilcisi Ümit Efe de, kötü muameleye maruz bırakılanların çoğunun başvuru yapmadığını veya başvuru yapmaktan çekindiklerini belirtti. Efe, “İşkence görenler açıklanan sayının çok üstünde. Korku, baskı, gözaltına tekrar alınma riski nedeniyle insanlar başvuru yapmıyorlar. İşkencenin en kötü tarafı da cinsel işkencedir. En çok kadınlar maruz kalıyorlar. Kadınlar da yıllar sonra açıklıyor. Çağrı yapıyoruz, zaman önemli değil. İşkenceye uğradıysanız İHD ve TİHV’e mutlaka başvurun” ifadelerini kullandı.
 
‘HUKUKİ DESTEK DEVAM EDECEK’
 
CİST üyesi Berivan Korkut da işkenceye karşı yurttaşlara hukuki destek vermeye devam ettiklerini dile getirerek, "Herkes belirli sayılar açıklıyor ama hapishaneler gibi kapalı mekanlarda kişiye yük biniyor. İşkence ve kötü muameleye karşı kapalı mekanların, STK’lar tarafından izlenmesine imkan verilmelidir" diye konuştu.
 
RAPORDA YER ALDI
 
İHD ve TİHV tarafından hazırlanan raporu İHD İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Leman Yurtsever okudu. 
 
Raporda, şu ihlallere yer verildi: 
 
* Resmi Gözaltı Yerlerinde İşkence ve Diğer Kötü Muamele Uygulamaları: 2018 yılında TİHV’e başvuran 584 kişiden 51 başvuru yakını ve ülke dışında işkence görenler dışarıda tutulduğunda doğrudan işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan 505 başvurunun 257’si (%50,9) emniyet müdürlükleri, 85’i ise (%16,8) polis karakolu gibi resmi gözaltı merkezlerinde işkenceye maruz kaldıkları gerekçesi ile başvurmuştur. Bunun yanı sıra 198 (%39,2) kişinin aynı zamanda güvenlik güçlerinin araçlarında işkenceye maruz kalmış olduğu da göz önünde  tutulmalıdır. 2019 yılının sadece ilk beş ayında ise TİHV’e rehabilitasyon ve tıbbi belgeleme amacı ile 356 kişi başvurmuştur.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre ise 2018 yılında 356’sı gözaltında kaba dayak ve diğer yöntemlerle, 246’sı gözaltı yerleri dışında ve 2598’si güvenlik güçlerince müdahale edilen toplantı ve gösterilerde olmak üzere toplam 2719 kişi işkence ve diğer kötü muamele ile karşılaşmıştır. Cezaevlerinden yapılan şikâyet başvurularında ise 1149 kişi işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiş, 160 kişi ise ajanlık dayatması nedeni ile işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiştir. 2019 yılının ilk beş ayında ise İHD verilerine göre gözaltında, gözaltı yerleri dışında, toplumsal gösterilerde ve cezaevlerinde işkence gördüğünü belirten 1160 kişi belirlenmiştir.
 
* Resmi olmayan gözaltı yerlerinde ve gözaltı dışındaki ortamlarda işkence ya da diğer kötü muamele şekilleri: Ülke genelindeki barışçıl kamu gösterileri sırasında güvenlik güçleri tarafından toplanma ve gösteri yapma hakkını kullanan kişilere yönelik 'aşırı ve orantısız güç' (kelepçe ve ters kelepçe , tazyikli(basınçlı) soğuk su, cop, biber gazı ve göz yaşartıcı kimyasallar ve gaz bombası, plastik/ kauçuk mermi, ateşli silahlar) kullanımının işkenceye ya da diğer kötü muamele şekillerine denk gelecek düzeye ulaştığına ilişkin insan hakları kuruluşlarının ve uluslararası gözlem organlarının düzenlediği raporları  ve medyada yer alan video çekimlerini ve görüntüleri de içeren kanıtları bulunmaktadır. 2018 yılında TİHV başvurularının 221’inin (%43,2) açık alan ve gösteri sırasında, 80’inin ise (%15,8) ev ve iş yeri gibi mekânlarda işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldıkları göz önüne alındığında son yıllarda belirginleşen resmi olmayan gözaltı yerlerinde işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının oldukça vahim bir boyuta ulaştığı görülebilmektedir.
 
* Zorla kaçırma/kaybetme girişimleri: Yakın tarihimizin ve aslında uygarlığımızın bir karadeliği olan zorla kaybetme örneklerinin özellikle yeniden yaşanması son derece endişe vericidir. TİHV Dokümantasyon Merkezinin tespit edebildiği kadarıyla 2018 yılında 16 kişiye yönelik zorla kaçırma girişiminde bulunulmuş olup işkenceye de maruz kalan bu kişiler bir süre sonra serbest bırakılmıştır. İHD Dokümantasyon Biriminin tespit edebildiği kadarıyla da, 2018 yılında 28 kişi zorla kaçırılmış ya da kaçırma girişiminde bulunulmuştur. İşkenceye de maruz kalan bu kişiler bir süre sonra serbest bırakılmıştır. 2018 yılında, 160 kişiye gözaltında ya da gözaltı yerleri dışında ajanlık dayatılmıştır. Bu konuda İHD’nin baskı ve tehdit yöntemleriyle ifade alma, mülakat yapma, ajanlaştırma ve kaçırma olaylarıyla ilgili özel raporuna bakılabilir. Sadece 2019 yılında ulaşılabilen bilgilere göre Gökhan Türkmen Sadece 2019 yılında ulaşılabilen bilgilere göre Gökhan Türkmen 137 gündür, Özgür Kaya 132 gündür, Yasin Ugan 132 gündür, Erkan Irmak 128 gündür, Salim Zeybek 124 gündür, Mustafa Yılmaz 126 gündür zorla kaybedilmiş olmalarına karşın hiçbir etkili soruşturma süreci başlatılmamış durumdadır.
 
* Gözaltı koşulları, gözaltında ölümler dahil olmak üzere hapishanelerde işkence ve kötü muamele: Mevcut durumda cezaevleri kapasitesinin 211.766 olduğu göz önünde tutulduğunda son yıllarda cezaevlerindeki nüfusun sürekli olarak artması fiziksel koşulların kötüleşmesini ve hak mahrumiyetinde artışı beraberinde getirmiştir. Kaldı ki, özellikle 2015 Temmuz ayında yeniden başlayan çatışma ortamında ve askeri darbe girişiminin bastırılma sürecinden itibaren OHAL sürecinde tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevlerindeki işkence ve diğer kötü muamele uygulamaları da, ne yazık ki, olağanüstü düzeyde artmıştır.
 
2000 yılından bu yana uygulanmakta olan ve tutuklu ve hükümlülerin fiziksel ve psikolojik bütünlüklerinin ciddi şekilde zarar görmesine neden olan tek kişi ya da küçük grup izolasyon/tecrit uygulamaları ağırlaşarak yaygınlaşan bir sorundur. Bir kez daha Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) “Tutukevlerinde ki mahkumların günün makul bir kısmını (sekiz saat veya daha fazla) hücreleri dışında, belirli amacı olan ve değişen faaliyetler yaparak geçirmeleri hedeflenmelidir. Doğal olarak, hüküm giymiş mahkumların bulunduğu kurumlardaki programlar daha da uygun olmalıdır.” şeklinde ifade edilen standart ilkesine yer vermekte yarar olacaktır. Buna karşın Adalet Bakanlığı‘nın 10 tutuklu ve hükümlünün haftada 10 saat bir araya gelerek sosyalleşmesini öngören 22 Ocak 2007 tarihli genelgesi (45/1) bile yürürlükte olmakla birlikte uygulanmamaktadır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Diğer başlıklar

28/03/2024
23:50 DEM Parti Amed'de gazetecilerle buluştu: Gayri meşru olanlar gidecek
23:27 Sêwereg'te kaza: 3 ölü, 6 yaralı
23:13 Türk: İrademiz sandıklara yansırsa barışa bir adım daha yaklaşırız
22:40 Öğrenciler ‘deprem riski’ nedeniyle yurttan çıkarılmak istendi
20:53 Akdeniz’de kasıtlı çıkarıldığı belirtilen yangınlarda artış
20:47 HDP'nin eski MYK üyelerinin ‘Ermeni Soykırımı’ açıklamasından yargılandığı davada karar çıktı
20:20 Şenyaşar ailesinin eylemine DEM Partili kadınlar ve avukatlardan ziyaret
19:46 YSK’den ‘iftar’ kararı: Sayım aralıksız yapılacak
19:34 Bakırköy Cezaevi önünde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
19:27 Nijerya'da 3 ayda 202 kişi menenjitten hayatını kaybetti
18:02 Bakırköy Cezaevi’nde tutsaklar görüş sonrası darp edildi
17:50 Genç: Erdoğan Kürt sorununda çözüme yönelmez
17:23 DEM Parti’den bir ilk: Engelliler için yeni bir yaşam mümkün standı
17:16 DBB’ye ait malzemeler askeriye ve emniyet tarafından taşınıyor
16:59 Yargıtay, Ata ve Mızrak davasında polislerin beraatını onadı
16:49 DEM Parti seçim çalışmalarına hız verdi
16:46 MB rezervleri bir haftada 4 milyar 53 milyon dolar azaldı
16:39 DEM Parti: AKP’liler Belçika’daki ırkçı saldırının sözcülüğünü yapıyor
16:30 Hatimoğulları: Savaş için kapı kapı dolaşacağınıza barış için İmralı kapısını açın
16:21 Adalet Nöbeti’nden ‘İmralı kapısını açın’ çağrısı
16:07 Zana Bedlîslilere seslendi: Sandıklarınıza sahip çıkın
16:07 DEM Parti: Antalya'da adaylarımızı geri çekmiyoruz, oylar DEM'e
16:01 Temelli Colemêrg'de: Bu faşist iktidarı yıkacak olan sizin iradenizdir
16:00 Hatice Yıldız’ın tutukluluğu Bakırköy cezaevi önünde protesto edildi
15:47 Roboskî’yle yüzleşme olmadan demokrasi mümkün değil
15:34 Meleyî aşireti DEM Parti’ye desteğini açıkladı
15:17 Bakırhan: Halk onuruna ve iradesine sahip çıkacak
15:15 Pontoslu yazar Haralambidis yaşamını yitirdi
15:05 Êlih kayyımı AKP adayı için 53 milyona koli hazırlattı
15:01 Amed’de okul temizliği yaptırılan 15 öğrenci zehirlendi
14:55 Tutsaklardan siyasi partilere mektup: Açlık grevleri konusunda rol üstlenin
14:37 Mart ayı katliamlarıyla yüzleşme çağrısı
14:18 Okullar 1 Nisan'da tatil
14:16 Bayındır Bazîd’den seslendi: 1 Nisan’da başarımızı birlikte kutlayalım
14:01 Yargıtay Başkanı onuncu turda da seçilemedi
13:08 Açlık Grevi İzleme Koordinasyonu: Tutsakların talepleri karşılanmalı
12:55 DEM Parti’den 3 merkezde miting
12:48 Mûş'ta vali, kaymakam ve komutandan seçim çalışması
12:22 Esenyurt'ta 5 katlı binada yangın çıktı
12:21 Kütahya ve İstanbul’da erkek şiddeti
11:57 AKP'li belediyenin taş ocağına 'ÇED gerekli değil' kararı
11:42 ÖHD’den iki bakanlığa başvuru: Sağlık hakkı ihlaline sebep olan uygulamalar son bulsun
11:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:06 Zafer işareti gerekçesiyle seçim görevi iptal edildi
10:42 Kantinden para ile satın aldıkları eşyalara el konuldu
10:41 Agrobay işçileri ilk kazanımlarını elde etti
10:29 Cisim patlaması raporu: Dayan ailesi mağdur edildi
10:23 Ertak: Şirnex'te 2004 ruhuyla sandık başına gidelim
09:37 DEM Parti'ye destek yürüyüşü
09:13 Gazeteci Ahmet’in akıbetine dair 156 gündür açıklama yok
09:12 Tutsaklar 123 gündür açlık grevinde
09:11 DEM Parti Cihanbeyli için seferber
09:09 Xinûs eşbaşkan adayları: Herkese eşit hizmet vereceğiz
09:08 Abdullah Öcalan'ın avukatı: CPT güven veren bir kurum olmaktan çıktı
09:07 Wêranşar DEM'den yana
09:06 Ebexliler 2019’un hesabını soracak!
09:04 'Taşıma' hilesine karşı binlerce hareketli seçmen başvurusu
09:02 Tutsak yakınlarından hukuksuzluğa karşı dayanışma çağrısı
09:01 Tuncel: Sandığa gidelim, gasp edileni geri alalım
09:01 28 MART 2024 GÜNDEMİ
08:51 Ahlat T Tipi’nde provakatif saldırı
08:42 Beyaz Saray’dan İsrail’i görüşmeye ikna çabaları
27/03/2024
23:59 Riha’da kitlesel halk buluşmaları: Halka hizmet DEM Parti ile gelecek
23:56 Halk buluşması mitinge dönüştü: Hiçbir kuvvet Êlih’in kafasını karıştıramaz
23:22 Riha’da gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı
21:41 Barikat Riha’dan DEM Parti’ye destek yürüyüşü
21:34 Agirî ve Wan'da gençlik şöleninde tecrit vurgusu
21:08 Serüven Kültür Dünya Tiyatro Günü’nde sokakta
20:53 Memurlar AKP çalışmalarına götürülüyor
20:36 Mêrdîn adayları sahada: Sesimiz sandıklardan güçlü çıkmalı
20:30 Tiyatro oyuncularından DEM Parti’ye destek
20:22 Haber Sen: TRT anayasal suç işliyor
20:05 Zana: İmralı kapıları açılsın
19:47 Emine Şenyaşar’ı ziyaret etmek isteyen EMEP’lilere engel
19:43 İzmir'de kadın katliamları protestosu: Örgütlenelim
19:38 Colemêrg’teki final mitingine kitlesel yürüyüşle çağrı yapıldı
19:15 İstanbul’da çok sayıda gözaltı
19:09 KHK eylemi 287’nci haftasında
18:54 Sêrt’te silahlı kavga: 4’ü ağır 8 yaralı
18:28 Bodrum’da kadınlar çocuk istismarını protesto etti
18:04 Erdoğan Êlih’de Ankara ve İstanbul için oy istedi
17:57 İHD Ankara Şube Ekoloji Komisyonu Yıllık Ekoloji Raporu’nu açıkladı
17:02 Türkdoğan TİHV ve İHD’yi ziyaret etti
16:51 DEM Partili adaylar: Adana için yeni bir tarih yazma vakti geldi
16:49 DEM Parti seçim çalışmasında: 1 Nisan'da zaferi kutlayacağız
16:47 Zana'dan Adalet Nöbeti'ne ziyaret: Annelerin mücadelesi olmasa dilimiz yok olurdu
16:38 Eğitim Sen: Cumhur İttifakı adayları okullarda propaganda yapıyor
16:22 Erdoğan Amed'de: Bu kardeşinize yüzde 28,5 oy çıkmışsa durup düşünmemiz lazım
15:50 Hatimoğulları'ndan Erdoğan'a: Çık sen kendini ıspatla
15:47 Emekliler: Sandıkta hesap soracağız
15:40 ÖHD, Marmara Bölgesindeki cezaeevlerine dair raporunu paylaştı
15:37 Hareketli seçmenler Muğla'dan yola çıktı
15:15 Mahkeme kararı verdi: Devletin öğrencilere yemek sağlama yükümlülüğü yoktur
15:12 Trabzon’da göçük: 3 işçi yaşamını yitirdi
15:10 Uçar: Bu seçim Şêx Seîd'e hakaret edenler ile Şêx Seîd'in torunları arasında
14:49 Belediyeden 'Yardıma muhtaç' kuyumcuya 70 bin TL yardım!
14:43 Cezaevinde rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldı
14:30 Bayındır Qereyazî’de: Bu seçim, Kürtlerin dili, kimliği için referandumdur
14:20 DEM Parti'den Elkê'de sandık güvenliği eğitimi
14:18 Türkiyeli yetkili: Rusya saldırganlarını tutuklama talebi yoktu
13:49 Hrant Dink davası sanığı: İstihbaratı cinayetten bir gün sonra almış gibi rapor düzenledik!
13:44 Çewlig'de miting
13:40 Akkuyu'da maaşlarını alamayan işçiler iş bıraktı
13:28 Öğrenciler Erdoğan’ın mitingine taşındı
13:16 Baro ve STÖ’lerden CPT’ye İmralı çağrısı: Çözüm için adım atın
12:54 Açlık grevinde olan 5 tutsağa hücre cezası
12:37 Licik bilirkişi raporu: Zehirli kimyasalın Fırat’a taşınma riski var
12:18 Yargıtay Başkanı 6'ncı turda da seçilemedi
12:02 YNK: Kerkük'te Türkmen Cephesi ile anlaşan KDP ulusal değerleri sattı
11:35 Bakırhan: Üçüncü yol ağacının altında birleşelim
11:13 Yaşlı nüfus 5 yılda bir buçuk milyon arttı
11:00 Sınırdaki saldırılarda 10 kolber yaralandı
10:28 Roboskîliler: AKP'ye giden her oy üstümüze bomba olarak yağacak
10:27 Şirnex ve Riha'da ev baskınları
09:52 Hezro kırsalında askeri operasyon ve abluka
09:23 HRW ve Yurttaşlık Derneği: Depremle ilgili yetkililerin soruşturulmasına izin verilmeli
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 155 gündür haber yok
09:09 Açlık grevi eylemi 122'nci gününde
09:08 'Bize ulaşan herkesi sandığa taşıyacağız'
09:07 Kayyım kadın merkezini yıllık bin 500 TL'ye kiraya verdi
09:06 AKP'liler ‘oy verme’ sözü karşılığında rüşvet dağıtıyor
09:04 Eşbaşkan adaylarından 'sandığa sahip çık' çağrısı
09:04 DAİŞ saldırıları: 2015 öncesi konumuna dönmek istiyor
09:03 Ege'den binlerce kişi kayyımları göndermeye gidiyor!
09:02 Hak savunucuları: Yıldız'ın tutuklanması insan hakkı ihlalidir
09:02 Kuzey ve Doğu Suriye'de yerel yönetim
09:01 Ayşe Gökkan: Merhamet dilemiyor, ataerkil yargıya baş eğmiyoruz
09:00 Dilovası’nda seçmenler değişim için sandığa gidecek
09:00 27 MART 2024 GÜNDEMİ
26/03/2024
23:59 Zana: Kürt halkı baskılara karşı boyun eğmedi, eğmeyecek
23:52 30 yıl sonra 'Bijî berxwedana zindanan' sloganıyla karşılandı
23:02 WHO: Dêrazor’daki saldırıda bir çalışanımız yaşamını yitirdi
22:50 Mêrdîn’de kayıp gencin cesedi suda bulundu
22:35 Hezex’te coşkulu halk şöleni
22:06 Mêrdîn’de çalışmalarını hızlandıran adaylardan ilçe ve köy ziyaretleri
21:18 Kerboran’da yurttaşlardan AKP’li belediyeye tepki
20:54 Agrobay işçileri: Emeğimiz ve alınterimizi istiyoruz
20:45 Uçar: Atacağımız her adım herkesin geleceğini belirleyecek
20:15 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 62’nci gününde
20:07 Akademisyen Sirman serbest bırakıldı
19:25 Xana Axpar'da husumetli aileler barıştırıldı
19:00 AKP’nin Amed adayları oy karşılığında BİM kartı dağıtıyor
18:19 Ankara’da bir öğrenci yaşamına son verdi
17:51 DEM Parti'den Silopiya’da konvoy ile mitinge çağrı
17:42 ‘DEM Riha’ya, Riha DEM Parti’ye çok yakışacak’
16:21 Zana: Belediyeler zihinlerin temizlenmesi için önemli bir yer
16:15 Keskin ve Yarkın hakkında ceza istemi
16:05 Adalet Nöbeti’nde mücadele vurgusu
15:52 Colemêrg'teki polis şiddetine dair soru önergesi
15:32 DEM Parti sahada: İrademizi kayyımlardan geri almaya geliyoruz